Not at night translate Turkish
890 parallel translation
But not at night.
Geceleri değil tabii.
- Not at night, no.
- Akşam gelmemiştim.
Well, not at night, honey.
- İyi de gece değil canım.
I want you but not at night... here.
Senin gelmeni istiyorum ama gece olmaz.
- Why not at night?
- Neden gece değil?
- Not an empty theater at night.
Gece sinemasında değil.
"I have not seen the Countess since that terrible night at the card game!"
"Kontesi, o korkunç kumar gecesinden bu yana... "... hiç görmedim! "
Women and girls should not go out alone at night
Kadınların kızların gece tek başlarına dışarıya çıkmamaları gerekiyor.
Do not go where at night?
- Gece nereye gitmediğinden?
I'm not going to bandy words with you at this time of night.
Gecenin bu saati sizinle ağız dalaşı yapmayacağım.
- Not in the daytime, but at night...
- Gündüzleri değil ama geceleri...
- Not at all. Good night.
- Birşey değil.İyi geceler.
- Yes, sir? That night that you reported back to me at Camp Gordon, you as much as told me that you were quite prepared to die for your country, but not to kill.
Gordan Kampı'na dönüp de, bana rapor verdiğin o gece ülken için ölmeye hazır olduğunu lakin öldürmeyeceğini söylemiştin.
You're not here at night when she calls out.
O gece yardım çağırırken orada değildin.
I suppose that'll learn you not to run around at night.
Geceleri dışarıda gezinmemen konusunda bir şeyler öğrenmişsindir artık.
Haven't I told you not to answer the phone at night?
Sana geceleri telefona bakmamanı söylemedim mi?
You're not afraid, all alone at night?
Bütün gece tek başına kalmaktan korkmuyor musun?
Your Honor, I submit that a gun specifically designed not to reflect sunlight... could hardly glitter at night.
Sayın Yargıç, özellikle güneş ışığını yansıtmamak için tasarlanmış bu silahın gece parlamayacağını belirtmek isterim.
We're not gonna run away at night like a couple of stagecoach robbers.
Gece yarısı posta arabasını soyan haydutlar gibi mi kaçıp gidelim?
The one night he's not at the dorm.
Bir gecelik burada kaldı.
My friend does not like using too much boat at night.
Arkadaşım geceleri botla çalışmaktan hoşlanmaz.
The statement you made last night, it wasn't helpful, at least not � not in the way you hoped it to be.
Dün akşam verdiğin ifade işe yaramadı..... en azından umduğun şekilde.
I'm trying to discover if Villette's blackmail was based on his knowledge, not merely of one night at his home, but also of a continuous, uninterrupted, illicit �
Villette'in şantajı sadece..... evindeki bir geceden mi yoksa sürekli, kesintisiz..... ahlaksız bir ilişkiden mi...
I put a strong door to my cave so he could not take me unaware at night.
Mağarama sağlam bir kapı koydum geceleyin benden habersiz içeriye giremesin diye.
At least not until tomorrow night.
En azından yarın geceye kadar.
The crowds run every night to the theater not to see you dance but to wait for you at the exit!
Kalabalık her gece dans etmenizi değil çıkışta sizi beklemek için tiyatroya akın edecek!
The medicine which I require must be prepared... and I'm afraid you will not find the chemist shop open so late at night.
Bu yazdığım ilacı hazırlatmanız gerekecek. Ama korkarım, gecenin bu geç saatinde, açık eczane bulamazsınız.
I didn't go to bed at all last night... and it doesn't matter whether he shoots it down or not... because the whole thing is utterly impracticable.
Dün gece hiç yatmadım. Ayrıca işi bozup bozmaması da önemli değil, çünkü bu işin olacağı yok. - Ne?
Either the three of you are up there opening night, or you're not there at all.
Ya aşılış gecesinde üçünüz de yukarıda olursunuz ya da hiç biriniz olmazsınız.
Not if we go at night.
Gece gidersek göremezler.
Do you go in to turn the bed down at night whether he's there or not?
Gece yatakta olup olmadığına bakmak için odasına girer misin?
Little girls must not go out at night.
Küçük kızlar geceleri dışarı çıkmamalı.
I'm not thrilled about going into the wood at night.
Gece yarısı ormana gitmekten korkmuyorum.
You know, most people in cars do not give rides at night.
Arabadakilerin çoğu geceleri otostopçu almaz.
That night in my room in the Wyoming you asked me not to kill your husband and I took a good look at myself in the mirror.
Wyoming'de o gece odamda kocanı öldürmememi istemiştin. Aynada kendime iyice bakmıştım.
But at any time that night, did Sergeant Rutledge - threaten or molest you in any way? - Certainly not.
- O gecenin herhangi bir anında Çavuş Rutledge herhangi bir şekilde sizi taciz ya da tehdit ettimi?
Dr. Eckner, you were at Fort Linton the night of the murders, were you not?
- Dr. Eckner, Cinayetlerin olduğu gece Fort Linton'daydınız,
At night, especially... you preferred not to talk.
Geceleri özellikle... susmayı yeğlerdin.
It's not his fault he can't get to bed at night because he got a bunch of crazy, loudmouth, good-for-nothing people, running their mouths in what's supposed to be his bedroom after 10 : 00 at night.
Gece 10'dan sonra yatağında olması gereken bir çocuğun bir sürü manyak ve işe yaramazın gevezelikleri yüzünden gecenin köründe uyumak zorunda kalması kendi suçu değil.
Not at all. They come out at night and eat with the cows.
Hayır, gece gelip ineklerle beraber besleniyorlar.
Do not travel at night.
Geceleyin seyahat etmeyin.
Do not travel at night. Barricade all doors.
Tüm kapılarınıza barikat kurun.
Better not walk alone at night dressed up like that
Böyle bir kıyafetle geceleri tek başına dolaşmasan iyi olur.
You're not used to walking at night.
Gece yürümeye alışık değilsin.
So you're not alone if you wake up at night.
Gece uyandığın zaman yalnız olmamış olursun böylece.
Maybe it's better not to spend the night at home.
Belki, geceyi evde geçirmesek daha iyi olur.
Old Braun's not allowed to be out so late at night.
İhtiyar Braun'u gece vakti dışarı çıkarmazlar.
The roads are not safe at night.
- Geceleri yollar emniyetli değildir.
Any man not in his bunk at 8 : 00 spends the night in the box.
Saat sekizde ranzasında olmayan, geceyi hücrede geçirir.
You're not worried about jumping at night, are you?
Gece atlamaktan korkuyor musun?
Not at all, I enjoyed the night breeze while I saw her home
Ne demek, hem ona eşlik ederken ben de akşam esintisinden sebeplendim.
not at all 5606
not at the moment 148
not at home 25
not at 40
not at this time 60
not at first 142
not at the same time 17
not at the time 24
not at you 17
at night 511
not at the moment 148
not at home 25
not at 40
not at this time 60
not at first 142
not at the same time 17
not at the time 24
not at you 17
at night 511
night 2638
nightmare 102
nights 96
nightingale 38
nighty 93
nightmares 72
nighter 122
nighthorse 18
nighty night 21
night and day 58
nightmare 102
nights 96
nightingale 38
nighty 93
nightmares 72
nighter 122
nighthorse 18
nighty night 21
night and day 58
nightcap 16
night shift 20
nightclubs 16
night moves 16
nighters 22
night stands 48
night vision 17
night after night 65
night kiss 26
night before last 19
night shift 20
nightclubs 16
night moves 16
nighters 22
night stands 48
night vision 17
night after night 65
night kiss 26
night before last 19