Not at this time translate Turkish
783 parallel translation
We ain't got none ready, not at this time of year.
Hazırda odamız yok, hele de yılın bu zamanıyken.
- No, not at this time.
ªimdilik yok.
Not at this time.
Şu an yapamam, Hakim Bey.
Not at this time of year.
Bu mevsimde değil.
No, not at this time of day.
Günün bu saatinde olmaz.
- Will it reach the ship? - Not at this time.
- Gemiye ulaşır mı?
- Not at this time. That's our orders.
- Şimdi olmaz, böyle emir aldık.
To think His Excellency is not around at a time like this...
Majesteleri'nin böyle bir zamanda burada olmaması...
Well, it's not for me to say, but I'm not sure that at a time like this, a woman is the right man.
Eh, bana söz düşer mi bilmiyorum ama böyle bir zamanda bir kadının doğru adam olduğundan şüpheliyim.
I'm not going to bandy words with you at this time of night.
Gecenin bu saati sizinle ağız dalaşı yapmayacağım.
I am not a pretty sight at this time but I do not bite!
Şu anda pek yakışıklı görünmüyorum...
Kralik, don't be impulsive, not at a time like this.
Kralik, bu kadar fevri olma, hele böyle bir zamanda.
No, ma'am, not since he left at his usual time this morning.
Hayır hanımım, sabah çıktı ve daha dönmedi.
You're not going to let me down at a time like this, are you, Shaw?
Beni bu zor durumda ve zamanda yalnız bırakmayacaksın, değil mi, Shaw?
You're not wanted in this house, Mr. Morgan, now or at any other time.
Bu evde istemiyorsunuz, Bay Morgan. Ne şimdi ne de başka bir zaman.
Coming at a time like this, with everything on his mind this is not just a casual invitation.
Kafasında onca şey varken, bunun bu şekilde gelmesi bu sıradan bir davet değil.
Witnesses at the same places and at the same time that Henderson claims... to have been with this woman, can recall seeing him... yet not one of them remembers her!
Henderson'ın bu kadınla aynı saatte ve birlikte olduğunu iddia ettiği yerlerde bulunan şahitler onu hatırlasa da henüz hiçbiri kadını hatırlamıyor!
It's not that I disapprove of his being a critic but no man with this published attitude should take any man's daughter anyplace, at any time.
Beni rahatsız eden onun eleştirmen olması değil... ama böyle şeyler yazan bir adam... EVLİLİK, BİR HİLE VE HATADIR... hiç kimsenin kızını hiçbir yere götürmemeli bence.
Arlington is beautiful at this time of year, is it not?
Yılın bu zamanında Arlington çok güzel oluyor, değil mi?
I will not make a statement of any kind at this time.
Şu an hiçbir şekilde kimseye açıklama yapmayacağım.
I realize that it's not in order to call witnesses at this time... but with the court's permission, I would like to interrogate... certain persons who were present at the coroner's inquest.
Şu an tanık çağırmanın usule uygun olmadığının farkındayım ancak mahkemenin izniyle, savcılık soruşturmasında yer alan bazı kişileri sorgulamak isterim.
In view of this, I'm sure you will agree... that the patient should not be allowed to leave the hospital... at this time.
Bu durum göz önüne alındığında sizin de hastanın bu dönemde taburcu edilmesinin uygun olmadığını düşüneceğinize eminim.
It is not necessary at this time.
Hizmetçiler bağrışmaları ve silahın ateşlendiğini duymuş.
He's not around at this time of day.
Günün bu saatinde burada olmaz.
Bruno, don't keep it up, not at a time like this.
Bruno, vazgeç artık.
As for this stationery, your brother could have got it from Fabian's house at any time, not necessarily on the day of his death.
Bu kağıda gelince... kardeşiniz Fabian'ın evinden öldüğü gün değil... başka bir gün de almış olabilir.
This isn't the time for jokes. We're not at the White Queen.
Burası şaka yapılacak yer değil Beyaz Kraliçe'de değiliz.
Any sinful thoughts present in this room at this time come out of you, doll, not me.
Şu anda burada günahkâr bir düşünce varsa senden kaynaklanıyor, benden değil.
I'm sorry, Counsel, but the question is not relevant at this time.
Kusura bakmayın Avukat Bey ama bu soru şu an uygun değil.
This is not the first time I've seen the sun rise at a party.
Bu, bir partide gördüğüm ilk gün ışığı değil.
You do not care for food at this time?
Şu anda yemek istemiyor musunuz?
Yes, i do not care for food at this time.
Evet şu anda yemek istemiyorum.
Brother, it was not necessary for you to remind me that at this time, I am less fortunate than you.
Senden daha şanssız olduğumu yüzüme vurman gerekmezdi. Ne de olsa, arkadaşlıkta tek bir kural vardır.
You're not going to buy the one you've been looking at all this time?
Bunca zamandır aradığın kitabı satın almayacak mısın?
At this time, we have not seen Lucky Jackson.
Şu ana dek Lucky Jackson'ı görmedik.
I'm sorry is not in service at this time.
" Özür dilerim... şu an hizmet dışıdır.
The number you have reached is not in service at this time.
" Aradığınız numara şu an hizmet dışıdır.
The paintings on the walls of this cave did not fade away in 20 thousand years, although the animals that inhabited Earth at that time had vanished.
Yaratıcı bir insan. Çizginin güzelliğini, şeklin mükemmelliğini, hareketin anlatımının etkisini anlıyordu. Bazı hayvanlar yok olsa bile.
After a number of successful trial flights a manned rocket was launched today at Cape Tacony that is not being sent along a fixed trajectory this time but is remote-controlled.
Bir kaç başarılı denemenin ardından sabit bir yörüngeye oturtulmayıp uzaktan kontrol edilecek ilk insanlı roket bugün Tacony üssünden fırlatıldı.
I do not think His Excellency should leave the country at this time.
Bence, Ekselansları şu anda ülkeden ayrılmamalı.
Now, I hope he's not going to be annoyed by a lot of tactless remarks... especially at a time like this
Umarım, böyle bir zamanda düşüncesizce söylenen bir takım sözlerden alınmaz.
I'd rather not say at this time.
Bu seferlik söylememeyi tercih ediyorum.
I am not interested in chess at this time.
Bu sefer satrançla ilgilenmiyorum.
I have another question, captain. Is not the Bridge the wrong place for the Dohlman, at a time like this?
Bir başka soru da - köprü bir Dohlman için yanlış bir yer değil mi?
Not at this particular time.
Şu an için olmaz.
He is not taken to prison this time but to a road gang where his criminal behavior will cost him dearly.
Bu sefer hapse atılmaz ; ama kürek mahkumu olarak tutulur. Bu suç teşebbüsü ona pahalıya patlayacaktır.
A sedative is not wise at this time, captain.
Yatıştırıcı vermek akıllıca olmaz.
Facilities will not be made available at this time.
İletişim şu anda mümkün değil.
By order of The President of The United States of America The Chairman of The U.S.S.R. Communications will not be restored at this time.
Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği başkanlarının emri üzerine iletişim şu an tekrar sağlanmayacaktır.
Beryl, if you're not well, you shouldn't be larking around at this time of night.
Beryl, iyi değilsin diye bu saatte bu kadar gürültü yapma hakkın yok.
Now, if you'II pardon me, gentlemen, there's work for me to do, and your help is not needed at this time.
Şimdi bana izin verirseniz beyler, yapacak işlerim var ve şu an sizin yardımınıza ihtiyacımız yok.
not at all 5606
not at the moment 148
not at home 25
not at 40
not at first 142
not at night 20
not at the same time 17
not at the time 24
not at you 17
at this time 248
not at the moment 148
not at home 25
not at 40
not at first 142
not at night 20
not at the same time 17
not at the time 24
not at you 17
at this time 248
at this time of day 16
at this time of night 45
this time 1599
this time tomorrow 41
this time around 22
this time next year 20
this time of year 37
this time of night 20
this time it's different 20
not allowed 48
at this time of night 45
this time 1599
this time tomorrow 41
this time around 22
this time next year 20
this time of year 37
this time of night 20
this time it's different 20
not allowed 48
not anymore 2246
not again 976
not angry 22
not a soul 80
not a lot 168
not a chance 697
not all at once 17
not a bit 123
not another word 129
not a bad idea 73
not again 976
not angry 22
not a soul 80
not a lot 168
not a chance 697
not all at once 17
not a bit 123
not another word 129
not a bad idea 73
not always 307
not a clue 146
not a 133
not a big deal 105
not a chance in hell 32
not a thing 280
not all of us 56
not all of them 194
not all 133
not all of it 125
not a clue 146
not a 133
not a big deal 105
not a chance in hell 32
not a thing 280
not all of us 56
not all of them 194
not all 133
not all of it 125