Not at first translate Turkish
1,019 parallel translation
Uh, not at first, but, uh - Who did she say at first?
Ama çok daha sonra - ilk önce ne söyledi?
Not at first.
En azından başlarda.
- Not at first.
- İlk etapta değil.
I, of all people, know this, that you won't believe me no, not at first.
herkes biliyor ama kimse bana inanmak ismemeyecektir. hayır, ilk başta belki.
Not at first. At least...
İlk başlar için hayır.
Not at first.
İlk zamanlar bilmiyordu.
- Not at first.
- Başlangıçta yoktu.
Not at first, but I came round to it.
Başında yoktu, sonradan fikrimi değiştirdim.
- Not at first.
- İlk başta yapmıyor.
Not at first, Caesar, no.
İlk başta göndermedi, Caesar, hayır.
Well, at least not at first.
Yani en azından, ilk etapta.
Not at first.
Başta bilmiyordu.
Not at all, but I dare not ask my husband for it. I've borrowed heavily from him ever since we were first married.
O kadar çok değil ama kocamdan istemeye cesaret edemedim evlendiğimizden bu yana ondan defalarca borç istedim.
So young, at first did not know what to do with money in their pockets.
Çok genç, İlk başta cebindeki paralayla ne yapcağını bilmiyordu.
You are not the first man to balk at the threshold of matrimony.
Sen evliliğin eşiğine yürüyen ilk kişi değilsin.
Let not our babbling dreams affright our souls... for conscience is a word that cowards use... devised at first to keep the strong in awe.
Saçma sapan rüyalar ruhumuzu ürkütmesin. Vicdan dediğin şey güçlüler korksun diye icat edilmiş, ama yalnız ödlekler ciddiye alır onu.
I mean, he's not the first boy ever to be expelled from school.
Sonuçta okuldan atılan ilk çocuk değil.
Not from the first day to the last.
Başından beri meteliğe kurşun atıyordu.
"The mankind will not remain on the Earth forever, but in the pursuit of light and space, it will, at first, timidly emerge from the bounds of the atmosphere, and then advance until it has conquered the whole of the circumsolar space."
"İnsanlık sonsuza kadar yeryüzünde kalmayacaktır, ama ışık ve mekan peşinde olacak, öncelikle, atmosfer sınırlarının dışına çıkacak, ve Güneş sistemindeki bütün gezegenleri fethedecektir."
At first light, sir, about five o'clock if the sea is not too rough.
İlk ışıklarla birlikte, efendim... saat 5 : 00 gibi, eğer deniz çok dalgalı değilse.
At first, perhaps not.
Başlangıçta belki değillerdi.
Well, I guess comin'up here for the first time like her,..... there might not seem much sense to it, for only five horses.
Sanırım onun gibi buraya ilk defa gelen biri için sadece beş at için bunun pek anlamı olmasa gerek.
But it did not bother her at first either.
Ama önceleri bu onu pek rahatsız etmiyordu.
At first, we must find out whether or not it's inhabited, and if their people are friendly.
Öncelikle, yaşam olup olmadığını öğrenmeliyiz. Ve insanların dost canlısı olup olmadığını.
This is not the first time I've seen the sun rise at a party.
Bu, bir partide gördüğüm ilk gün ışığı değil.
However, in actual practise the first plea is not usually read by the court at all.
Bununla birlikte, bazen ilk dilekçe hiç okunmaz.
He's not the first man to put the cart before the horse, but three carts and no horse?
Arabayı atın önüne çeken ilk kişi o değil, ama üç araba ve at yok?
It's not the first time you've cheated.
Bu ilk kazık atışın değil.
At least not without telling Lee Burroughs first.
Önce Lee Burroughs'a söyler sonra satar.
At first, we wanted to be heroes, but killing's not easy.
İlk başta kahraman olmak istemiştik, fakat öldürmek kolay bir şey değil.
At first, we were not certain what it was.
İlk başta bunun ne olduğunu anlamadık.
- It's not as if we're trying to sell it. - My dear, at the first breath of suspicion the entire myth of the Bonnet collection explodes.
- Tatlım, küçük bir şüphe bile Bonnet koleksiyonu efsanesine zarar getirecektir.
Not too bad at first.
İlk başta çok kötü değildi.
- Do we not tend to, at first, resent, and then actively dislike the person who hates us?
Bizden nefret eden birisine önce gücenip sonra nefret etmiyor muyuz?
At first, it's the end of the world because you're not on the team.
Başta oynatmıyorlar diye dünya başına yıkıldı sanırsın.
Well, maybe not all of them. Not right at first.
Tabii, bütün hepsi değil, ama zamanla o da olacaktır.
It's not surprising that, at first, such poison won over many new converts.
Başlarda böyle bir zehrin yeni dönmeleri kazanmış olması şaşırtıcı değil.
And when I found out through others that I was Jewish, at first, I felt extremely sad to be rejected by my community and this country I loved, not because I was born here, but because I loved the history.
Orta sınıf bir ailede büyütüldüm. Pasteur Lisesi'ne gittim. Ama benim için Yahudi olmak bir sorun değildi çünkü dindar değildik.
- Nutting's at nine, Nutring knocked neatie nighty knock knock... anyway England have played extremely well for nothing, not a sausage, in reply to Iceland's first innings total of 722 for 2 declared, scored yesterday disappointingly fast in only 21 overs Not Nutring
Nutting değil, Nutting 9'da.
If you don't love her, or less than at first, it's not a catastrophe.
Aşık olmayabilirsin, veya eskisini daha çok sevebilirsinsin sonuçta felaket değil.
At first I not taking this seriously.
Önceleri pek ciddiye almadım.
At first, ifs not bad, but after a while, climbing stairs, visiting houses, like for the last four days -
Başlangıçta Komiktir Fakat sonra... 865.
First-Minister Reynaud he answered, firing from its government some of the espíritos weakkest e convoking militant people, nominated De Gaulle, that now politics estreava in the enclosure for bullfighting, but the war already not it was at the hands of them.
Başbakan Reynaud, mücadelesinde kararlıydı. Kabinesindeki zayıf halkaları temizleyerek siyasi arenada ilk kez boy gösterecek olan General de Gaulle'ü göreve getirdi. Ama artık iş işten geçmişti.
The next hundred years were to show this was crucial, that animals would not have evolved at all if the plants hadn't made the oxygen first.
İleride, bitkilerin oksijen üretiminin hayvanların evriminde,... hayati bir rol oynadığı kanıtlanacaktı.
At this time, Japan it was not an industrial giant, but in this first year they had seen the spirit force and it disciplines of the Japanese soldier to take advantage on the English and the Americans, stronger the material level, but morally inferior.
Japonya o sıralar bir endüstri devi değildi. Fakat savaşın ilk yılında Japon askerlerinin ruhanî gücünün ve disiplininin silâhça üstün olan ancak moralman düşük olan Amerikalıları ve İngilizleri yenebileceğini görmüşlerdi.
They found at first, yes, the bombers could cope pretty well with the fighters and take acceptable losses, if penetrations were not too deep, if they kept good formation and they had supporting fire, one from the other.
İlk başta bombardıman uçaklarının... ( General Leon Johnson, Grup Komutanı )... avcı uçaklarıyla, makul kayıplar vererek başa çıkabileceğini düşündüler. Eğer sızma hareketleri derin değilse ve uçuş düzeni korunarak destek ateşi sağlanabilirse, bu mümkündü.
For the first time, the worker, at the base of society, is not a stranger to history in a material sense, for now it is by means of this base that society irreversibly moves.
Bu sirada toplumun temelinde yer alan isçi ilk kez maddeten tarihten yabancilastirilmamistir çünkü geri çevrilebilir hareket artik o temelden dogmaktadir.
At first it may be difficult for you, you may not understand.
İlk başta zor gelebilir, anlayamayabilirsin.
Well, let's say, not a man that shoots first... but if somebody shoots at him, he sure doesn't shoot second.
Aradığım, karşısındakine göre ilk vuran adam... biri ona ateş ederse 2. ateş etmeyen adam...
She did not talk at first of love, but of politics.
# Önceleri aşktan hiç söz etmemiş, yalnızca politika konuşmuş.
- Lt's not my first choice either.
Ben de can atıyor değilim.
not at all 5606
not at the moment 148
not at home 25
not at 40
not at this time 60
not at night 20
not at the same time 17
not at the time 24
not at you 17
at first 1245
not at the moment 148
not at home 25
not at 40
not at this time 60
not at night 20
not at the same time 17
not at the time 24
not at you 17
at first 1245
at first glance 64
at first sight 21
first 4785
first date 34
first name 87
first day of school 24
first squad 18
first class 132
first things first 322
first and foremost 114
at first sight 21
first 4785
first date 34
first name 87
first day of school 24
first squad 18
first class 132
first things first 322
first and foremost 114
first time for everything 43
first love 34
first of all 2811
first up 130
first one 47
first time here 16
first day 73
first word 25
first order of business 44
first time 177
first love 34
first of all 2811
first up 130
first one 47
first time here 16
first day 73
first word 25
first order of business 44
first time 177