English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Not your heart

Not your heart translate Turkish

692 parallel translation
Try to use your head and not your heart, and listen.
Kafanı kullanmaya çalış, yüreğini değil ve iyi dinle!
- Use your head, not your heart.
- Kafanı kullan, kalbini değil.
" Give crowns and pounds and guineas But not your heart away.
"Tacını, altınını, servetini ver ama, Sakın verme yüreğini."
I'm marrying you for your head, my dear, not your heart, of which, I suspect, you have very little.
Seninle aklın için evleniyorum hayatım, aşkın için değil ki zaten, sende bana karşı pek aşk olmadığını düşünüyorum.
For not knowing your heart, and for getting angry at you... I'm so sorry, Yoon.
Bana karşı hissettiklerini bilmeden sana kızdığım için özür dilerim.
When you're not being honest with your heart... the pain you feel will give you your answer.
Kalp tam emin olmadığında cevabı acı verir.
'When you're not being honest with your heart... the pain you feel is your answer.'
Kalp tam emin olmadığında cevabı acı verir.
When you're not honest with your heart, the pain you feel is your answer?
Kalp tam emin olmadığında cevabı acı verir.
When you're not being honest with your heart... the pain you feel is your answer.
Kalp tam emin olmadığında cevabı acı verir.
If you don't know it, then you don't know your own heart. It's not like that, right?
Onlarınkini bilmezsen kendi hislerini de bilemezsin, öyle değil mi?
It is a human's inalienable right not to bear arms or harm another, and you should just follow your heart in these matters.
Ayrıca bir insanın başkalarına zarar vermeme hakkı da elinden alınamaz. Ve bu gibi konularda, kalbinin sesini dinlemelisin.
If you are to be one of them, you're welcome to visit our house... but not with a scowl on your face or an old bitterness in your heart.
Onlardan biri olacaksan evimizi ziyaret edebilirsin... fakat yüzünde tehditkar bir bakış ve kalbinde eski acılık olmadan.
Not to know that my heart is breaking for you? That your face is the wonderful light burning in all this darkness?
Bilmiyor musun, kalbimin senin için parçalandığını, yüzünün bütün bu karanlığı tutuşturan harika bir ışık olduğunu?
Not for a second. I kind of always knew that behind the cigar ashes on your vest... you had a heart as big as a house.
Yeleğindeki küllerin ardında bir ev kadar büyük bir kalbin olduğunu biliyordum.
Your heart is not in your singing anymore.
Şarkı söylemek artık içinden gelmiyor.
Papa says if it doesn't hurt anybody, it's not dishonest in your heart.
Babam, kimseye zararı dokunmazsa, sahtekarlık olmayacağını söylüyor.
All I meant was maybe it's better not to get your heart set on just one thing, in case something happens.
Demek istediğim, bir şey olması ihtimaline karşı tek bir şey üzerine odaklanmaman belki daha iyi olur.
Your heart's not in this job, Johnny, is it?
Bu işi pek istemiyorsun, Johnny.
There are 2,081,376,000 seconds in the average man's life, each tick of the clock the beat of a heart, and yet you sit here uselessly ticking your lives away... because certain members are not on schedule.
Ortalama insanın hayatında 2.081.376.000 saniye vardır. Saatin tik tak sesi kalbin bir vuruşudur ama siz oturmuş, hayatınızı boşa harcıyorsunuz. ... çünkü üyelerimizden bazısı geç kaldı.
The truth of which lies not on our screen, but in your heart.
Gerçek perdelere yansımaz ancak kalplerinizde yaşar.
You have chosen not to seek him in your heart.
Sen ise onu, kalbinde aramamayı seçtin.
Master, that which roots in your heart will not change anything.
Efendim, kalbinizde yeşeren şeyler hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
Daughter of Herodius, I know your heart speaks for your mother. But let it not blind you to the evil of her ways.
Herodias'ın kızı, yüreğinin anneni koruduğunu biliyorum, ama bu, yaptığı kötülüklere karşı gözünü kör etmesin.
Your heart must not cry
Kalbin ağlamamalı.
I know you have given me your heart... and not only your heart.
Bana kalbini verdiğini biliyorum ve yalnızca kalbini değil.
You would not have let me say these things to you... but in your heart, you will know they are true.
Bunları sana söylememe izin vermezdin... ama yüreğin bunların doğru olduğunu biliyor.
I would not let his people go because your serpent's tongue hardened my heart.
Yılan dilin kalbimi katılaştırdığı için o kavmin gitmesine izin vermedim.
If you want help or to open your heart to someone, not now, but when your mind is clearer, think of me.
Yardım istiyorsan veya birine kalbini açmak, şimdi değil ama düşüncelerin daha belirginleşince beni düşün.
Though this may be a spirit creature, it would not jest with your arrow poised at it`s heart.
Bu, ruhani bir yaratık olmasına rağmen kalbine hedeflenmiş okun ona komik gelmeyebilir.
Only because he does not know the depths of your heart.
Çünkü kalbinin derinliklerini bilmiyor.
I understand your anguish, my son, but you must not let it harden your heart.
Kederini anlıyorum oğlum, ama kalbinin nefretle dolmasına izin verme.
" So I hope you will find it in your heart not to condemn me.
"Bu yüzden senin de beni anlayacağını tüm kalbimle ümit ediyorum."
I think you mean hurt inside you, in your heart, in your guts, not where you bleed.
Sanırım incitmekten kastın içeriden yara almak. Yürek, gönül gibi kan akmayan ama hislerle dolu yerlerden yaralanmak.
You're not gonna pour out your heart with the details of some sordid love affair?
Beni, uygunsuz bir aşk macerasının ayrıntılarına boğmayacaksın değil mi?
I know it's not enough to ease your mind about your dead brother, but please find it in your heart to forgive me. I beg you. I beg you.
Bunun, ölü kardeşini unutmak için yeterli olmadığını biliyorum ama lütfen kalbinde beni affedecek merhameti bul.
I'd rather not have strangers reading what were warm and good words spoken from your heart.
Yabancıların bu kelimeleri okumasını istemem bu, kalbinin derinliğinden dökülen hoş kelimeleri.
Do not set your heart on what you eat or drink.
Ne yiyip ne içeceğiz diye düşünüp tasalanmayın.
- Have you had your heart checked? - Not yet.
- Kalbini kontrol ettirdin mi?
Save her. Do as your heart tells you to do. And millions will die who did not die before.
Kurtar onu, kalbinin sana söylediğini dinle, daha önce ölmemiş olan milyonlar ölecek.
I can be angrier than you've seen me. I know where your heart is, not with me.
Hiç görmediğin kadar öfkeli olabilirim.
Do you think the darkness in your heart does not come from the darkness in mine?
Yüreğindeki sıkıntının benden kaynaklandığını mı düşünüyorsun?
- You're quite right, Mr MacDonald. But not for any of your bleeding-heart reasons.
Tamamen haklısınız, Bay MacDonald, fakat yumuşak kalpli olmanız sebebiyle değil.
The sextant was only a memory, which you could keep not only in your heart...
Sekstant yalnızca yüreğinde saklanacak değil, elinde de tutabileceğin...
Your pleas have not fallen upon a heart of stone but traitors to the crown must die!
İtirazların bu taş kalbi şaşırtmadı, ama taca ihanet edenler ölmelidir!
Now, you be thankful that I've chosen not to rip out your worthless heart.
Değersiz kalbini parçalamadığım için minnettarlık duymalısın.
If you do not restrain your nephew, then we will He's dividing the city, heart against hopes He's dividing the generations, child against parent
Eğer yeğenini durdurmazsan biz durdururuz şehri böldü, aileleri böldü, evlatlar babalarına karşı geliyor.
Tell to your son to learn it all by heart. and not to bring anything written with him.
Oğluna bunu ezberlemesini ve peşinde yazılı bir şey getirmemesini söyle.
You better not, because you'd break your poor mother's heart.
Olmasan iyi olur, çünkü zavallı annenin kalbini kırarsın.
Do not allow evil into your heart. it will make a home there.
Kalbinizde kötülüğe yer vermeyin, girdiği yerde bir delik açar.
No other spot in all the world can touch your heart as home — let fortune bless or fortune curse, from hence you shall not roam!
Tüm dünyada başka bir noktadan kalbine dokunacaksın. Şansın seni korusa da, lanet etse de, kimbilir nerden nereye dolaşacaksın!
They could have gotten your heart, but they did not have space.
Senin kalbini sökseler de Hiç rahat etmediler

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]