English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Old son

Old son translate Turkish

2,318 parallel translation
The guy that did own it, he kidnapped my eight-month old son.
Onların sahibi 8 aylık oğlumu kaçırdı.
Okay, I have a 15-month-old son who's at that stage where he crosses his arms and he sticks out his lower lip and he says, "no" to everything.
15 aylık bir oğlum var, kollarını birbirine bağlayıp alt dudağını uzatarak herşeye "hayır" dediği bir dönem geçiriyor.
Yes, and left his seve n-year-old son for dead.
Evet, 7 yaşındaki oğlunu da ölüme terk etmişti.
I'm bloody grateful, old son.
Sana minnettarım dostum.
I have a 16-year-old son, and he has friends.
16 yaşında bir oğlum ve arkadaşları var.
Well, Mick had a nine-year-old son, Tim, with ex-wife, Rachel.
Mick'in, eski karısı Rachel ile 9 yaşında bir oğlu vardı.
She has a 9-Year-Old son,
9 yaşında bir oğlu var.
For 2 weeks, this guy makes terrifying phone calls to the family, kidnaps their 8-year-old son, and brutally murders him. He deserves to die.
Bu adam ailenin 8 yaşındaki çocuğunu kaçırıp vahşice öldürmeden önce 2 hafta boyunca aileyi arayıp durmuş.
I'm really glad that you had a valuable learning experience while leaving our five-year-old son alone in the pool.
Önemli bir tecrübe edinmene sevindim ama beş yaşındaki çocuğumuzu havuzda bir başına bırakman gerçeği değişmedi.
We've got a ten-year-old son.
On yaşında bir oğlumuz var.
Correct. But she had a ten-year-old son from her first marriage.
Doğru ama kadının da ilk evliliğinden 10 yaşında oğlu varmış.
When he died, his widow and his 14-year-old son Peter had a very nasty surprise after the funeral.
O öldüğünde, dul karısı ve 14 yaşındaki oğlu Peter bir cenaze sonrası sürpriz yaşamışlar.
Married, 4-year-old son.
Evli, 4 yaşında bir de çocuğu var.
How old's your son?
Oğlun kaç yaşında?
The old bastard would have cracked with jealously, to be so eclipsed by unworthy son.
Değersiz oğlunu böyle görse kıskançlıktan çatlardı.
Stephen is old and his son, Eustace, weak and unpopular.
Stephen yaşlandı, oğlu Eustace da zayıf ve sevilmiyor.
I mean, the last manager was 80 years old.
Son yönetici 80 yaşındaydı.
When was the last time you saw your old man scared?
Babanı en son ne zaman korkarken gördün ki?
- How old's your son?
- Oğlun kaç yaşında?
The last time I was in India, I was eight years old and I stayed inside the whole time playing video games.
En son Hindistan'da bulunduğumda, 8 yaşındaydım. Ve tüm zamanımı video oyunlarıyla geçirirdim.
You're going home with your son and your old lady.
Karın ve çocuğunla evine gidiyorsun.
King's last three girlfriends were 19-year-old Brazilian supermodels.
King'in son üç kız arkadaşı 19 yaşında Brezilyalı süper modellermiş.
But you just killed a 16-year-old girl.
Ama en son öldürdüğün 16 yaşındaki bir kız.
That your son beat your old record, huh?
Oğlunun eski rekorunu kırması gerçeğine katlanamıyor musun?
So Tess, I might have an old CV, but it says the last thing you did was a year ago, Casualty. Yeah?
Evet, Tess elimdeki eski bir CVin olabilir ancak burada son yaptığın işin bir yıl önce olduğu yazıyor, Casualty, öyle mi?
I was 2 years old when I cried the last time.
En son iki yaşında, iki buçuk yaşında ağladım.
Your son is 9 years old, Jeff,
Oğlun 9 yaşında, Jeff.
You... Save any orphans recently, old ladies, maybe, anything like that?
Son zamanlarda hiç yetim veya yaşlı bayan kurtardın mı?
Last couple nights in here looking over some old file photos.
Son birkaç gecedir eski dosyalardan fotoğraflara bakıyordu.
How old was that last girl we talked to would you say?
Son görüştüğümüz kaç yaşındaydı?
How old is your son?
Oğlunuz kaç yaşında?
- [audience murmuring]... Atluri, a 28-year-old grad student from India.
Hindistanlı, 28 yaşında bir son sınıf öğrencisi. Merhaba, ben ortopedidenim, bir çağrı aldım.
She was the last assignment of an old life.
Eski hayatımın son göreviydi.
Oh, I know we've had our differences in the past, but on the occasion of the birth of my son, can't we put that aside and share a drink like old friends?
Geçmişte bazı farklılıklarımız oldu ama oğlumun doğuşu şerefine tüm bunları bir kenara bırakıp, eski dostlar gibi bir içki içemez miyiz?
Then you won't want to know that Panis has disguised himself as a kindly, old scholar, and that he has gone to find his other son, my brother, your grandson.
O halde Panis'in kibar, yaşlı bir bilim adamı görünümüne bürünüp benim kardeşim senin de torunun olan diğer oğlunu bulmaya gittiğini öğrenmek istemiyorsun.
You son of your old man!
Babasının oğlu!
Who is "the son of your old man"?
"Babasının oğlu" kim?
It's "the son of your old man".
"Babasının oğlu" demek.
So, who is the son of your old man?
Senin babanın oğlu kim?
The son of your old man is no one.
Babamın oğlu hiç kimse değil.
And your last girlfriend was a 24-year-old paralegal, right?
Senin son sevgilin de 24 yaşında bir adliye memuruydu, değil mi?
But you just wasted your last pick On a 70-year-old jazz-man.
Ama son hakkını 70 yaşındaki bir cazcıya harcadın.
Well, that one's a year old, but if your son wants you to see something slimmer, fine.
Bu bilgisayar bir senelik ama oğlunuz daha ince bir bilgisayar istiyorsa, o da olur.
I had an aunt who spent every last dime on old-fashioned cookie jars.
Eh, benim de son kuruşlarının hepsini eski moda kurabiye kavanozlarına ödeyen bir halam vardı.
Now, son, I know how you look up to your old man, and I can do no wrong in your eyes.
Evlat, bana hayranlık duyduğunu ve hiç hata yapmadığımı düşündüğünü biliyorum.
Look. Maybe at your old school you could get away... with the whole "I just stayed in the sun all summer" excuse... but I have three gifts - my voice, my ability to spot trends in men's fashion... and my ability to know when it comes from a bottle.
Bak, belki eski okulunda tüm yaz güneşte kaldım gibi saçma bir bahaneyle yırtıyor olabilirdin ama benim üç yeteneğim vardır, sesim erkek giyimindeki son trendleri takip etmem, ve de yapay şeyleri anlamam.
The last time I laid eyes on them, I was five years old.
- Onları tanıyamadım. En son gördüğümde 5 yaşındaydım.
My last memory is hearing old man Blake take his belt to Alice's backside.
Son anı yaşlı Blake'in kemerini Alice'in sırtına indirdiğiydi.
He was worried that someone local would give his son a hard time. But there was a condition : Thathls son would take over when I got too old.
Yerlilerin ogluna kotu davranmasindan korkuyordu tek bi sart kosmustu bana ben de yaslandiktan sonra oglunu koruyucu yapacaktim ya ogluna ne oldu eski koruyucunun?
I will be 70 years old when my son graduates prep school. - Oh, come on.
Oğlum üniversite hazırlığı bitirdiğinde ben 70 yaşımda olacağım.
Oscar is the son of an old family friend.
Oscar eski bir aile dostumuzun oğlu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]