English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Paid in full

Paid in full translate Turkish

226 parallel translation
If the lady is yours, so is the scarf — paid in full!
Eğer hanımefendi seninleyse eşarbın parası ödendi!
I said it's paid in full!
Sana parası ödendi dedim!
- Mark on it "paid in full" in big letters because that's what you're getting, cash.
Büyük harfle "tamamı ödendi" yaz. Çünkü hepsini alacaksın, nakit.
Paid in full, and they deliver within the hour.
Peşin ödenmiş, ve 1 saat içinde getirilecekler.
You can mark our account "paid in full."
Hesabıma "Ödendi" yazabilirsin.
You'll all be paid in full.
Hepiniz istediklerinizi alacaksınız.
Paid in full.
Tamamı ödenmiştir.
When you get around to it, mark it "paid in full".
Elin değerse üstüne "Tamamen ödendi" yazıver.
Trojan blood has paid in full.
Truvali kani bunu fazlasiyla ödedi.
Not until the debt's paid in full, Marshal.
Borcumu tam olarak ödemeden olmaz.
Let's just say my account is paid in full.
Artik borcumu ödedim.
Were you not paid in full?
Tam olarak ödeme yapmadılar mı?
The invaders who found out that a one-way ticket to the stars beyond has the ultimate price tag, and we have just seen it entered in a ledger that covers all the transactions of the universe - a bill stamped "paid in full" -
Dünya adı verilen küçücük bir yerden gelen küçücük ve sadece hayal edilebilen bir evrenin sonsuzluğundan ışıldayarak onları çağıran soru işaretlerine doğru devasa bir adım atmış olan yaratıklar. İstilacılar uzaklardaki yıldızlara alınan tek yönlü bir biletin çok yüksek bir fiyatı olduğunu öğrendiler. Biz de az önce, bu bedelin evrendeki tüm benzer işlemlerin kaydedildiği kasa defterine yazıldığını gördük.
To atone for trying to tax the farmers twice, you're going to give me a receipt for their taxes, paid in full.
Çiftçileri iki kez vergilendirmeye çalıştığın için borçlarını ödediklerine dair makbuz vereceksin bana.
See they're paid in full.
Ödemelerinin tam olarak yapıldığını gör.
Sentence is paid in full. Amen.
Cezasını tamamen çekmiş.
Paid in full as well.
Ayrıca tüm hesabını da ödedi.
And you've paid in full.
Ve... Tamamen ödediniz.
You've paid in full.
Tamamen ödediniz.
Another month paid in full.
Bir aylık ödeme daha.
" Paid in full.
" Çekle ödenmiş.
Moved out yesterday, paid in full, doesn't owe a penny.
Dün, tüm kirayı ödedi ve taşındı.
I think we've been paid in full.
Bildiğim kadarıyla ödemelerimiz tam yapıldı.
And at this very moment... they're basking under the Maui sun... their debt to society... paid in full.
Ve üçü de şu anda..... Maui güneşinin tadını çıkarıyorlar..... çünkü topluma olan borçlarını..... ödediler.
There they are at this very moment... basking under the Maui sun... their debt to society paid in full.
İşte oradalar ve şu anda..... Maui güneşinin tadını çıkarıyorlar..... topluma olan borçlarını ödediler.
Unit 31 was leased for ten years, pre-paid in full.
31. kısım 10 yıllığına peşin ödeme ile kiralanmış.
You will be paid in full.
Paranı tümüyle alacaksın.
I'll consider that hunter's account paid in full.
... hesabını tam olarak dolduracağım.
I haven't gotten paid in full yet, so you can't have all the info.
Tam anlamıyla ödemem yapılmadı daha,... o yüzden bilgilerin hepsini veremem.
Paid in full.
Ücretin tamamı ödendi.
When we're paid in full, we'll complete the delivery.
Ödemenin hepsini aldığımızda, diğerinide teslim edeceğiz.
Considered yourself paid in full.
Ödeştik sayın.
But tonight, I shall be paid in full.
Ama bu akşam tam bir ödeme alacağım.
Paid in full. ls that your signature?
Nakit ödenmiş. İmza sizin mi?
He was trying to stamp me "paid in full".
Beni zımbalamaya çalışıyordu.
Paid in full, except the Visa.
Her şey toptan ödenmiş durumda, Visa hariç.
He paid in full, what more is there to say?
Paranı tam ödemiş. Konuşacak başka ne var ki?
All our stuff is up-to-date and paid in full.
Ve dükkândaki bütün mallar, polis defterini kontrol edebilirsiniz, günü gününe kayıtlıdır.
Are your welfare contributions paid in full too?
Peki ziraat okulu öğrencileri için ödemeleriniz de günü gününe mi?
I hadn't finished painting my bathroom My Visa bill still wasn't paid in full.
Banyomu boyamayı bitirmemiştim Kredi kartımın borcunu ödememiştim.
The Commission voted that if you were a model prisoner for one year... they would concede that you had paid your obligations in full.
Komisyon bir yıl boyunca örnek bir mahkum olursan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini kabul edecek.
As I recall that transaction, I paid the full sum in cash 25,000 pounds sterling.
Bu işlemi hatırladığım kadarıyla, ödemeyi nakit olarak yapmıştım... -... 25,000 pound.
The cops paid him off in full, like gambling.
Onu havaalanında polisler öldürdü. Kumar gibidir.
The damage suit, of course, will be paid to you in full. And anymore that you'll be kind enough to take from me.
Ve maddi kayıplarınız da fazlası ile karşılaşacak ve istediğini diğer şeyler.
- Miss Lucy, your bill's been paid in full. - That's what you think.
Biriyle yakın uyanmanın bir mahsuru yok ama kim olduğunu görmek isterim.
And for your daughter, a full, paid-up scholarship to any music school in the country.
Kızına da ülkedeki istediği müzik okuluna tam burs.
And I paid for it in full, according to Sovietjustice.
- Evet, öldürdüm. Ve Sovyet yargısına göre de cezamın tamamını çektim.
In exactly five months, I'll have paid my debt in full.
Tam beş ay içinde, borcumu ödemiş olacağım.
Anybody calls, you paid DeMarco in full.
Biri ararsa, DeMarco'ya bütün parayı ödedin.
I paid him off in full.
Ona olan borcumun tamamını ödedim.
What if your babies could live in a place... with round-the-clock child care... all expenses paid, full medical, dental, tutors, the works?
Bebeklerinin sürekli çocuk bakımı olan bir yerde bütün masrafları ödenerek kalsa, tıbbi, diş bakımı eğitim masraflarını karşılansa ne dersin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]