English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Play it

Play it translate Turkish

10,957 parallel translation
Play it, Abbs. Go.
Görüntüleri göster Abbs.
Why play it safe?
Riskten kaçınmak niye?
Oh, so that's how you're gonna play it, is it?
- Böyle mi oynayacaksın?
The ball is in Larry's court, Lord Merton, only he can play it.
Artık top Larry'de Lord Merton. Pası o verecek.
Sorry, sir, didn't realize that was how you wanted to play it.
Kusura bakmayın efendim, elinizi bu şekilde oynayacağınızı fark etmemiştim.
This is only fun because I have to sneak away from Mom to play it.
Anneme yakalanmadan güç bela seviye atlaması zevk veriyordu.
Play it. Ok.
Oynat.
You gotta come over tomorrow so we can play it.
Bize gelmesin ve birlikte oynamalıyız.
To play it safe, I suggest we authenticate it online.
Güvenli şekilde oynatmak için, çevrimiçi tasdik etmemizi öneririm.
But why play it for me instead of the police?
Neden polise değil de bana dinletiyorsun?
Play it again, Buzz.
Tekrar oynatsana, Buzz.
I always play it safe, and I can't do it anymore.
Risk almaktan hep kaçındım ama artık böyle devam edemem.
Every time I try to play it or rip it, it just freezes up my computer and spits it back out again.
Her oynatmaya ya da kopyalamaya çalıştığımda bilgisayarımı dondurup tekrar dışarı çıkıyor.
Play it!
Oynat şunu!
Will you play it again, please?
- Bir daha çalar mısın lütfen?
What you can do Zack, it will be child's play once I reach my full potential.
Ben tüm potansiyalime eriştiğimde, bu yaptıkların çocuk oyuncağı olacak, Zack.
When I was in that place.. ... Charlie, Charles, whoever it was.. ... he made me play a game..
Ben aşağıdayken Charlie, Charles, her ne haltsa bana bir oyun oynattı.
I'm not gonna lie to you and say it's great, but it's the best play we have.
Size yalan söyleyip "Harika" demeyeceğim ama elimizdekinin en iyisi bu.
If we're right, I don't imagine that would play too well with your shareholders, would it?
Eğer haklıysak bu siz ve hisse sahipleriniz pek iyi olmaz değil mi?
Then again, were it to reach the media that C.A.G. was hindering an investigation into a judge's murder, can't imagine that would play much better.
Yine şirketinizin bir yargıcın süren cinayet soruşturmasını engellediği basına sızaesa bunun daha iyi olacağını da pek sanmıyorum.
It's how we always play.
- Hep böyle oynuyoruz.
It's a double play.
Gerisin geri gitmek!
But it's hard to imagine everyone agreeing to play guilt-inducting video games.
Ancak herkesi suçluluk hissi uyandıran bilgisayar oyunu oynatmak güç.
The more you play with it, the harder it gets.
Ne kadar oynarsan o kadar zorlaşır ( sertleşir ).
I thought it was the right time in her career for her to play comedy.
Mesleğinde komedi oynamanın zamanı gelmişti.
When he watches us play a scene, he plays it out too.
Bir sahneyi oynadığımızı seyrederken o da birlikte oynardı.
It's a funny play.
Komik bir piyes.
It was my first paying job in New York that I got through a little notice in the actors'newspaper Backstage, and it turned out be this Somerset Maugham play, The Constant Wife, starring Ingrid Bergman and directed by Sir John Gielgud.
Oyuncuların gazetesi Backstage'de biraz da olsa bana yer verilmesine neden olan New York'da ilk ücret aldığım işti ve Somerset Maugham'ın Ingrid Bergman'ın oynadığı ve Sör John Gielgud'nun yönettiği The Constant Wife oyununa döndü.
And I think it's one of the reasons she wanted to continue doing the play, uh, with Sir John.
Oyuna devam etmek istemesinin sebeplerinden biri de bu, Sör John.
Just play it.
- Oynat işte.
It's one thing to play the oriental sage, it's another to smoke the opium.
Lafı söylemek başka, yapmak başka.
What's normal? I call it "48-hour first line" because for the two days prior to opening night, she will say nothing but her character's first line of the play.
Buna "48 saatlik ilk replik" diyorum çünkü gala gecesinden önceki 2 gün boyunca oynadığı karakterinin ilk repliğinden başka hiçbir şey söylemiyor.
If it's about using my connections to get Stevie Wonder to play at your wedding, I already tried.
Düğününüzde çalsın diye Stevie Wonder'a ulaşmak için bağlantılarımı kullanmamsa çoktan denedim.
It would make me feel like role play is stupid, because you're not Donna, and I don't give a shit what your degree says.
Rol yapmanın aptalca olduğu gelirdi diploman ne derse desin umurumda değil çünkü sen Donna değilsin.
It's the same voice that gave you permission to play me, isn't it?
Benimle oynamak için sana izin veren sesle aynı, değil mi?
It comes over here to britain, and we play the same music, but it slightly changes to fit in its new niche, just like animals do when they evolved into different biological niches.
Buraya İngiltere'ye geldi, biz de aynı müziği çalıyoruz,... ancak az da olsa bir değişime uğradı. Bu tıpkı hayvanların biyolojik evrimdeki minik değişimlerine benziyor.
But it's a play on words.
Ama bir kelime oyunu da var.
I will play you knife, gun, kevlar for it.
Bunun için seninle bıçak, silah, yelek oynarım.
ACTUALLY, IT'S ONLY A CHEAP REPRODUCTION, ONE OF MANY THOUSANDS USED IN THE COUNTLESS TIMES THE PLAY HAS BEEN PERFORMED.
Aslında bu bir kafatası, defalarca oynanan oyunda kullanılan... bir taklit ürününden fazlası değil.
Bostrom : IT'S LIKE THE ODDS THAT I'M WATCHING THIS PLAY THE FIRST TIME IT'S EVER BEEN PERFORMED.
Bu olasılık aynı ilk kez izlediğim bir oyunu izlemem gibi.
AND MAKING IT WILL NOT BE CHILD'S PLAY.
Onu yapmak çocuk oyuncağı değil.
EITHER WAY, WHETHER IT'S NATURAL OR ARTIFICIAL, LIFE IS A GLORIOUS GAME, AND WE SHOULD PLAY TO WIN.
Ne olursa olsun, doğal ya da suni, hayat fevkalade bir oyun... ve onu kazanmak için oynamamız gerekiyor.
It's all about the End of Days and how you have a part to play.
Bu Kıyameti işaret ediyor hem de nasıl olsa üstüne düşen görevi yaparsın.
'But before it does,'their violence and destruction has a righteous role to play.'
Lakin olmadan önce, onların şiddeti ve tahribatı rol yapma hakkaniyetine sahiptir.
You're not gonna believe it, but I play a scientist.
İnanmayacaksın ama bilim adamını oynuyorum.
But it's kind of a long-term play.
Ama uzun vadeli bir hamle olur.
Play it again.
Tekrar oynat.
It's a most delectable game for those who know how to play.
Oynamasını bilenler için nefis bir oyundur.
Well, since you're still on the fence about it, what do you say we play a little game?
Bu konuda hala muallakta olduğunuza göre. küçük bir oyun oynamaya ne dersiniz?
Play this one with my name on it.
Üzerinde adımın yazdığı şu videoyu oynat.
I think it best we meet them in journey, away from anyone who may see this fool play as valiant.
Bu kafasızı, cesuru oynarken görebilecek bütün gözlerden uzakta... -... yolculuk halindeyken yakalasak en iyisi olur bence.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]