English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Read my lips

Read my lips translate Turkish

158 parallel translation
He must read my lips.
Dudaklarımı okuması gerekiyor.
Can you read my lips now?
Şimdi benim dudaklarımı okuyabilir misiniz?
- Read my lips - alligators.
- Dudaklarımı oku. Timsahlar.
- Read my lips
- Dudaklarımı oku.
- Can you read my lips?
- Dudaklarımı okuyabilir misin?
Read my lips.
Dudaklarımı oku.
Now, you read my lips.
Dudaklarımı oku.
Read my lips...
- Dudaklarımı oku. Hayır.
Read my lips, fat-ass!
Dudaklarımı oku, pislik!
Read my lips, Royco.
- Dudaklarımı oku, Royco.
Cole, read my lips now.
Cole, beni iyi dinle.
Read my lips. Leave me alone!
Git başımdan dedim!
Read my lips, Richard. Nobody's buying.
Richard Bana Kimseden Satın Almayacaksın Dedi..
Look, Joe, read my lips.
Bak, Joe, dudaklarımı oku.
Read my lips, Philip, okay?
Dudaklarımı oku Philip, tamam mı?
- Read my lips, Rock : No!
- Hayır!
read my lips.
Dudaklarımı okuyun!
Hey, man, read my lips.
Ben ne diyorum?
Then you learn to read my lips and use your mouth for something besides showing me you're better than hearing girls in bed.
O zaman dudaklarımı okumayı öğren. Ağzını işiten kızlardan daha iyi seviştiğini göstermekten başka bir şey için kullan.
How can you read my lips if you're blind?
Eğer körsen dudaklarımı nasıl okuyorsun?
- Read my lips.
- Ne? Dudaklarımı oku.
Read my lips!
Dudakalrımı oku!
Frank, read my lips.
Frank, beni dikkatle dinle.
- Read my lips :
- Dudaklarımı oku :
Howard, read my lips.
Howard, dudaklarımı oku.
Read my lips, you stupid deaf-mute.
Hiçbir şeyi beceremiyorsun! Dudaklarımı oku! Seni aptal sağır-dilsiz!
- Read my lips, asshole!
- Dudaklarımı oku, sersem!
You're close enough now to read my lips.
Dudaklarımı okuyacak kadar yakınsın.
Read my lips. Raghu Jaitly I don't want to ever see you!
Şimdi beni iyi dinle Raghu Jaitly, Seni bir daha görmek istemiyorum.
Come on, Pierre, read my lips.
Haydi, Pierre, beni dinle.
Read my lips.
- Ağzıma iyi bak.
Don't say, "Read my lips." Really.
"Ağzıma iyi bak" deme.
Read my lips And come to grips with reality
İnanın... Hadi yüzleşin gerçeklerle...
And in conclusion, read my lips.
Yani sonuç olarak, dudaklarımı okuyun.
But whoever you are read my lips.
Ama her kimsen dudaklarımı oku.
Read my lips. No.
Dudaklarımı oku, "Hayır".
You were there, you were both there with me... and read my lips we're in this together.
Oradaydın, ikiniz de benimle oradaydınız ve dudaklarımı okuyuverin. Bu işte beraberiz.
Read my lips, Peg.
Dudaklarımı oku, Peg.
Read my lips... talk to the people!
Yapacağın şey insanlarla konuşmak.
Read my lips- - we didn't do it.
Dudaklarımı oku... Biz yapmadık.
Then read my lips! Forget it.
O halde dudaklarımı oku, unut bunu.
Well, her lips said, "No." But her eyes said, "Read my lips."
Dudakları "hayır" dedi ama gözleri "dudaklarımı oku" diyordu.
Read my lips :
Dudaklarımı okumaya çalış.
'Lady, oh, read my letter with your lips.'
"Ağzınızdan düşmezdi mektuplarım"
Hey, Bubber, now you say something. I'm gonna cover up my ears and see if I can read your lips.
Kulaklarımı kapatacağım bakalım dudaklarını okuyabiliyor muyum?
And if I were deaf... I would learn to read your lips with my fingers... like that.
Ve sağır olsaydım parmaklarımla dudaklarını okumayı öğrenirdim tıpkı bu şekilde.
My signing is rusty, so how many of you can read lips?
İşaretle anlatma şeklim paslandı. Kaç kişi dudaklarımı okuyabiliyor?
Read my lips.
Dudaklarımı seyret!
Read my lips.
Bir daha buraya gelme.
My tongue is in a fetter. If kisses could be sent by letter You cold read my words... with you lips.
İnanın ki kalbimin avazıyla, buseleri göndermek mümkün olsa yazıyla dudaklarımla okurdunuz mektubumu.
Read... my... lips.
Benim... dudaklarımı... oku.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]