Release them translate Turkish
517 parallel translation
Release them!
Çözün onları!
All right, Corporal, you may release them.
Pekala, onbaşı, onları serbest bırakın.
I'll release them only to your magistrate under the condition they stand trial for treason.
Onları sadece sizin adli memurluğunuz gözetiminde salarım vatan hainliği duruşmasına gelmeleri koşuluyla. Mahkemede görüşürüz.
The one I'm looking for is not here. Release them.
Aradığım kişi burada değil.
Arrest them, hold them for 48 hours and then release them.
Onları tutuklayın, 48 saat gözaltında tutun ve sonra da bırakın.
- Release them to fire.
Ateş emri verin.
I'll release them if you fulfill my demands.
Onları isteklerim yerine getirildiği takdirde bırakırım.
- Release them immediately.
- Onlari hemen serbest birak.
I'm going to release them.
Onları bırakacağım.
Release them for duty only.
Sadece görev durumunda serbest kalsınlar.
Erik, release them.
Erik, serbest bırak onları.
- We'll have to release them at once.
- Onları hemen salıvermek zorundayız.
- Release them.
- Sal onları.
But we'll only release them to him personally.
Fakat almak için şahsen gelmek zorunda.
I did everything I could to release them or let them escape.
Onları serbest bırakmak ya da kaçmalarını sağlamak için her şeyi yaptım.
Bring Jade Raksha to me and I'll release them
Yeşim hayaleti getirirsen, Onları salarım!
Release them all
Bırak onları!
Alright, I'll release them as agreed
Tamam, söz verdiğim gibi bırakacağım
Release them all...
Tamam, at onları, hepsini... Meksikalı serseri dahil.
Release them immediately.
Onları derhal serbest bırakmalısınız.
Release them immediately.
Derhal serbest bırakın.
- Then you will release them to me.
- Öyleyse onları bana bırakacaksın.
- If you release them free?
- Onları serbest mi bırakacaksın?
Come men, release them
Çözün onu
Yes, put them behind wire, camps and keep them there until we find them prudent or safe to release them.
toplama kamplarına. Dirençleri kırılana kadar onları orada tutacağız.
We're working right now to release them under the safest possible circumstances.
Onları en emniyetli koşullarda kurtarmak için çalışıyoruz.
You'll have to, because they won't release them to anyone but a parent -
Getirtmelisiniz, çünkü anne babadan başkasına vermiyorlar...
Well, you don't have to go with them, but the city has to release you.
- Onlarla gitmek zorunda değilsin. Ama eyalet seni salıveriyor.
I was supposed to stay three more days, but I had them release me.
Üç gün daha kalmam gerekiyordu, ama beni bırakmalarını istedim.
And force them to release ourlady
ve bizim kızı bırakmalarınız isteyeceğiz güzel!
Hold it... Please lfl release your daughter... You have to promise not to investigate them
dur... lütfen kızını bırakırsam..... onlara zarar vermeyeceğine ve ve imparatorluk kanunlarını uygulayağına söz ver vergileri düşür ama... kızın benim elimde iyi düşün vergileri düşürebilirim ama o üçünü bağışlayamam büyük suç işlediler affedersem.... bu diğerlerine kötü örnek olur?
Do not release them.
Onları salmayın.
A half an hour after we release anybody from our section we turn them into doctors and they care for people that were tripping like they were when they came in.
1.5 saat sonra kendi bölümümüzdekileri, doktorlara teslim ediyoruz. Onlar buraya girerken önceden kafayı bulmuş olanlarla ilgileniyorlar.
It's a form : in case of roundup, they release you sooner if you give it to them already filled up.
Bir biçim : Toparlanma durumunda, seni daha erkene tahliye ederler, tabi sen onlara halihazırda dolu olarak verirsen.
Give them a chance. Release two, three, four of them, altogether.
Onlara bir şans verin, üç-dört tanesini birlikte bırakın.
'Release the dreams inside us' 'And set them free'
İçimizdeki hayalleri serbest bırak
Tell them to release me and I'll do everything myself.
Onlara beni bırakmalarını söyleyin, her şeyi kendim yapacağım.
Tie the rope around them, and then if you wanna release the rope real fast you...
Çevrelerine ipi bağlayın, ve daha sonra ipi çok çabuk çözmek istiyorsanız...
It's hard enough controlling them as it is. Release me, or I, Elinore, shall show all you ants something.
Beni serbest bırakın yoksa ben, Elinore siz karıncalara gününü gösteririm.
Ferns, like mosses, release their spores when the weather is dry, and the wind can carry them far.
Yosunlar gibi eğreltiotları da sporlarını kuru havada serbest bırakır ve böylece rüzgar onları uzaklara taşıyabilir.
They wish to release the prisoners and have an unarmed peace envoy return with them to Lunar Seven.
Mahkumları salıverip silahsız barış elçileri ile birlikte Lunar Yedi'ye geri dönmek istiyorlar.
Treasure is nothing, take it all Release me and I'll give them to you
ben para göz değilim, senin olsun o beni bırakın, sizi hazineye götüreyim!
The dear and gracious God will forgive me, I know... if I myself give them their release.
Biliyorum ki, ölümleri benim elimden olursa yüce ve bağışlayıcı Tanrı beni affedecektir.
I'll announce my terms for their release... when the proper authorities are present to hear them.
Uygun yetkililer onları duymaya hazır oldukları zaman serbest bırakılmaları için koşullarımı bildireceğim
Let's release their souls and bring them to death.
Ruhlarını serbest bırakalım ve onlara ölümü getirelim
You were released because I told them to release you.
Serbest bırakldın, çünkü ben serbest bırakılmanı söyledim.
Maybe get them to release some of the hostages.
Belki rehinelerden bazılarını bırakmaya ikna edebiliriz.
They'll release you, you're no use to them.
Ama sizi bırakırlar eğer gerçekten işlerine yaramazsanız.
Drop your arms and move away from them, or I shall release a fine gas into your part of the cabin.
Silahlarınızı atın ve onlardan uzaklaşın yoksa sizin tarafınıza etkili bir gaz vereceğim.
We've hadsituations where the hostages have embraced their captors after release and even corresponded with them in prison.
Daha önce öyle olaylar yaşadık ki, rehineler kurtulduktan sonra, kendilerini rehin alanlara sarılmışlardı. Hatta hapishanede ziyarete gidenler bile vardı..
Franjean, release the Nelwyns, and stop pestering them.
Franjean, Nelwyn'leri serbest bırak Ve onları rahatsız etme
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme song playing 16
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme song playing 16
release 156
released 42
release me 103
release it 20
release the hounds 17
release her 32
release him 114
release the bugs 17
released 42
release me 103
release it 20
release the hounds 17
release her 32
release him 114
release the bugs 17