Seven o'clock translate Turkish
321 parallel translation
- You'II leave in five days at seven o'clock.
- Sen beş gün içinde saat yedide bırakacaksın.
Why can't you hang this guy at five o'clock instead of seven?
Bu adamı 7 yerine niye 5'te asmıyorsun?
Seven o'clock in the morning and not a minute earlier.
Sabah yedide, daha erken değil.
Seven o'clock.
Saat yedide.
Seven o'clock.
Saat yedi.
- Seven o'clock. - lt'd be advisable to meet half an hour earlier.
Yarım saat önceden buluşmamızı tavsiye ederim.
Tomorrow night, then. Seven o'clock.
Yarın akşam saat 7'de görüşürüz öyleyse.
Seven o'clock.
Saat 7.
Drop by to the house at about seven o'clock.
Saat yedi gibi evime uğra.
At seven o'clock.
Saat yedide.
You'll be there, seven o'clock.
Saat yedide, sen de gel.
Seven o'clock is not far.
Yediye az kaldı.
Seven o'clock.
Saat Yedi oldu.
Didn't they say something about a fight, an argument, between the old man and his son around about seven o'clock that night?
Onlar yaşlı adamla oğlu arasında o gece saat yedi civarında kavga ya da tartışma gibi bir şey olduğunu söylememişlerdi?
- It was eight o'clock, not seven.
- Saat sekizde olması gerek, yedi değil.
Someone before mentioned seven o'clock.
Daha önce biri saat yediden bahsetti.
I was saying seven o'clock would be a reasonable time...
Diyordum ki saat yedi uygun bir zaman...
- Seven o'clock?
- Yedi mi? Tam yedi mi?
My watch ends at seven o'clock.
Saatim saat 7 : 00'da durur.
- Seven o'clock on the Moscow express.
Saat 7'de Moskova Ekspresi'yle.
Three coming in at seven o'clock high.
7 : 00 yukarıdan üç tane daha geliyor.
- Seven o'clock, then.
- O halde, saat yedide
Seven o'clock, Thursday morning.
Saat 7 : 00'da. Perşembe sabahı.
You've got bandits at seven o'clock, Clark.
Saat 7 yönünde haydutlar var, Clark.
You'll leave at seven o'clock.
7'de yola çıkacaksın.
You heard the colonel - seven o'clock.
Albay'ı duydun. Saat 7'de.
It tickled and itched all over, that's why you're standing here now at seven o'clock in the morn!
# Her tarafın kaşınır ve gıdıklanır, bu yüzden buradasın şimdi # Saat sabahın 7'sinde
Seven o'clock in the morning.
Sabah 7 : 00'de.
Mrs. Dorothy Renick and Mr. Al Renick have reservations on the seven o'clock flight to Rome.
Dorothy Renick ve Al Renick'in... saat 7 : 00 Roma uçağı için rezervasyonları var.
Do you have a Mr. Renick on the seven o'clock flight for Rome?
Saat 7'de Roma'ya kaKan uçakta Renick adında biri var mı?
It's already seven o'clock!
Saat 7 oldu bile!
At seven o'clock Ken gets up, he has a quick shower, a rub-down, gets into his track-suit, and goes back to bed again.
Sabah 7 : 00'de Ken kalkar, duşunu alır eşofmanını giyer ve tekrar yatar.
I'm just suggesting we sit in the lobby until seven o'clock and take their room.
Sadece saat yedi olana kadar lobide bekleyip, sonra da odayı tutalım diyorum.
You're welcome to stay in the manager's office until seven o'clock.
Müdürün odasında sabah yediye kadar kalmak isterseniz, buyrun.
Seven o'clock, Christmas Eve?
Noel gecesi, saat yedi mi?
Excuse me, sir, but, well, it's seven o'clock, sir.
Affedersiniz, efendim, ama, şey, saat yedi oldu.
I lost the battle at five o'clock, but I won it back again at seven!
Saat beşte savaşı kaybettim, ama yedide tekrar kazandım!
Before they came we used to have dinner at one o'clock, like everybody else, but now we have it at seven...
Onlar gelmeden evvel öğle yemeğini biz de herkes gibi saat birde yerdik. Oysa şimdi yediyi buluyor.
Seven o'clock in the morning.
Sabahın yedisi.
At seven o'clock you'll cut your birthday cake, and receive a rather special present, so I believe.
Saat yedide doğum günü pastanı keseceksin ve öyle inanıyorum ki, çok daha özel bir hediye alacaksın.
I've tried jogging on Hampstead Heath... at seven o'clock in the morning in a sweat suit... but I never worked up a sweat.
Hampstead Heath'te sabahları 7'de jogging yapmayı denedim.
The time is seven o'clock.
Saat 19 : 00.
Seven o'clock.
- 9 : 20? - Saat 19 : 00'da.
Seven o'clock.
Yedide.
# Five, six, seven o "clock, eight o" clock rock... #
# Five, six, seven o "clock, eight o" clock rock... #
The garage opens at seven o'clock.
Bina 7 : 00'da açılıyor.Beni çeyrek kala uyandır.
It's already seven o'clock.
Lanet olsun. Saat yedi olmuş.
Oh, it's seven o'clock?
Aa, saat yedi mi olmuş?
Right. Seven o'clock in the locker rooms.
Soyunma odalarında saat 7'de.
On May 15, 1945, at seven o'clock in the morning, the three hundred and eighty second US infantry regiment attacked a hill in Okinawa they had renamed'Dick Hill.'
15 Mayis 1945, saat sabah 7'de... 382.Amerikan piyade taburu Okinawa'da bir tepeyi isgal ederek, ona "Çük Tepesi" adini takti.
- Gee, it's seven o'clock!
- Tanrım, saat 7 olmuş!
o'clock 917
o'clock in the morning 42
seven 3061
seventeen 198
seventh 49
seven of nine 38
seventy 282
seven hundred 20
seven seconds 28
seven years old 38
o'clock in the morning 42
seven 3061
seventeen 198
seventh 49
seven of nine 38
seventy 282
seven hundred 20
seven seconds 28
seven years old 38