English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Silly boy

Silly boy translate Turkish

177 parallel translation
" Silly boy!
" Sersem çocuk!
Silly boy, nobody's going to hurt you.
Seni budala, kimse sana zarar veremeyecek.
Silly boy, of course not.
Aptal şey, tabii ki hayır.
- Silly boy, takes so much for granted.
Aptal çocuk, fazla ciddiye aldı.
- Stupid, silly boy!
Ne salak bir çocuk bu ya!
Of course not. Silly boy. Oh, yeah.
Seni şapşal.
You silly boy!
Seni aptal çocuk!
My son he is! Silly boy!
Ah oğlum benim.
Don't be a silly boy.
Yaramazlık yapma!
A silly boy.
Aptal bir çocuk.
- If it hadn't been for that silly boy..... I might never have met you.
- Öyle. - Şu aptal çocuk olmasaydı seninle asla tanışamayabilirdim.
Jimmy, oh Jimmy. Silly boy.
Jimmy, ah Jimmy, seni aptal şey seni.
You silly boy!
Seni akılsız çocuk!
- Got it, silly boy?
- Anladın mı, şapşal çocuk?
I told you not to, silly boy.
Sana dokunmamanı söylemiştim, budala çocuk.
Yakin fell for me like a silly boy.
Yakin tıpkı aptal bir çocuk gibi bana tutuldu.
You silly boy, put me down, let me go!
Seni aptal, indir beni, bırak!
Silly boy.
Aptal çocuk!
Silly Boy!
Aptal çocuk!
Who knows why I carry on like a silly boy?
Neden salak gibi davranmaktan vazgeçemiyorum, kim bilir?
What a silly boy
Saçma sapan sorular sorma şapşal çocuk!
Silly boy, how could that be?
Şapşal, Bu nasıl olabilir ki?
Silly boy, he thinks he's being dignified.
Aptal çocuk, onurlandırıldığını düşünüyor.
Silly boy, a monkey steals peaches like this, not like that.
aptal çocuk bir maymun gibi şeftali çalıyorsun
I'm sorry. I said this silly boy has cut himself.
Bu aptal çocuk elini kesti demiştim.
you silly boy!
Sırıksıklam olacaksın, seni aptal çocuk!
Don't ever invite a vampire into your house, you silly boy.
Bir daha bir vampiri evine davet etme aptal çocuk.
You silly boy!
Akılsız velet!
Silly boy!
Akılsız velet!
Hey, silly boy!
Hey, aptal çocuk!
Silly boy.
Aptal çocuk.
That you're a silly boy?
Aptal bir çocuk olduğunu?
You don't want to be a silly boy.
Aptal bir çocuk olmak istemezsin herhalde.
Closer, you silly boy.
Yaklaş, seni aptal çocuk.
That silly boy doesn't fit you.
Eşkali nasıl peki?
Leave me alone! I like that silly boy. Someone is calling me.
Jakuzi teklifim biraz kaba kaçmış olabilir ama bana hiç ilgi duymuyor musun?
Silly boy!
Seni aptal çocuk!
- No, you silly boy.
- Hayır, şapşal çocuk.
See that silly boy. lsn't he amusing?
Şu eğlencenin güzelliğine bakın.
- Silly boy...
- Aptal şey...
Silly boy!
Aptal oğlan!
I didn't realize that this boy was faced with bitter reality - that he had no room in his thoughts for the romantic dreams of a silly little girl.
O zamanlar bu genç adamın acı bir gerçeklikle yüzleştiğini ve aptal, küçük bir kız ile... romantik hayallerin düşüncelerinde hiçbir yer kaplamadığını fark etmemiştim.
Silly boy.
Ahmak çocuk.
He forget cigarette case, silly boy.
Sigara kutusunu unuttu. Aptal oğlan.
That's a silly question to ask me, Georgie boy.
Bu çok saçma bir soru Georgie.
Look here, Redmond, me boy, this is a silly business.
Bak Redmond, evladım, bu saçma bir mesele.
( GROANS ) Silly boy!
Şapşal çocuk.
The boy could see the silly emperor didn't have any clothes on.
O gördüm kral goody çıplak.
Come on, boy. Don't be silly.
Yapma evlat, aptallık etme.
Well, near as we can tell, the boy was studying quietly... when the girl, drunk on her own sense of power... beat him silly with a block of frozen lima beans.
Anlaşıldığı kadarıyla, kız güç duygusuyla kendinden geçip onu donmuş lima fasulyesi kalıbıyla döverken, oğlan uslu uslu ders çalışıyormuş.
♪ Pick up your silly twig, boy ♪
Gülünç sopanı al evlat.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]