English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Some do

Some do translate Turkish

20,518 parallel translation
Yeah, well, some think so, some do not.
Bazıları öyle düşünüyor, bazıları düşünmüyor.
Something else rising also, some dark instinct about what I would do to the person who had taken you, the things I would do.
Bir şey daha doğuyor, seni kaçıran kişiye yapacağım şey ile ilgili karanlık bir içgüdü. Yapacağım şeyler ile ilgili.
Hopefully it will do you some good.
Umuyorum ki bu biraz işine yarar.
Seems like we've got some work to do, Captain?
Görünüşe göre yapmamız gereken işler var Yüzbaşı.
What am I gonna do, live with you the rest of my life... some sad spinster lady camped out in your guest room forever with cats named Sadie and Suzie?
Peki ne yapacağım? Hayatımın sonuna kadar seninle mi kalacağım? Sonsuza dek Sadie ve Suzie isimli kedileriyle misafir odanızda yaşayan bir kız kurusu? Sen benim kardeşimsin.
Christine, do you want some help with the whipped cream?
Christine krem şantiye yardım etmemi ister misin?
We're going to do some unpleasant business, and I don't want to talk about it.
Nahoş bir iş göreceğiz ve bundan bahsetmek istemiyorum.
I do work with some of the groups that shelter the homeless, addicts, runaways.
Evsizlere, bağımlılara ve evden kaçanlara sığınacak yer sağlayan bazı gruplarla çalışıyorum.
We had some work to do.
Yapacak işlerimiz var.
And so do the women I've happily been with since you ran away like some scared little girl!
Sen çocuk gibi korkup kaçtığından beri beraber olduğum kadınlar da öyle diyor!
It's your body, do what you want, but don't treat pregnancy like some special achievement. Go ahead.
Devam et.
And the ones I do... it's got to be some kind of kindred spirit thing happening.
Verdiklerim ise sanki bir tür akranlık bağı oluşturur.
I have some more work to do.
Yapmam gereken işler var.
Do you want some of my lettuce, sir?
- Lahanamdan biraz ister misiniz, efendim?
Do you think I could train with you some day?
Bir gün seninle idman yapabilir miyim?
Hey, real quick, do you mind throwing some of these in the window of your store?
Baksana, şunları dükkanın camına assam sorun olur mu?
And you wanna do that to score some press coverage?
Ve bunu da basında yer almak için mi yapmak istiyorsun?
You're not old enough. But do you want some water or some juice?
İçecek kadar büyümedin ama su ya da meyve suyu ister misin?
You need to do some grocery shopping.
Yiyecek alışverişine gitmen lazım.
He'd already printed them off and I figured maybe there'd be some answers in here, but what if we do go under by'88?
Zaten çıktılarını almıştı belki burda bir yerde aradığım cevaplara ulaşabilirim. Ya 1988'e kadar iflas bayrağını çekersek?
Didn't you do some of that shit before we started?
Sikişe başlamadan önce de biraz çekmemiş miydin?
What do you say I make us some dinner? Sound good?
- Bize yemek hazırlayım mı?
And then you realize, that well... the least I can do, is... offer some closure for the family.
Ve sonra fark ettim ki, şeyy... en azından yapabileceğim bu... ailenin tereddütlerini sonlandırmaktır.
I thought I'd worked through some stuff, but clearly, I have more work to do.
Bazı şeyleri halledebileceğimi düşünmüştüm, ama görünen o ki daha fazla uğraşmalıyım.
At least this way I have a chance to do some good.
En azından iyi birşeyler yapma şansım olur böylece.
Now, can we go catch this son of a bitch, or do you need to wave your gun around some more?
Şimdi gidip bu aşağılık herifi mi yakalayalım yoksa sallanıp duracak mısın?
He was bragging how some guy was gonna give him 50 bucks to do a job and offered him another 50 when the job was done, you know?
Birinin ona bir iş için 50 dolar önerdiğini söylüyordu. İş bittiğinde bir 50 dolar daha verecekmiş.
Or do they just want some souvenirs of Hell Night?
Yoksa sadece Cehennem Gecesi'nden bir hatıra mı istiyorlar?
I... I'mma do some Tai Chi outside.
Ben biraz dışarıda Tai Chi yapayım.
I want to take you to a spot where we can do some dancing.
Seni dans edebileceğimiz bir yere götürmek istiyorum.
I just realized all I had to do was cry some big boy tears and tell mommy I was sorry.
Tek yapmam gerekenin koca oğlanlar gibi ağlamak...... ve anneme üzgün olduğumu söylemek olduğunun farkına vardım.
Uh... Do you want something to eat? Some coffee?
Yiyecek bir şey ister misin, ya da kahve falan?
These curvy, wavy lines look like I got some work to do.
Bu kıvrımlar ve dalgalı çizgiler işim olduğunu gösteriyor.
Just do some with me.
Sadece birazını benimle yap.
But maybe some genius can do this.
- Ama belki bazı dehalar yapabilir.
Well, how do you know I'm not some weirdo?
Peki, benim de tuhaf olmadığımı nereden biliyorsun?
- You've got some explaining to do.
- Bana açıklaman gereken şeyler var.
But you can't do that if you're locked up in internal affairs or being sucked dry by some vampire.
Ama İç İşleri'nde tıkılı kalırsan ya da vampirin biri tarafından kanın boşaltılırsa bunu yapamazsın.
Do you think that I want to be out there hanging out outside your door like some pathetic little rat looking for scraps?
Sence ben kapının önünde peynir parçası arayan zavallı bir fare gibi dolanıp durmak istiyor muyum?
I had some time to do some research.
Biraz araştırma yapacak zamanım vardı.
Kind of need some NZT to do it...
Bunun için NZT gerekiyor gibi...
- I also do some good, you know.
- Bazı iyi şeyler de yaptım.
Just got to do some research on the Luis Vargas case.
Sadece Luis Vargas davası için bir araştırma yapmalıyım.
Do you want me to pull up some YouTube videos of, uh, a cat getting stuck in a...
Youtube videosu falan açmamı ister misin bir kedi bir şeye sıkışır...
Do you want some of this cheesy, cheesy goodness, man?
Bu peynirli peynirli güzellikten biraz ister misin, dostum?
And what would you do if you had some, Grover?
Biraz olsa ne yapardın Grover?
Do they have some?
- Onlarda var mı hiç?
I do happen to know some people who get things done.
Bazı işleri halleden birkaç kişiyi tanıyorum.
But since I knew it wasn't going to come anyway, I figured maybe there was a way I could do some good.
Ama bir işe yaramayacağını bildiğim için belki biraz iyilik yapmanın bir yolu vardır dedim.
So... If we're gonna do this... There's gonna be some ground rules.
Yani eğer bunu yapacaksak bazı temel kuralları olacak.
If we're gonna do this... there's gonna be some ground rules.
Bunu yapacaksak bazı temel kurallar olacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]