Stay down there translate Turkish
246 parallel translation
Don't let him stay down there and tell all other fish what going on.
Sakın aşağıda bırakma, yoksa diğer balıklara her şeyi anlatır.
Yes, sir, and he's gonna stay down there, six feet under the ground.
Evet efendim, orada da kalacak, ölü olarak.
Could people stay down there for 100 years?
İnsanlar orada yüzyıl yaşayabilirler mi?
Stay down there.
Öyle kal.
And if we do decide to stay down there, We'll need some things from up here.
Eğer bunu yapacaksak, aşağıya malzeme indirmemiz gerekiyor.
Just stay down there.
Orada kal.
Just stay down there, chump!
Orada kal, budala!
If you don't come out now, you will stay down there.
Şimdi dışarı çıkmazsanız, aşağıda kalırsınız.
Stay down there and keep a lookout.
Aşağıda kalıp, gözcülük yapın.
Honey, could you move the chair out of the way... and just stay down there?
O sandalyeyi ayak altından kaldırıp olduğun yerde kal hayatım.
I gotta stay down there two minutes for the water to get still.
Suyun durgunlaşması için iki dakika orada kalmam gerekiyor.
We can all stay down there if it makes you easier.
Eğer işinizi kolaylaştıracaksa hepimiz orada kalabiliriz.
You stay down there, close the windows because I don't want him seeing you before you can ID him
Pencereni açık tut oraya otur, onun önceden seni görmesini kesinlikle istemiyorum.
I'll stay down there.
Orada kalacağım.
You stay down there and you cool off!
Sakinleşene kadar burada kal!
I say let him stay down there.
Diyorum ki bırakalım orda kalsın.
I used to go and stay down there for my holidays, you know.
Eskiden oraya gider ve tatillerimi orada geçirirdim.
- Lay down and stay there!
- Yere yat. Sakın kıpırdama!
Get to the masthead and stay there until I call you down.
Direk başına çıkın ve ben söylemeden inmeyin.
Get in your car and go on down to Tobacco Road and stay there.
Arabanıza binip Tobacco Road'a gidin ve orada kalın.
Just get down on the deck, flat, and stay there.
Güvertede yere yatın ve orada kalın.
Then suddenly, some night he would go down to dreadful places near blue gate fields and stay there day after day.
Sonra aniden bir gece ürkütücü Blue Gate Fields'e gitti. Ve günlerce orada kaldı.
Go down to your apartment, stay there a few minutes, and then leave.
Kendi evine in, orada birkaç dakika kadar kal ve sonra hemen ayrıl.
Yeah, but I'm not. So maybe you'd better sit down and stay there. That way it'll be safer for everybody.
Evet, fakat ben öyle değilim, otur yerine ve orada kal, o şekilde herkes daha güvende olur.
I come out here when I can, stay in that old cottage down there.
Mümkün olduğunca gelirim. Şuradaki eski kulübede kalırım.
Let's stay up here. Down there it stinks.
Gelin yükseğe çıkalım, aşağısı leş gibi kokuyor.
You go over there and stay down!
Sen yukarı git ve bekle.
you could sit down in a movie theater at 3 : 00 in the afternoon, and stay there in the darkness for hours on end, without anyone ever seeing you.
Öğleden sonra saat 3'te sinemada oturabilir ve kimse seni görmeden karanlıkta saatlerce kalabilirdin.
Stay upriver, Mr. Nightlinger, there's some soft sand down there.
Yukarıya doğru Nightlinger, o tarafta kumlar gevşek.
Now go up there, and I'll stay down here, and I'm gonna be watchin'.
Şimdi oraya git, ben burada kalıp seni izleyeceğim.
Stay there! Come on, lay down.
Haydi yere uzanın.
Well, stay where you are because obviously if there was a fire, you'd all be standing down here like this in the lobby, wouldn't you?
Olduğunuz yerde kalın... çünkü yangın çıkmış olsaydı... hepiniz lobide böyle... dikiliyor olurdunuz, değil mi?
Lay down, and stay there. Get back in your bunks.
Koridoru boşaltın, Herkes ranzalara çıksın!
Why don't you take the kid down below and stay there till you hear from me?
Benden haber alana kadar bekle, tamam mı?
I'll go down there. I'll be right back. Stay here.
Oraya gidip, hemen geri geleceğim.
I want you to take those tarps and cans down to the basement, like I told you... and stay there with Jolene.
Senden şu konserveleri bodruma indirmeni istiyorum, sana anlattığım gibi... ve orada Jolene'yle kal.
We're gonna rap it down to you today to all you little locos out there, on how to stay out of the slam...
Bu akşam onu sunacağız. Siz oradaki çılgınlara, hapisten nasıl kaçılacağı gibi şeyler...
And I finally fainted and I hit my head and I had to stay there because I had a concussion, and I had to hold my breath all the way down in the elevator to the emergency room.
Sonunda bayıldım ve kafamı çarptım. Orada kalmam gerekti, çünkü beyin sarsıntısı geçirmiştim. Sonra da acil servise giderken asansörde yol boyunca nefesimi tutmam gerekti.
Stay down back there.
Arkada kalın.
Nowadays, they just clump down on the ground and stay there.
Bu aralar yere yığılıyorlar ve orada kalıyorlar.
Well, if we stay down here long enough, I'll have to lay off the fuckin'booze, Steel,'cause there won't fuckin be any of it fuckin'left.
Eh, eğer burada yeterince kalırsak, bu "amına koduğumun" içkisini zaten bırakmak zorunda kalacağım. Çünkü bu "amına koduğumun" içkisinden hiç kalmayacak, amına koyuyum!
Now, lie down where you were before and stay there.
Az önceki gibi yatakların altına yatın ve oradan çıkmayın.
We get there, you get down, you stay out of sight.
Oraya varınca eğil. Kimse seni görmesin.
They are no good anyway, if they won't stay here - they'll go down South and hang themselves there.
Her halükârda beş para etmezler, burada kalmazlarsa yapacakları - şey güneye gidip kendilerini orada asmak olacaktır.
Go back down and tell those men to get below and stay there!
Geri dön ve o adamlara aşağıya inip orada kalmalarını söyle.
There's no bomb! Stay down!
Bomba falan yok!
She stayed down there because she wanted to stay there.
Oradaydı, çünkü orada kalmak istemişti.
And it behaved in a realistic way : you could pick things up, throw them around, you could go through doors, you could move around that world, and if you threw chess men down to the lower board, then they would stay there until you went down and picked them up again.
Ve her şey gerçekçi bir şekilde oluyordu etraftaki nesneleri alabilir etrafa saçabilir kapılardan geçebilir, bu dünyada hareket edebilirsiniz ve satranç taşlarını alttaki tahtaya atarsanız siz aşağı inip onları tekrar alana dek orada kalırlar.
Sit down and stay there until you're told to leave.
Oturunuz ve ben söyleyinceye kadar yerinizden kalkmayınız.
- Shut the fuck up and get down and stay there!
- Kapa çeneni, yere yat ve öylece kal!
If I put the podium there, it'll stay down.
Kürsüyü şuraya...
stay down 1032
down there 402
therese 78
there 14012
theresa 292
there you go 7508
therefore 1419
there you are 4720
there's always hope 39
there we go 2292
down there 402
therese 78
there 14012
theresa 292
there you go 7508
therefore 1419
there you are 4720
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
there is no such thing 30
there's no way 389
there's nothing to see here 35
there isn't 382
there he is 3176
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
there is no such thing 30
there's no way 389
there's nothing to see here 35