Sure we can translate Turkish
3,264 parallel translation
Yes. I'm sure we can reach some kind of mutual agreement.
Yani eminim ikimizin de kazançlı olduğu bir anlaşmaya varabiliriz.
You sure we can pull this off?
Bu işi halledebileceğimizden emin misin?
Are you sure we can trust this Stoop guy?
Stoop denen adama güvenebilir miyiz?
I'm sure we can all agree that one of you is a scientist.
Birinizin bilim adamı olduğundan hepimiz eminiz.
Now, gentlemen, I'm sure we can...
simdi, beyler, eminim ki biz...
I'm sure we can work something out.
Sanırım, bir şeyler yapabiliriz.
- I'm sure we can handle him this time!
- Eminim bu kez bize sorun olmayacak.
I'm sure we can find the time.
Eminim bir şeyler ayarlayabilirim.
On that at least I'm sure we can agree.
En azından bu konuda uzlaşabileceğimize eminim.
I'm sure we can.
Tabii, eminim.
I'm sure we can reach an agreement.
Sanırım anlaşma eminim.
I'm sure we can meet a couple of ladies.
Eminim, bir kaç güzel bayanla tanışırız.
I'm not sure we can.
Yapabileceğimizden emin değilim.
Gentlemen, we don't actually open till 10 : 00, but if you'll follow me back upstairs, I'm sure we can find somewhere to fit you in.
Beyler, saat 10'a kadar açık olmuyoruz ama beni arka merdivenlere kadar takip ederseniz sizi uydurabileceğimiz bir yer bulabileceğimize eminim.
And make sure they're fed, we can't hide here much longer.
Ayrıca beslendiklerinden de emin ol, burada uzun süre saklanamayız.
We believe the intuition is that the physical object can be copied, and therefore the physical body can be copied, but we're not so sure that children think the mind can be copied.
Fiziksel nesnelerin kopyalanabileceğine inanıyoruz,.. ... bu nedenle fiziksel bedenler de kopyalanabilir fakat çocukların zihnin kopyalanabileceğini düşündüklerinden pek emin değiliz.
We can't be sure.
Emin olamayız.
We can't be sure until the airship takes off.
Araç havalanmadan emin olamayız.
Because if we can't protect the Earth, you can be damn well sure we'll avenge it.
Çünkü biz Dünya'yı koruyamazsak intikamını alacağımızdan emin olabilirsin.
Then we can be sure.
- Emin olman lazım.
We can't be sure... but, the attack seems to be linked with the virus and the antidote.
Pek emin değiliz ama görünüşe göre, saldırı, virüs ve panzehirle ilgili.
But you can be sure we'll be watching these two.
Ama bu ikisini izliyor olacağımdan emin olabilirsiniz.
- Sure we can.
- Tabii ki gideriz.
Doctor, please, if you're not sure about we can just...
- Eğer emin değilsen, vaz...
- Like a terrorist bomb? - No, no, no. We can't say that for sure.
Hayır ne alaka korkutma kimseyi
Yeah, sure, we can wait as long as you want.
Tabii, istediğin kadar bekleyebiliriz.
I'm not sure what else we can do.
Başka ne yapabilirdik bilmiyorum.
I'm sure that with all of these fine minds here, we can come up with a solution that won't impose on your generosity any further.
Eminim ki buradaki bilgili kişilerle birlikte cömertliğini gerektirmeyecek bir çözüm bulabiliriz.
Listen, Leela, I'm not sure what kind of life we can make together in this frozen time-sicle, but if it's not too weird... will you still marry me?
Dinle, Leela, bu hareketsiz zaman dondurmasında nasıl bir hayat kurabiliriz bilemiyorum ama, eğer çok garip gelmezse hala benimle evlenir misin?
You've grown up. We can make... together we can make sure that I get back safe.
Birlikte güvenli bir şekilde geri döndüğümden emin olabiliriz.
I'm sure that we can find great people in Houston, too.
Ben, Houston'da da harika insanlarla tanışabileceğimize eminim.
I'm sure it's all blown out of proportion, but we can't have you on the payroll now.
Eminim ki, bu orantısız şişirildi, ama faturada senin adın olmamalı.
We make sure that she can be allowed to to come back and work in peace.
Emin ol biz o izni alabiliriz ve huzur içinde de çalışabiliriz.
How can we be so sure that they always indicate corpses?
Nasıl oluyor da her zaman cesetleri belirleyebiliyorlar?
But can we be sure he was drunk?
Fakat onun sarhoş olduğundan emin olabilir misiniz?
Sure, maybe it's all just horseshit that we feed ourselves so we can go to sleep at night.
Tabii, belki bu beslendiğimiz bir pisliktir, takılırız, sonra gider yatar uyuruz.
I wanted to make sure we're doing everything we can to get him back.
Onu geri almak için elimizden gelen her şeyi yaptığımızdan emin olmak istedim.
I wanna make sure we are able to find a nice house... And I can sew the drapes and pick matching bed covers.
Şikago'ya taşındığımızda güzel bir ev bulalım perdeleri ben dikeyim, yatak örtüleri de uyumlu olsun...
I'm so afraid... We can never be sure that they will come back...
Çok korkuyorum asla döneceklerinden emin olamayız...
- Can we be so sure?
- Çok emin gitmiyor muyuz?
I'm sure we can find an agreement.
Aramızda anlaşabileceğimizden eminim.
I'm sure it was awful, but we can learn from their mistakes.
Eminim ki berbat bir olaydır ama onların hatalarından ders çıkartmalıyız.
Gentlemen, I'm sure there's a way we can work this out.
Eminim bunun bir çıkar yolu vardır beyler.
But I'm sure she'll be back soon and we can return to our original roles and responsibilities.
Ama eminim yakında döner biz de eski görevlerimizi ve sorumluluklarımızı alırız.
We can't bring it back right now. I will make sure his gone by tomorrow.
Hemen geri veremeyiz fakat seni temin ederim ki yarına gitmiş olacak.
I'm sure we can work it all out.
- Bütün bunları halledeceğimize eminim.
Sure, we can have a chat.
Elbette... konuşabiliriz.
You sure you don't mind holding on to this stuff for me till we can really fix that door?
Kapıyı tamir edene kadar bunların sende kalmasının mahsuru yok mu?
I'm sure that we can keep things professional.
Eminim ilişkimizi profesyonel tutabiliriz.
I mean, sure, yeah, we can do it.
Tabi, biz yapabiliriz.
Can we be sure he's the only Secret Service member..
Esas soru şu : Taraf değiştiren...
sure we are 22
sure we do 40
sure we will 19
we can do it 201
we can't leave 63
we can't 1514
we can't afford it 60
we can help 71
we can't give up 27
we can help each other 41
sure we do 40
sure we will 19
we can do it 201
we can't leave 63
we can't 1514
we can't afford it 60
we can help 71
we can't give up 27
we can help each other 41
we can try 87
we can't do it 50
we can't do anything 50
we can help you 138
we can't wait 112
we can't stop 49
we can't get out 36
we can go together 24
we can talk later 48
we can't have that 76
we can't do it 50
we can't do anything 50
we can help you 138
we can't wait 112
we can't stop 49
we can't get out 36
we can go together 24
we can talk later 48
we can't have that 76