English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Talk to you soon

Talk to you soon translate Turkish

506 parallel translation
- I'll talk to you soon.
- Arayacağım.
But I'll talk to you soon.
Seni yakında ararım.
- I'll talk to you soon.
- Arayacağım seni.
I'll talk to you soon.
Seni sonra ararım.
Talk to you soon.
Görüşmek üzere.
Talk to you soon.
Sonra konuşuruz.
All right then. Talk to you soon.
- Tamam, sonra konuşuruz.
Let's work together as agents. My pleasure. Talk to you soon.
- Ajan olarak birlikte çalışalım.
Will I talk to you soon?
Yakında yine konuşur muyuz?
So, I'll talk to you soon.
Yakında görüşürüz.
I'm gonna talk to you soon, OK?
Seninle en kısa zamanda konuşacağım, OK?
- Talk to you soon.
- Sonra konuşuruz.
Dr. Hill will come and talk to you soon as her condition is stabilized.
Doktor Hill, işi bitince gelip sizinle konuşacak.
Yeah, I'll talk to you soon.
Sonra görüşürüz.
Okay, I'll talk to you soon, Russ.
Tamam, sonra konuşuruz Russ.
I'll talk to you soon.
Seninle sonra konuşuruz.
I'll talk to you soon.
Yakında ben seni ararım.
- I'll talk to you soon.
- Seninle yakında görüşürüm.
- Oh. I'll talk to you soon?
- Yakında görüşür müyüz?
Talk to you soon.
Yakında görüşürüz.
- Talk to you soon.
Görüşmek üzere.
Yes, well, giddy boy, I'm tired, so... Talk to you soon.
Evet, iyi, sersem çocuk, ben yorgunum...
I'll talk to you soon.
Yakında görüşürüz.
I'll talk to you soon.
Sonra konuşuruz.
I'll talk to you soon, Mrs. Pritshett gotta go, bye
Sonra konuşuruz, bayan Pritchett Kapamalıyım, güle güle.
Thanks and talk to you soon.
Teşekkür ederim, görüşürüz.
I Iove ya. I'II talk to you soon.
Sizi seviyorum sonra konuşuruz.
Yeah, talk to you soon.
Ya, inşallah yakında.
It's a pity you have to go so soon, I've had such an interesting talk with your friend, Mr. Manningcroft.
Erkenden gitmen çok yazık arkadaşın bay Manningcroft'la çok ilginç bir konuşma yapıyorduk
And now, sir before we start to talk prices, how soon can you or how soon are you willing to produce the falcon?
Ve simdi bayim... fiyati konusmaya baslamadan önce, tam olarak ne zaman... kusu bana iletebilir veya iletmek istersiniz?
Very soon, I'd like to talk to you about yourself.
Sonraki görüşmemizde kendinizden bahsetmenizi istiyorum.
I'll talk to you again soon.
Daha sonra sizinle tekrar konuşuruz.
G.W., as soon as my things are put away, I'll want to talk to you about Rebecca.
G.W., eşyalarımı yerleştirdikten sonra seninle Rebecca hakkında konuşacağız.
Okay then, talk to you again soon.
Tamam o zaman, tekrar konuşuruz.
Listen, Patricia, as soon as I get to Paris, I've got to talk to you.
Dinle Patricia, Paris'e varır varmaz seninle konuşmam lazım.
You said you couldn't talk and this morning, as soon as our Mitchell story hits the stands you call me and say you've got to see me right away.
Konuşamayacağını söyledin. Ve bu sabah bizim Mitchell hikayesi ortaya çıkar çıkmaz beni arıyorsun ve benimle hemen görüşmek istediğini söylüyorsun.
You're back too soon I don't want to talk to you
- Çok erken döndün. - Seninle konuşmak istemiyorum.
This is not a very good time to talk about it, but sometime soon, i'd like to sit down with you and talk about the mineral rights to this valley.
Şimdi pek uygun bir zaman değil ama yakında oturup seninle bu bölgenin maden haklarını konuşmamız gerekeceğini biliyorsun.
I'd like to talk to you sometime soon, Mr. Carveth... about school activities and...
Bir ara sizinle görüşmek istiyorum Bay Carveth.
Jeanne, darling, you'll be under surveillance very soon, so we won't be able to talk.
Jeanne, sevgilim, çok yakında gözetim altında olacaksın, ve konuşamayacağız.
You'II have to talk about it soon or later.
Er ya da geç anlatacaksın.
Your doctor called and wanted to talk to you as soon as you got in.
Doktorun aradı ve olabildiğince çabuk seninle konuşmak istediğini söyledi.
As soon as you talk to him, he's got to call me.
Seninle konuşur konuşmaz beni arasın. Yapacak işimiz var.
I'll talk to you soon.
Birazdan konuşuruz seninle.
And I'll talk to you real soon.
Çok yakında görüşeceğiz.
I'll talk to you again soon.
Yakında tekrar konuşuruz.
I'll talk to you guys soon.
Sizlerle daha sonra konuşuruz.
Soon you get tired of her, and then you talk to my Marisol.
Çok geçmeden ondan bıkarsın ve sonra da benim Marisol'la konuşursun.
Talk to you again soon.
Sonra konuşuruz.
I'll come talk to you as soon as I can.
En kısa zamanda gelip konuşacağım.
They're letting you out as soon as you talk to a psychiatric social worker.
Sen bir psikologla konuşur konuşmaz, seni serbest bırakacaklar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]