English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Talk to you tomorrow

Talk to you tomorrow translate Turkish

362 parallel translation
- I'll talk to you tomorrow, Ellie.
- Yarın konuşuruz, Ellie.
Talk to you tomorrow.
Yarın görüşürüz.
All right, I'll talk to you tomorrow, okay?
Pekala, yarın konuşuruz, tamam mı?
Talk to you tomorrow night.
Yarın akşam konuşuruz.
I'll talk to you tomorrow, Eddie.
Yarın görüşürüz Eddie.
I'll talk to you tomorrow. I'm busy
Yarın konuşuruz, şu an meşgulüm.
Talk to you tomorrow.
Yarın konuşuruz.
Julie, can I talk to you tomorrow?
Julie, yarın konuşabilir miyiz?
I'll talk to you tomorrow, OK?
Seninle yarın görüşürüz, tamam mı?
Okay. I'll talk to you tomorrow.
Tamam, yarın görüşürüz.
I'll talk to you tomorrow.
Yarın görüşürüz.
Talk to you tomorrow, bye, Daddy
Yarın konuşuruz, hoşça kal bıbıcım
Talk to you tomorrow, kids.
- Yarın görüşürüz çocuklar.
He wants to talk to you tomorrow.
Yarın sizinle konuşmak istiyor.
- Ken, let me talk to you tomorrow.
- Ken, seninle yarın konuşuruz.
I'll talk to you tomorrow.
Seninle yarın konuşacağım.
I'll - - I'll talk to you tomorrow.
Yarın konuşuruz.
I'm going to talk to you tomorrow. All right?
Seni yarın arayacağım, tamam mı?
I'll talk to you tomorrow.
Sizinle yarın konuşacağım.
FORNARl : Matt, I wanted to talk to you a little bit about where we're planning on diving tomorrow.
Matt, seninle yarın nerede dalmayı planladığımız konusunda konuşmak istiyorum.
And we'll talk about it more tomorrow if you want to.
İstersen yarın daha fazla konuşuruz.
I'll talk to you tomorrow.
Eğer gidip bir- -
Tell him we'll come to the city tomorrow, and that you want to talk to him for a couple of minutes.
Yarın şehre geleceğimizi ve onunla birkaç dakika konuşmak istediğini söyle. Konuşmamayı tercih ederim, Carl.
I've got to talk to you. - Let's have breakfast tomorrow.
- Yarın kahvaltı yapalım.
" I'll be out tomorrow to talk this over with you...
" Yarın bunun hakkında konuşmak için geleceğim...
Tomorrow night the show moves on, and heaven knows when I'll be able to talk to anyone like I'm talking to you now.
Yarın akşam sirk buradan taşınacak ve şu an seninle konuştuğum gibi başka biriyle bir daha ne zaman konuşabileceğimi Tanrı bilir.
If you come tomorrow, Ma will talk to you.
Eğer yarın gelirsen anne seninle konuşacağını söyledi.
Tomorrow morning when you're sitting down drinking your coffee, just sip on your coffee, real easy like, and talk to her like what you're saying ain't really that important to you.
Yarın sabah kahve içmek için oturduğunuzda, kahvenden bir yudum al, sanki senin için gerçekten önemsiz bir şey söylüyormuş gibi konuş onunla.
Sean, I wanna talk to you about tomorrow morning.
Sean seninle yarın sabah hakkında konuşmam lazım.
I wanna talk to you about tomorrow...
Seninle yarın sabah hakkında konuşmam lazım...
I'll talk to you again, possibly tomorrow.
Sizinle tekrar konuşacağım.
But there's always tomorrow and the day after that and sooner or later you're gonna talk to me
Fakat bir de hep yarın vardır ondan sonraki gün ve ondan sonraki gün vardır ey ya da geç benimle konuşacaksın
Possibly tomorrow, if you're feeling better, you can talk to them.
Muhtelen yarın, kendinizi daha iyi hissederseniz onlarla görüşürsünüz.
If you have anything to say... talk to our boss But not tomorrow
Ne söyleyeceksen patrona söyle yarını bekleyemeyiz.
Do you know the name of a good hypnotist I can go and talk to and see if he could help me lay off these cigarettes before tomorrow night, or else Warren won't get that job, see?
Yarın akşamdan önce sigarayı bırakmama yardım edebilecek iyi bir hipnozcu adı biliyor musunuz? Yoksa Warren o işi alamayacak.
Daisy, I've gotta talk to you about tomorrow night.
Daisy, seninle yarın akşam hakkında konuşmalıyım.
You and I will go talk to Frank Ligourin tomorrow.
Siz ve ben yarın Frank Ligourin ile konuşmaya gidiyoruz.
Why don't you come to my place tomorrow for breakfast, and we'll just talk about it.
Neden yarın kahvaltıya gelmiyorsunuz, bu konuyu konuşurduk.
Miss Rokoczy, he says he just can't talk to you till tomorrow.
Bayan Rokoczy sizinle görüşemeyecek.
Tomorrow you both go talk to Fanucci.
Yarın ikiniz de gidip Fanucci ile konuşacaksınız.
You'll have to talk to him tomorrow.
Glen uyudu. Yarın konuşursunuz.
Tomorrow we take the train for the German camp in Barumba, and there I will have only two words to say to you : "Talk or die".
Yarın trenle Barumba'daki Alman kampına gidiyoruz, ve orada sana söyleyecek sadece iki kelimem olacak : konuş yada öl.
All right, I'll talk to you tomorrow.
Hoşça kal.
I'd love to talk to you, but I know you're all tired out from your trip and all, so why don't you just turn in, and we'll chat tomorrow?
Ah, hayır! borularımıza gidiyor. Kırmızı balıkları, çok geç olmadan önce dışarı çıkarta biliriz.
Then you have to talk to him before tomorrow night.
O zaman yarın gece olmadan onunla konuşman lazım.
You might want to talk to Tommy Smalls tomorrow.
Yarın Tommy Smalls ile görüş.
We'd be happy to come back tomorrow and talk about it, you know, if you're...
- Biz yarın tekrar gelir, bu konu hakkında konuşuruz..
The agent said she would tell her you were okay, but I'm afraid you'll have to wait till tomorrow if you wanna talk to her yourself.
Ajanstaki bayan iyi olduğunu haber verecekmiş ama şahsen konuşabilmek için yarına kadar bekleyeceksin.
Fine. If that's all you have to say... we'll talk again tomorrow.
Ok Eğer söyleceklerin bu kadarsa... yarın yine konuşacağız.
I'll talk to aunt Juley about tomorrow. Don't you bother.
Yarın için Juley teyzeyle konuşurum, dert etme, Margaret.
Are you still planning to talk to the Administrator tomorrow?
Yarın Yönetici ile konuşmayı hâlâ düşünüyor musun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]