The day before yesterday translate Turkish
397 parallel translation
I see dead people. So, you're telling me that you saw Hee Joo who died 15 years ago... the day before yesterday?
Yani 15 yıl önce ölen Hee Joo'yu dün gördüğünü mü söylüyorsun?
They took one of our patrols prisoner the day before yesterday.
Evvelki gün devriyelerden birisini esir aldılar.
- Since the day before yesterday.
- Evelsi günden beri.
Well, the day before yesterday...
Şey, Evvel ki gün...
The day before yesterday, they wanted to make me their legislature.
Evvelsi gün kanun koyucu olmamı istediler.
It happened the day before yesterday, just in time for breakfast.
Evvelki gün oldu, tam kahvaltı vakti.
I went to see Yae the day before yesterday, and, on account of the situation, she insisted that I speak to you.
Dün değil önceki gün, bayan Yae'yi görmeye gittim vu bu durumun ışığında, seninle konuşmam için ısrar etti.
We caught this one the day before yesterday, that one yesterday.
Bunu evvelsi gün yakaladık, bunu ise dün.
That one the day before yesterday.
Bu da evvelsi gün.
I saw him the day before yesterday... around eight o'clock. By twelve, he was already gone.
Saat oniki'de çoktan gitmişti.
The day before yesterday, you cut me dead right out here at the corner.
Evvelki gün, şurada köşe başında, beni görmezden geldin.
I was in Philadelphia the day before yesterday... didn't get back till 6 : 30.
Evvelki gün Philadelphia'daydım. Saat 6.30'a kadar da dönmedim.
They arrived the day before yesterday.
İki gün önce geldiler.
That's why I'm dating it the day before yesterday, and it's in my handwriting, no mistake about that.
Ben de bu nedenle dünden önceki günün tarihini atıyorum. Kendi elyazımnla, o konuda hiçbir kuşku kalmıyor.
I threw you out the day before yesterday because of the smell.
koku yüzünden önceki gün seni buradan atardım.
Started the day before yesterday.
Önceki gün başladı.
There was no bed here the day before yesterday.
Önceki güne kadar burada yatak yoktu.
Since the day before yesterday, Angel.
İki gündür, Angel.
Well, you might count one... the day before yesterday.
Bir tane sayabilirsin... Önceki gün..
Master, if you accepted my advice the day before yesterday, there wouldn't be accidents when you visited the grave to cherish the memory of the dead
Efendi, önceki gün benim önerimi kabul etmeniz halinde, ölü ziyaretine gittiğinizde böyle kaza olmazdı.
You know, my brother and i were just talking about you just the day before yesterday.
Biliyor musun ağabeyimle senden konuştuk. Dünden önceki gün.
There's nothing left since the day before yesterday.
Dünden beri bir şey kalmadı.
T omorrow will be like today and the day after tomorrow will be like the day before yesterday.
Yarın bugün gibi olacak ve yarından sonraki günde dünden önceki gün gibi olacak.
The day before yesterday, I felt a pain here.
Bütün gün Şuramda bir acı hissettim.
The day before yesterday.
Evvelki gün.
- I was here the day before yesterday.
- Dünden önceki gün buradaydım.
I've been at him since the day before yesterday, but he refuses.
Dünden beri onunla beraberdim, ama bunu kabul etmiyor.
Came the day before yesterday.
İki gün önce geldi.
- Managed to persuade you... that we have to get to Saint-Tropez by the day before yesterday.
- Dünden önceki gün Saint-Tropez'e gitmemiz gerektiğine seni ikna etmeyi başardı.
I was replaced the day before yesterday by General Howard.
Dün General Howard yerime başkasını görevlendirdi.
The day before yesterday was a year since Grandfather died.
Dün değil evvelki gün de büyükbabanın ölümünün 1. yıldönümüydü.
You know, the day before yesterday, I visited my son.
Biliyorsun, dün değil evvelki gün, oğlumu ziyaret ettim.
I drove from Paris to St. Tropez in 7 hours the day before yesterday.
Önceki gün Paris'ten St. Tropez'e 7 saatte geldim.
An expert would say the day before yesterday.
Bir uzman evvelsi gün olduğunu söyleyebilir.
Lieutenant, the last time I saw Sir Roger Haversham... was the day before yesterday.
Komiser, Sir Roger Haversham'ı son görüşüm... dünden önceki gündü.
He asked me in his letter the day before yesterday.
Dünden önceki günkü mektubunda isteğini iletti.
Now... yesterday and the day before, i was on the jury at the baring trial.
Dün ve önceki gün Baring duruşmasında jüri üyesiydim.
I knew what I was going to do yesterday... and the day before that...
Dün, ondan önceki gün ne yapacağımı biliyordum...
Yesterday, or perhaps the day before.
Dün ya da önceki gün.
- I ate the last speck day before yesterday.
- Kalani iki gün önce bitirdim.
But then, only day before yesterday, as I was leaving here after lunch... the hall man handed me a carton of cigarettes and said... Harry the billiard-room attendant had sent them up.
Ama sonra, evvelki gün, öğlen yemekten sonra buradan ayrılırken, kapı görevlisi bir karton sigara uzattı ve bilardo odası görevlisi Harry'nin gönderdiğini söyledi.
Well, that girl that came in on the stage day before yesterday.
Evvelsi gün arabayla gelen kadini diyorum.
It wasn't just yesterday or the day before.
Dün veya ondan önceki gün değil.
The day before yesterday, when I brought you back...
Evvelki gün...
So they told us yesterday and the day before.
Dün ve evvelki gün de öyle dediler.
Yesterday or the day before I yelled to you on Place Clichy.
Dündü ya da evvelki gündü, Place Clichy'de sana seslendim.
Yesterday, and the day before, you keep saying I can do it... and Miss Kinnian says I can do it, everybody says I can do it... but I know I can't do it.
Dün ve önceki gün yapabileceğimi söylediniz. Ve Bayan Kinnian da yapabileceğimi söylüyor, herkes yapabileceğimi söylüyor. Ama ben yapamayacağımı biliyorum.
And if only your father had'phoned yesterday... or the day before...
Eğer baban, dün veya önceki gün arasaydı, Eminim birşeyler ayarlardık.
And yesterday, and the day before!
Evet, dün de, ondan önceki gün de!
Day before yesterday, I shot... some rats in the cellar.
Evvelsi gün mahzende farelere ateş ettim.
Uh, the reason I say that is because, you know, when my wife and I try to remember what happened yesterday or the day before, well, we don't agree on anything.
Ah, bence nedeni şu, bilirsiniz, karımla ben dün ve dünden önceki gün ne olduğunu anımsamağa çalıştığımızda, şey, hiçbir şeye katılmıyoruz.
the day 56
the day after tomorrow 108
the day before 49
the day after 57
the day she died 19
the day after that 18
day before yesterday 18
the doors 46
the door is locked 37
the door was open 152
the day after tomorrow 108
the day before 49
the day after 57
the day she died 19
the day after that 18
day before yesterday 18
the doors 46
the door is locked 37
the door was open 152
the door is open 55
the duke 46
the duck 18
the devil 179
the door is closed 18
the dog 197
the dress 56
the d 504
the door was locked 29
the dogs 39
the duke 46
the duck 18
the devil 179
the door is closed 18
the dog 197
the dress 56
the d 504
the door was locked 29
the dogs 39
the doctor 415
the door opened 17
the door 306
the door's open 68
the date 58
the door was unlocked 33
the deal is off 49
the doctor said 57
the dead 45
the daughter 44
the door opened 17
the door 306
the door's open 68
the date 58
the door was unlocked 33
the deal is off 49
the doctor said 57
the dead 45
the daughter 44