English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / The sun is out

The sun is out translate Turkish

196 parallel translation
Only she's cycling and the sun is out.
Sadece bisiklete biniyor ama güneş doğuyor sanki.
Now the sun is out.
Hava açmış.
The sun is out without a doubt
Hiç kuşku yok dışarısı güneşli
The sun is out.
Dışarısı güneşli.
( Daniel ) SO, IT'S 1 1 : 00 IN THE MORNING AND THE SUN IS OUT.
Saat sabahın 11'i ve güneş parıldıyor.
The sun is out, birds are singing bees are trying to have sex with them, as I understand it.
Güneş tepede, kuşlar cıvıldıyor arılar da anladığım kadarıyla onlara sevişmeye çalışıyorlar.
The sun is out, the birds are singing.
- Hava güzel, kuşlar ötüşüyor...
It gets hot when the sun is out.
Güneş çıktığında, çok sıcak olur.
OK, the sun is out, the grill is hot and the pool is luke, so if I can interest you in a swim and a BBQ, just follow me.
Pekala millet, güneş tam tepede, mangal yandı ve havuz ılık. Havuz ve sonra da mangalla ilgileniyorsanız beni izleyin.
- Cool, but the sun is out.
- Açık, güneşli.
What you ought to do is get out in the sun.
Biraz da güneşe çıkmalısın.
What makes you think the Albuquerque Sun-Bulletin... is all that a kid wants out of life?
Çocuğun hayattan tek beklentisinin Albuquerque Sun-Bulletin olduğunu nereden biliyorsunuz?
Is it possible you've been out in the sun too much today?
Bugün fazla güneş altında durmuş olabilir misin acaba?
This is the first chance I've had to thank you for getting us out of the sun.
Bizi güneşten kurtardığın için sana teşekkür etmek zorunda olduğum bu ilk şansım.
When your crew is the best, when you're a Jet you're out in the sun, you're home free!
Tayfan en iyisi olunca, bir Jet olunca güneşe çıkarsın, özgür olursun.
What do you want? Is this why I'm out of the joint?
Ne istiyor sun?
Is a beautiful place Where the sun comes out
Güzel bir mekanda Güneş tepemde doğsa
You see, uh, now this grass is kind of dry because the sun's been out.
- Gördüğünüz gibi bu çim kuru ve yeni kesilmiş.
To you this is so much bad land, rock, scrub desert, and then more rock, a hard land that the sun has sucked all the good out of.
Burası çok berbat bir arazidir. Kayalık, ardından çöl ve tekrar kayalık. Arazinin durumu hiçbir şey için elverişli değildir.
John, the audience is gonna walk out, anyway, the sun's out.
John, seyirciler gidecek, zaten güneş battı.
You'll be brushing out a brood mare's tail while the sun is ascending
Sen damızlık kısrağın kuyruğunu fırçalıyor olacaksın güneş alçalırken
He points out that the sun is shining and that it is mild.
Havanın güneşli olduğuna ama çok da sıcak olmadığına dikkat çeker.
Either that man is senile, or he's being out in the Sun for too long.
Bu herif ya bunamış ya da güneşin altında uzun süre kalmış.
The sun is still out.
Güneş hala dışarda.
Your job is to collect the facts, present them to a grand jury and close this out.
Kanıtları topla, jüriye sun ve davayı kapa.
I merely suggest the position of the sun... if it is out, would give you a rough idea of the time.
Ben sadece güneşin konumu hakkında fikir veriyorum eğer batmadıysa bize zaman hakkında kabaca bir fikir verir.
Because, as you can see, it's a very, very hot day... and there is no air conditioning... so I think we should get him out of the sun... as quickly as possible.
Çünkü, gördüğünüz gibi, çok, ama çok sıcak bir gün... ve burada hiç havalandırma yok... Bu yüzden onu mümkün olduğunca çabuk... güneşten uzaklaştırmamız gerektiğini düşünüyorum.
My advice to you is just follow the sun out of here.
Sana tavsiyem güneş batarken buradan gitmen.
The sun's out, birds is flying, here's my big brother on his way to his good job.
Güneş doğdu, kuşlar uçuyor,... işte benim ağabeyim kendi iyi işine gidiyor.
All I can tell you is, when the Sun's out I'm gonna live forever.
Sana tek söyleyebileceğim ; güneşi gördüğünde... Sonsuza dek yaşayacağım, diyorum.
At the top of the news, an exclusive story in the New York Sun reports... the out-of-town businessmen slain two nights ago in Williamsburg... were in fact connected to a New York crime family... which may now be implicated in their slaying.
Gündemdeki ilk sıra, New York Sun'ın bildirdiği özel haberde. İki gece önce Williamsburg'da öldürülen iki iş adamının... bir suç örgütüyle bağlantısı olduğu saptandı. Cinayetlerden bu örgütün sorumlu olabileceği sanılıyor.
Today, my dear friend - The weather - Wouldn't you say the weather, which looked so cloudy formerly... is changed and the sun's out... in what we must say has turned into a splendid afternoon?
Bugün, sevgili dostum hava sabah bulutluydu, yağacak gibiydi şimdi değişti, güneş çıktı, harika bir öğleden sonra.
The sun is still out!
Daha güneş bile batmadı.
Listen, Leon, I don't want to freak you out or anything, but I think the earth is spiraling out of the sun's orbit and we're heading for a new ice age.
Dinle Leon, seni korkutmak İstemem ama bence... dünya güneşin yörüngesinden ayrıldı Ve yeni bir buzul devrine giriyoruz.
What I see is, right after the sun goes down, Spike and all of his friends pigging out...
Göremiyor musun? Gördüğüm şu ki, güneş batınca, Spike ve arkadaşları gelecek...
You can get caught. It's worth it if the sun's out and the Firth is blue.
Yakalanabilirsin, ama eğer güneş varsa ve Haliç maviyse buna değer.
Once the sun burns out, this planet is doomed.
Güneş söndüğü zaman bu gezegenin sonu gelecek.
The weather is a little better, the sun is coming out.
Hava iyiye gidiyor, güneş çıkıyor.
'The next question is how far out into space it extends,'as it spreads out farther from the sun.'
Bundan sonra sormamız gereken soru, yayılan ve kaynağından giderek uzaklaşan Güneş rüzgârlarının ne kadar menzile ulaştıklarıdır.
My primary interest now is following the solar wind as it expands out from the sun.
Bugünlerde en çok ilgimi çeken şey yayılan Güneş rüzgârlarını izlemek.
Our model is that this coronal mass ejection produced a plasma pulse coming out from the sun that propagated for 400 days.
Temel modelimize göre taç kütle atımı sonucunda bir plazma darbesi oluştu ve 400 gün boyunca yayılmaya devam etti.
You never really know how a snow day is going to turn out, but by the time the sun goes down, you might be amazed to discover you got to wear pants again... .. you got your life back..... or not.
Bir kar gününün nasıl sona ereceğini asla bilemezsin, ama güneş battığı zaman, tekrar pantolon giydiğini görüp dehşete düşebilirsin hayata geri dönebilir ya da ölebilirsin.
Everything else is out in the sun or in traditional lighting.
Diğer her şey apaçık veya geIenekseI ışıkIandırma aItında.
We can't access the web from here... we're outside Sun and we can't get on the net... to find out what their phone number is!
Buradan internete giremeyiz Sun'ın dışındayız ve internete girip telefon numarasını bulamayız.
The sun is shining, there's songs going on, those guys are checking you out...
Güneş parıldıyor, herkes şarkı söylüyor, çocuklar seni kesiyor...
This is where the templestone the altar where rituals to... the Sun god Haemosoo were carried out
Bu Güneş Tanrısı Haemasoo'ya adak sunma törenlerinin yapıldığı sunaktır.
A planet like the earth is kept in orbit not because the sun reaches out and instantaneously grabs hold | of it as in Newton's theory, but simply because it follows | curves in the spatial fabric caused by the sun's presence.
Ayrıca, Einstein bilim dünyasına, yerçekimi kuvvetinin aslında ne olduğunu gösteren yeni bir resim sunmuştur : Yerçekimi uzay - zaman dokusunda ortaya çıkan bükülmelerdir.
The sun is shining, the tank is clean and we are getting out of...
Güneş parlıyor, akvaryum temiz ve çıkıyoruz...
All that's being reported at this mid-afternoon hour is what meteorologists are calling, quote, "a localized abnormality" confirming earlier reports that outlying areas remain unaffected while the sun over Los Angeles has, for all intents and purposes been blotted out from the sky.
Bu akşamüstü olanlarla ilgili olarak bildirilen, meteoroloji uzmanlarının deyimiyle "yerel anormallik" Los Angeles merkezli olayda, sonraki haberlere göre güneşin ortadan kayboluşunun diğer bölgelere etki etmediği bildirildi.
The Beast is planning to block out the sun. Permanently.
Canavar güneşi karartmayı planlıyor, sonsuza dek.
What did you mean? The Beast is gonna "turn out the sun"?
Daha önce, canavar "güneşi söndürecek" derken ne demek istedin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]