The show translate Turkish
43,600 parallel translation
The show didn't start yet.
Gösteri henüz başlamadı.
Come on, let's go see the show.
Hadi, gidip gösteriyi seyredelim.
The falsehood, the show.
Sahteciliğe, gösteriye.
And in a show of ultimate authority, nearly 1,000 years after the founding of Rome,
Ve otoritesini kabul ettirmek için Roma'nın kurulusundan yaklaşık bin sene sonra
As the games continue, the Emperor's show of strength begins to escalate.
Müsabakalar devam ederken, imparatorun güç gösterisi giderek artıyordu.
We're gonna make a Kickstarter, and if you want to show your date you're the kind of sensitive, caring person who deserves to be rewarded in a physical way, you'll give generously.
Bir bağış kampanyası başlatacağız. Sevgilinize duyarlı ve şefkatli biri olduğunuzu gösterip bunun ödülünü fiziksel açıdan almak istiyorsanız yüksek bağış yapın.
They were gonna be the highlight of my show tonight.
Bu akşam gösterimin yıldızı olacaklardı.
You all ruined my show, and right during the grand finale!
Gösterimi mahvettiniz. Hem de büyük final sırasında!
I went to get us tickets for the magic show, but when I got back, you were gone.
Gösterisi için bilet almaya gitmiştim. Ama geri döndüğümde sen yoktun.
Come along, W. I was about to show Jules the E-Hub.
Gel hadi W. Jules'a E-Hub'ı göstereceğim.
They were probably waiting for a car to show so they could disappear the body.
Muhtemelen bir araba göstermek için bekliyorlardı. Bu yüzden cesedi yok edebilirler.
Convincing the pharmacist to show us the prescription might be another hurdle altogether.
Devletler arasında çok daha az tutarlı bir şekilde. Reçeteyi bize göstermek için eczacının ikna edilmesi Tamamen başka bir engel olabilir.
All the signs of an autoimmune disease show up.
Bir otoimün hastalığının tüm bulguları ortaya çıkıyor.
There's still 30 minutes left until the mermaid show.
Denizkızı gösterisine daha 30 dakika vardı.
Are you the one who got inside and did a mermaid show?
Suya girip denizkızı gösterisi yapan siz misiniz?
Show him the limp.
Topallamanı göstersene.
Anybody who wants the job has to show up wearing a blue long-sleeved shirt, yellow vest, blue jeans, hats, safety glasses and work boots.
İşi isteyen kişiler uzun kollu mavi gömlek, sarı yelek, mavi pantolon, şapka, emniyet gözlüğü ve iş botuyla gelmeli.
Curiously, The Guvnor is a no-show.
İlginç bir biçimde Guvnor gelmez.
Binge-watch another show and keep the cats inside.
Bir diziyi daha kesintisiz izle ve kedileri içeride tut.
The Trollhunter was just about to show us the way.
Trol Avcısı tam da bize yolu göstermek üzereydi.
Welcome to the rock show!
Kaya şovuna hoş geldin!
It's just... for so long, it was the Jim and Toby show, you know?
Sadece... çok uzun süredir Jim ve Toby şovdu, anlıyor musun?
Let us show our guests the humbling they deserve!
Hadi hak ettikleri gibi konuklarımızın burnunu sürtelim!
Honestly, that kind has all the bells and whistles for a show.
Dürüst olmak gerekirse, bu türde yaşamadığın şey yok.
You show up when I blow the candles.
Kibriti söndürdüğümde gelmeliydin.
Behead General Kim Shin and show the people that he was in the wrong.
Büyük Komutan Kim Shin'in başını vurdurun. Hatalı olduğu hususunda ayak direyip azametinizi herkese göstermelisiniz.
The plan may have failed, but we do have something to show for it...
Plân başarısız olsa da bir şey elde ettik.
Hey, Denise, you want to show them and I'll finish cooking the burgers with your son?
Denise, sen onlara gösterir misin? Ben de bu sırada oğlunun hamburgerini pişireyim.
Listen. I tried to show the Guardian but he became furious.
Bak, Muhafız'a göstermeye çalıştım ama çok sinirlendi.
Show them the way, they will follow.
Onlara yol göstermek, onlar takip edecektir.
He wants to show you the schools and churches he built.
Size kendi inşa ettiği okulları ve kiliseleri göstermek istiyor.
So, Your Majesties, can we get this show on the road?
Pekâlâ, Sayın Majesteleri gösteriyi başlatalım mı artık?
So you can either show us what happens when you have the courage to embrace who you truly are. Or you can get on that train..
Gerçekte olduğun kişiyi kabullenme cesaretini gösterdiğinde olacakları sen bize gösterebilirsin ya da, o trene binebilirsin.
Show him you can play the way Jose plays and you might have a shot.
Ona Jose gibi oynayabildiğini gösterirsen bir şansın olabilir.
When the universe opens itself for just a few moments to show us what's truly possible.
Evren, gerçekten neyin mümkün olduğunu bize göstermek için kendini bir anlığına açar.
Open the door, I want to show you something.
Kapıyı aç, sana bir şey göstermek istiyorum.
We will show you into a tunnel. And you will spend the night there.
Bir tünelden geçecek ve orada sabahlayacaksınız.
And you say, "I am the boss!" You gotta show him who's boss.
"Patron benim!" deyip ona patronun kim olduğunu göster.
When the officer came, I thought it was to take me to do find and show.
Memur hanım geldiğinde beni bir şey bulup göstermeye götüreceğini sandım.
Tell the men to prepare to be boarded. To stand their ground. And show no fear.
Adamlara, misafire hazır olmalarını yerlerinden ayrılmamalarını ve korkmamalarını söyleyin.
Show me the map.
Bana haritayı göster.
Make sure the books show that the London office is clearing the trades so no one upstairs in market-making is involved.
Londra ofisinin esnaf temizlediğini Dolayısıyla piyasa yapımında üst kattaki hiç kimse işin içine girmez.
And show the people the power of Excalibur.
Halka Excalibur'un kudretini göster.
That was the only way to show you.
Sana göstermenin tek yolu buydu.
Well, I wanted to show you the beautiful downtown Carton. Mm.
Sana güzel kasabamız Carton'ı göstermek istedim.
I have to show these videos, it's required by the state. Let's do it. Do Avengers have to pay taxes?
Kendisi artık savaş suçlusu sayılır ama her neyse, ilçe milli eğitimin emirleri gereğince bu videoyu izletmek zorundayım.
Well, hey, I'm your chauffeur, so let's get this show on the road.
Şoförünüz olarak sizi ben bırakacağım. Hadi çıkalım.
So, after the press conference, Happy will show you to your room, your new quarters.
Basın toplantısından sonra Happy sana yeni odanı ve ofisini gösterecek.
We usually go to the Arizona gem show every year.
Genellikle Arizona gem gösterisi her yıl.
I'm gonna show up at your house, handcuff you to the bumper of your car and drag you to federal prison, where you will be skull raped to within an inch of your life, every single fucking night!
Arabanın tamponuna kelepçeleyelim ve sizi sürükleyin federal cezaevine, Kafatası tecavüz edecek nerde bir inç içinde senin hayatın, her biri lanet gece!
We were supposed to go to the Arizona gem show but instead, I'm here, fucking with you.
Arizona gem gösterisine gitmemiz gerekiyordu. Ama bunun yerine ben buradayım, lanet olası seninle.
the show must go on 78
the show's about to start 17
the show is over 19
the show's over 24
the shower 20
show 427
showtime 244
shows 50
shower 112
showers 23
the show's about to start 17
the show is over 19
the show's over 24
the shower 20
show 427
showtime 244
shows 50
shower 112
showers 23
showgirls 18
show me the money 40
show me your face 32
show me 1170
show it to me 113
show me what you got 106
show yourself 289
show us 126
show no mercy 20
show time 64
show me the money 40
show me your face 32
show me 1170
show it to me 113
show me what you got 106
show yourself 289
show us 126
show no mercy 20
show time 64