The teacher translate Turkish
5,039 parallel translation
Truthfully, this is not the teacher's responsibilty, but the educational department.
Açıkçası, bu öğretmenlerin değil eğitim departmanının sorumluluğunda.
- Yea Seong is pretty, the teacher is also pretty..
Ye-Sung güzeldir, öğretmeni de güzel.
So the teacher hasn't made any comments?
Öğretmen hiç yorum yapmadı mı?
Do we want to go forward with the teacher?
Fonsmark, öğretmene tutulduk galiba?
Will you give it a rest before I call the teacher?
Kesin şunu. Yoksa öğretmen çağıracağım.
Oh. Did you tell the teacher?
Öğretmenine söyledin mi?
To elaborate, I want your wife, the teacher, to help get rid of Lisa's substitute.
Konuyu açarsak, karını istiyorum, şu öğretmenden Lisa'nın yedek öğretmeninden kurtulmak için.
The teacher read the paper to the entire class as an example of great writing, and they applauded.
Öğretmen yazımı örnek bir yazı olarak sınıfa okudu ve herkes alkışladı.
Music starts from the feet of the teacher!
Müzik, öğretmenin ayaklarından başlar!
The teacher heard a scream, she turned around and she saw Christine standing next to C and she had a bite mark on her.
Öğretmen bir çığlık duymuş, dönmüş, Christine'in C'nin yanında olduğunu görmüş ve kızın üzerinde ısırık izi varmış.
The teacher was mistaken.
Öğretmen hatalı.
Okay, th-the teacher turned around and saw Christine standing next to Emma.
Tamam, öğretmen arkasını döndü Christine'i Emma'nın yanında gördü.
In what universe do you and'normal spit in the face to the teacher?
Hiçbir yerde öğretmenine tükürmek normal olamaz.
Despite what the teacher says.
O öğretmen ne derse desin.
Sorry, we had to talk to the teacher.
Özür dileriz. Öğretmenin yanına uğramamız gerekti.
The teacher didn't show up.
Hoca gelmedi.
Wasn't exactly the teacher's pet, was I?
Öğretmenin gözdesi sayılmazdım, değil mi?
But last time I checked, I was still the teacher.
Ama son hatırladığım, öğretmen bendim.
Teacher, my mom sells food at the market.
Öğretmenim, annem markette yiyecek satıyor.
Then, let's gather the opinions here and let's tell Teacher Kang.
O zaman, düşüncelerimizi bir araya getirelim ve Öğretmen Jung'a söyleyelim.
Your mom called my mom so that Teacher Kang could be the only teacher.
Annen annemi aradı bu yüzden Öğretmen Kang tek öğretmen olabildi.
Teacher Jung... the reason why I was able to focus and do well in school was because of Teacher Jung.
Öğretmen Jung... okulda odaklanmam ve iyi olmam Öğretmen Jung sayesindeydi..
That teacher likes to say things the kids like to hear.
O öğretmen çocukların duymaktan hoşlanacağı şeyler söylemeyi seviyordu.
Teacher, from Class 1, what you wanted to do for the rest of your life, were you completely sure about it?
Öğretmenim, 1. sınıfta, hayatınızın geri kalanında ne yapmak istediğinizden tamamen emin miydiniz?
Nice to meet you, I'm YeaSeong's teacher in the school pretty.
Tanıştığımıza memnun oldum. Ben Ye-Sung'un okuldaki öğretmeniyim. Güzel.
When I was a boy... at school, I refused to kill my teacher... so the rebel soldiers made me watch while they did.
Çocukken, okuldaki öğretmenimi öldürmeyi reddettim sonra isyancı askerler yaptıklarını bana izlettiler.
I gotta tell you, you have really set the bar high for parent-teacher conferences.
Söylemem lazım, ebeveyn öğretmen toplantıları için çıtayı oldukça yükselttin.
Okay with you being Sam's teacher for the rest of the year?
Dönemin kalanında Sam'in öğretmeni olman sorun olur mu?
! You're only, what, four hours late for the parent-teacher conference?
Veli toplantısına sadece dört saat geciktin, farkında mısın?
But then when she starts calling out the name of her high school science teacher in the throes of passion, it's really fun.
Ama sonra en şehvetli anlarınızda sana lisedeki fizik öğretmenin adıyla seslenmeye başlayınca çok eğlenceli olur.
I'm ready, because I had the greatest teacher in the world.
Hazırım, çünkü dünyanın en iyi öğretmenine sahibim.
So, 15 years, you become a teacher yourself, helping kids going through the same stuff.
Yani 15 yıl boyunca, kendi kendine öğretmenlik yaptın çocuklara aynı şeyleri yapmaları için yardım ettin.
I think the last teacher who really understood computers had a nervous breakdown.
Sanırım bilgisayarlardan anlayan son hocanın sinirleri harap olmuştu.
Now I must meet with the new art teacher, Mr. Testacleese.
Şimdi yeni resim öğretmeni Testacleese ie tanışmalıyım.
The redheaded kindergarten teacher who wore the gray dress and the blue shoes to that art show?
Yoksa sergide gri elbise ve mavi ayakkabılar giyen kızıl saçlı anaokulu öğretmeni misin?
So at the matinee, I look over and Mr. Miller my science teacher is five seats away.
Sinemada etrafa bakınırken,... beş koltuk ötemde fen öğretmenim Bay Miller'ı gördüm.
And I don't know if you've had a chance to look at some of the e-mails she wrote, but she was definitely hot for teacher.
Yazdığı e-postaları okudunuz mu, bilmiyorum ama o e-postalarda profesörünü arzuladığı açık bir şekilde görülüyor.
If... If, um... Mr. Arnold were- - were going to be your teacher for the rest of the year, what else could you do to- - to help him?
Eğer Bay Arnold senenin kalanında da öğretmeniniz olacak olsa ona yardım etmek için başka ne yapabilirdiniz?
Don't skip after-school study sessions? You got it. But he's not gonna be our teacher for the rest of the year.
Ama senenin geri kalanında öğretmenimiz o olmayacak değil mi?
Do you like the new teacher?
Yeni öğretmenini sevdin mi?
I... "I invited the language teacher with good intentions."
"İngilizce öğretmenini iyi niyetle davet ettin."
You have the spatial reasoning skills of a young Kevin Miller, a really good PE teacher I know.
Sizde de genç Kevin Miller gibi Uzamsal Analiz yeteneği var. Kendisi çok iyi bir B.E. öğretmenidir.
Mom, my teacher has seized all the comics, and I was in the middle of a beautiful story.
Anne, Bayan Seagal tüm çizgi romanlarımı aldı. Tam da Binty Vanem ile ilgili çok iyi bir yeri okuyordum.
Teacher's had a stroke, here's King of the Stage!
Öğretmenin felç geçirdi. İşte Sahne Kralısın!
And these were said to be created by the Viracocha himself, who was the great teacher god of the Andes.
Ve tüm bunların, Andes bölgesinin tanrısı, büyük öğretmen Viracocha tarafından yapıldığı söyleniyor.
A teacher recognized him when I showed her the screengrab.
Öğretmeni resmi gösterdiğimde onu tanıdı.
The only reason you want her to go so bad is so you can start boffing your teacher again.
Gitmesini çok istiyorsun böylece öğretmeninle tekrar yatabilirsin.
Maybe you're not comfortable with the whole teacher-student thing.
Belki öğretmen öğrenci olayından dolayı rahat edemiyor olabilirsin.
Which, in this case, means following the instructions of your teacher.
Şu durumda olgun davranmak öğretmeninin dediği şeyi yapmaktır.
[Teacher] Need the bathroom, Jude?
Tuvalete mi gideceksin, Jude?
The Yoga teacher in school has made me fit.
Okuldaki Yoga öğretmeni beni dinç hale getirdi.
teacher 881
teachers 108
teacher's pet 22
teacher conference 29
the times 79
the truth is out there 16
the truth will set you free 17
the time is now 61
the truth 1031
the time has come 121
teachers 108
teacher's pet 22
teacher conference 29
the times 79
the truth is out there 16
the truth will set you free 17
the time is now 61
the truth 1031
the time has come 121
the time will come 16
the time 110
the truth is 1715
the three musketeers 30
the truck 50
the truth hurts 29
the twins 60
the train 84
the term 42
the toilet 49
the time 110
the truth is 1715
the three musketeers 30
the truck 50
the truth hurts 29
the twins 60
the train 84
the term 42
the toilet 49
the time masters 23
the table 26
the two of us 218
the truth will come out 23
the third 84
the tv 53
the time is 69
the trees 59
the thing is 2099
the trouble is 136
the table 26
the two of us 218
the truth will come out 23
the third 84
the tv 53
the time is 69
the trees 59
the thing is 2099
the trouble is 136