There are no accidents translate Turkish
76 parallel translation
There are no accidents.
Kaza diye bir şey yoktur.
- I mean, I believe... that there are no accidents in the universe.
- Yani, ben evrende kazara olmadığına inanırım.
There are no accidents, Mickey!
Kaza diye birşey yoktur, Mickey!
"there are no accidents."
"Kaza diye bir şey yoktur"
There are no accidents.
Yanlışlık filan değil.
- There are no accidents.
- Kaza diye bir şey yoktur.
There are no accidents between the house of Menos and the house of Lykos.
Menos'un evi ve Lycost'un evi arasında kazalar olmaz.
There are no accidents between the house of Menos and the house of Lykos.
Menos'un evi ve Lycost'un evi arasında kazalar olmaz!
There are no accidents, only destiny.
- Tesadüfler yoktur. Sadece kader.
There are no accidents.
Kaza diye birşey yoktur.
In death, there are no accidents... no coincidences, no mishaps... and no escapes.
Ölümlerde, kazanın yeri yoktur. Tesadüf ve rastlantının yeri yoktur. Bundan kaçış da yoktur.
You forget who I am, there are no accidents.
Kim olduğumu unutuyorsun kaza diye bir şey yok.
Niles, you know as well as I do, there are no accidents.
Niles, sen de benim kadar biliyorsun ki, kaza diye bir şey yoktur.
- You said there are no accidents!
- Kaza diye bir şey yok demiştin!
There are no accidents.
Hiçbir şey, rastlantı sonucu olmaz.
There are no accidents.
Tesadüf falan yoktur.
There are no accidents.
Kaza falan değildi.
There are no accidents.
Kaza diye bir şey yok.
There are no accidents, Lewis.
Kaza yoktur Lewis.
There are no accidents, Gogol.
Kaza diye bir şey yoktur, Gogol.
Oh, there are no accidents, Richard.
Kaza falan değildi Richard.
Freud says there are no accidents.
Freud, kaza yoktur, der.
There are no accidents.
Rastlantı diye bir şey yoktur.
I do think that there's such a thing as fate and there's such a thing as luck and there's some big, giant chasm of disparity between the two, and I now have come to believe that there are no accidents,
Kader diye birşey olduğunu biliyorum, şans diye birşey de var. Ve bu ikisinin arasında kalan devasa bir eşitlik var.
There are no accidents.
Kaza falan yok.
There are no accidents.How many members are on your team?
Ortada bir kaza yok. Takımında kaç kişi var?
There are no accidents.
Ne demezsin, kaza diye bir şey yoktur.
There are no accidents on the circuit, honey.
Çevrimde kaza diye bir şey yoktur, tatlım.
There are no accidents.
Kaza falan olmadı.
There are no accidents.
Tesadüf diye bir şey yoktur.
There are no accidents.
Tesadüf yoktur.
There are no accidents reported in December of 2007.
Aralık 2007'de rapor edilen kaza yok.
They say that there are no accidents. Sometimes reality comes crashing into us.
Hayatta kaza diye bir şey yok derler bazen, bize çarpan şey gerçekliktir.
There are no accidents, Lloyd.
Tesadüf diye bir şey yoktur, Lloyd.
There are no accidents anymore.
Artık kaza diye bir şey yok.
We'll go to Mouse together and I'll be in charge, so there are no accidents.
Mus ile buluşmaya beraber gideceğiz, dediğimi yaparsanız da hiç sorun çıkmayacak.
- A wise man once said, "there are no accidents."
Bir atasözü der ki ; "Kaza diye bir şey yoktur."
We're getting to the heart of what we've been working on - you believe that everything that happens in your life has intent, that there are no accidents or no mistakes.
Kalbimizden geçenler üstünde çalışmamız gerekecek. Meydana gelen her şeyin... hayat gayen içinde olduğuna inanıyorsun. Bunların tesadüfi ya da bir hata sonucu olabileceğine inanmıyorsun.
- Maybe there are no accidents.
- Belki de kaza değildir.
A place where there are no accidents.
Tesadüflerin olmadığı bir yer.
Uh-huh. But there are no accidents, are there, Mary?
Ama tesadüf diye bir şey yoktur değil mi Mary?
There are no accidents, right?
Tesadüf diye bir şey yoktur değil mi?
There are no accidents, right?
Kaza falan yoktu değil mi?
Again, there are no accidents.
Tekrar söylüyorum. Kaza diye bir şey yoktur.
There are no accidents.
Kaza yok.
Although I was the victim of an accident, there are no allowance for accidents in diplomatic circles.
Bir kazaya kurban gitmiş olsamda, diplomatik çevre böyle kazaları affetmez.
There are no traffic accidents, no gang activity, quite a bit of prostitution though.
Trafik kazası hiç yok. Çete faaliyeti yok.
As soon as all the criminals are behind bars and there are no more accidents.
Tüm suçlular hapse girdiğinde ve hiç kaza olmadığında.
There are no accidents.
- Kaza falan değildi o.
Funny how there really are no accidents in life.
Hayatta tesadüfi şeylerin olmaması ne garip.
There are no accidents, come here.
Biliyorsun, kaza diye bir şey yoktur.
there aren't any 65
there aren't 60
there are 1232
there are no rules 58
there are some 34
there are no 25
there are no words 34
there are many 28
there are none 51
there are so many 43
there aren't 60
there are 1232
there are no rules 58
there are some 34
there are no 25
there are no words 34
there are many 28
there are none 51
there are so many 43