There are no rules translate Turkish
258 parallel translation
Guess there are no rules, Myra... for what you feel... and what he feels.
Senin hissettiklerin... onun hissettikleri bu konuda bir kural yok, Myra. Kitty.
There are no rules Anything goes
Kural kısıtı yoktur.
There are no rules, no betrayers there.
Orada hiçbir kural yok, orada ihanet edenler yok.
There are no rules here.
Burada kural diye bir şey yok.
There are no rules about that, except who wins.
Bunda kural yok. Kazananın kim olduğu hariç.
There are no rules.
Bunun kuralı yok.
And so, in conclusion let me reiterate that there are no rules.
Ve sonuç olarak hiçbir kural olmadığını izninizle tekrarlamak isterim.
An area where there are no rules, contradictory laws and no clear social consensus as to what should be done.
Kuralların olmadığı, tutarsız kanunlar ve ne yapılabileceğine dair açık sosyal fikir birliği olmayan bir yerden.
- There are no rules here.
- Şu adamı yok edin.
There are no rules.
Kural yok.
No, Sophie, there are no rules in the cinema, and that's why they still love it.
Hayır Sophie. Sinema da kural yoktur. Bu yüzden hala seviliyor.
There are no rules at the arena.
Dışarıda hiç kural yoktur.
There are no rules or responsibilities.
Çiftler sorumluluk taşımaz.
There are no rules here.
Burada kural yok.
John, there are no rules to art.
John, sanatta kural yoktur.
The joy of fantasy is that there are no rules or regulations.
Fantezi oyununuza hiçbir kural ve standart koymayın.
There are no rules.
Bir kuralı yoktur.
There are no rules in paper, rock, scissors. Yes, there are.
- Kağıt, taş, makasta kural yoktur.
When you dream there are no rules.
Rüyagördüğünüzde kurallar yoktur. İnsanlar uçabilir.
Secondly, there are no rules on how to kidnap people.
2.si adam kaçırmanın kitabı yoktur.
In the city there are no rules.
Şehirde kurallar yok.
The only rule is... Is that there are no rules.
Tek kural, kuralların olmaması.
" There are no rules you can follow.
" İzlenecek bir kural yoktur.
There are no rules, okay?
Kural falan yok, tamam mı?
In a fight for survival there are no rules.
Hayatta kalma söz konusuysa o savaşta hiç bir kural yoktur.
you can hear all these rules, but remember once the wheel of love is s et in motion... there are no rules and no order.
Tüm bu kuralları öğrenebilirsiniz, ama unutmayın, aşk çemberi bir kez harekete geçti mi... kurallar ve emirler kalmaz.
For him there are no rules, but you are a rules follower, aren't you?
O, kural tanımaz. Ama sen kurallarla yaşarsın, öyle değil mi?
It's two guys in the ring and the rules are, "There are no rules"!
İki adam ringe çıkar ve tek kural, "Kural yok"!
You said there are no rules.
Hiç kural yok dedin.
Hey, if there are no rules, how can you say all suicides are the same?
Ve eğer hiç kural yoksa, nasıl olur da bütün intiharlar aynı olur dersin?
There are no rules against the insult... you relay with such hurtful indifference I'll speak anyway.
Yine de konuşacağım.
Sometimes they stay hands-off but there are no rules.
Ele alınmadığında, varsayımlarda bulunulabilir. Ama ortada bir kural yok.
There are no rules.
Ortada kural falan yok.
- There are no rules.
- Kuralı yoktur.
There are no rules.
KURAL YOK!
Rule number two- - there are no rules.
Kural iki... kural yok.
- There are no rules.
- Böyle bir şey için kural yoktu.
- There are no rules this week, pal.
- Bu hafta kural yok adamım. - Hayır.
There are no rules.
Kural filan yok.
But I do know there are no more rules.
Ama artık kural olmadığını biliyorum.
The rules are, there ain't no rules.
Bu yarışta hiç kural yok.
There are no hard and fast rules
Katı ve kararlı kurallar yoktur.
You know the rules there are no visitors allowed here.
Kuralları biliyorsun Burada ziyaretçiye izin verilmez.
There are no other rules - it's an expression.
Mimiklerden başka kural yok.
There are just a couple of rules - no alcohol on the premises and no visitors in the rooms.
Bilmeniz gereken birkaç kural var. binada alkol yasak, ve odalara ziyaretçi alınmıyor.
There are no ground rules.
Kural yok.
Some say there are no rules.
Ne demek bu? Bu işin kuralı yok diyenler var.
No, but there are rules for compiling data, right?
- Hayır, ama veri toplamanın kuralları var.
There are no rules anymore.
Artık kurallar filan kalmadı.
There are no hard and fast rules but it's not unusual to find neurological compromises :
Ben kanunu gibi, ama... onu bulmak için yönetir olur nörolojik uzlaşma :
There's no war here. And the rules are different.
Burada savaş falan yok, kurallar da çok farklı.
there aren't any 65
there aren't 60
there are 1232
there are some 34
there are no 25
there are no words 34
there are no accidents 24
there are many 28
there are none 51
there are three 23
there aren't 60
there are 1232
there are some 34
there are no 25
there are no words 34
there are no accidents 24
there are many 28
there are none 51
there are three 23