English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / They don't know anything

They don't know anything translate Turkish

402 parallel translation
- They don't know anything.
- Hiçbir şeyden anlamazlar.
People always like what they don't know anything about.
İnsanlar bilmedikleri konulardan hoşlanır.
- Yes, they don't know anything.
Hiçbir şey bilmyiorlar.
They don't know anything.
Hiçbir şey bilmiyorlar.
They don't know anything about this.
Bu konudan hiç haberleri yok.
They don't know anything about politics much.
Politika hakkında fazla bir şey bilmiyorlar.
They have a chain of drivers that don't know anything.
Ne taşıdığını bilmeyen bir sürü sürücüleri vardır.
- They don't know anything.
- Kimse birşey bilmiyor.
Don't they teach you anything at that college? You know what they'll be thinking.
Üniversitede size hiçbir şey öğretmiyorlar mı?
If they don't know anything about the basic plan, why are they doin'it?
Plan hakkında birşey bilmiyorlarsa neden yapıyorlar?
Frankly, I don't know. They won't say anything. I was.
Frankly, bilmiyorum.Hiçbir şey söylemediler.
I don't know anything, they never told us soldiers anything.
Hiçbir şey bilmiyorum. Biz erlere asla bir şey söylemezler.
They don't know anything except what's in the papers.
Gazetelerdekilerin dışında bir şey bilmiyorlar.
I don't think they know anything about your starter's forms.
Katılım formu konusunu bildiklerini sanmıyorum.
That's what they say. I don't know if there's anything in it.
Öyle derler.
They don't know anything about that, do they, Scott?
Bu konuda bir şey bilmiyorlar, değil mi Scott?
Well, they don't know anything about it.
Bu konuda hiçbir şey bilmiyorlar.
I mean, if they don't know anything about...
Yani eğer şey hakkında hiçbir şey bilmiyorlarsa...
And they don't know anything about this business.
Hem bu işi hiç bilmiyorlar.
They don't know anything yet.
Henüz bir şey bilmiyorlar.
They don't know anything.
Bir şey bilmiyorlar.
I don't know anything ; they just told me she died here.
Hiçbir şey bilmiyorum ; sadece bana burada öldüğünü söylediler.
They're better and they're cleaner and bigger. You don't know anything.
Daha iyiler ve daha temizler.
The bilious bastards who wrote that stuff about individuality... for the Saturday Evening Post... don't know anything more about real battle than they do about fornicating.
Saturday Evening Post'ta bireyselliği yazan, o züppe salakların gerçek savaş hakkında, hiçbir fikirleri yok.
You know that most people, when they're around a murder, they just don't stop to do anything like that.
Biliyorsunuz ki, çoğu kişi, bir cinayetin civarında bulkunduklarında, böyle bir şeyi yapmaktan vaz geçmezler.
Well, they do, but they don't know your name or anything else about you.
Şey, biliyorlar, fakat adını bilmiyorlar ya da senin hakkında herhangi bir şeyi.
No, they don't know anything, my dear parents.
Hayır, pek sevgili ebeveynlerimin hiçbirşeyden haberleri yok.
They don't know anything about this.
Bununla ilgili bir şey bilmiyorlar.
They said he'd be back by monday, and they don't know anything about her there.
Pazartesi dönecekmiş. Onlar da Sara konusunda bir şey bilmiyorlar.
And come back, and they don't have the decent courtesy... To ask you how you're doing. You know, "can I do anything for you?"
Buna rağmen dönünce biri yanına gelip "Nasılsın?" veya "Senin için ne yapabilirim?" bile demiyor.
They don't want to know anything!
Hiçbir şey bilmek istemiyorlar!
I don't know, they weren't yelling or anything.
Bilmiyorum, bağırdıkları falan yok.
They don't know anything about it.
Bunun hakkında bir şey bilmiyorlar.
I did, but they don't know anything.
Bunu çoktan yaptım, birşey bilmiyorlar.
they don't want anything, they know nothing and are not capable of anything.
Hiçbir şey istemiyorlar, bir şey bildikleri yok ve ellerinden hiçbir şey gelmiyor.
They don't know anything about life, but a promise is a promise.
Hayat hakkında bildikleri hiçbir şey yok ama söz verdim bir kere.
But we do at least know that the universe has some shape and order... and that, uh, you know, trees do not turn into people or goddesses... and there are very good reasons why they don't... and you can't just believe absolutely anything.
Ama en azından evrenin bir şekli ve düzeni olduğunu, ağaçların insanlara veya tanrıçalara dönüşmediklerini ve böyle olmaması için gayet güzel nedenler olduğunu ve hemen her şeye inanamayacağımızı biliyoruz.
Listen, those guys don't tell me anything they don't want me to know.
Dinle, o adamlar bana hiçbir şey söylemez.
I don't know anything about what they had going.
Aralarında ne geçtiği konusunda ise hiçbir fikrim yok.
They don't know anything about this.
Onların bundan haberleri yok.
Yes, well, they don't have anything to feel ashamed about. You know something, Aurora?
Evet, onların utanmaları gereken bir şeyleri yok.
They don't know anything
- Hiçbir şey bilmiyorlar.
They don't know anything.
- Hiçbir şey bilmiyorlar.
People just shouldn't shoot their mouths off... about things they don't know anything about.
İnsanlar bilmedikleri işlere burunlarını sokmamalı.
It was difficult for me to comprehend that people can disappear in this way, and nothing is going to happen, and then there comes the next transport, and they don't know anything about what happened to the previous transport, and this is going on for months and months, on and on.
Hiçbir şey olmuyor, ve sonra bir sonraki nakil geliyor ve onlar da bir önceki nakile ne olduğunu bilmiyorlar ve bu aylarca bu şekilde devam ediyordu.
Now, I've talked it over with my girls, and they don't seem to know anything.
Bir de ekleme yapıyım ; Kızlarımla konuştuğumda bu olay hakkında bir şey bilmediklerini söylediler.
Is it really possible that they still don't know anything?
Bir şey bilmiyor olmaları mümkün mü?
I explained you'd come all the way from Edinburgh on appointment to study methods of manufacturing by Plexicorp, but they don't know anything about it.
Edinburg'dan onca yolu.. .. Plexicorp'un üretim yöntemleri hakkında çalışmak için randevu alarak geldiğinizi açıkladım. Ama bu konuda hiç birşey bilmiyorlar.
After that, I don't know what happened, they must have taken her and not found anything.
Sonra ne oldu bilmiyorum. Kadında bir şey bulamamış olmalılar.
It's not that they're stupid. They just don't know anything.
Bu, aptal oldukları için değil bir şey bilmediklerinden.
The mujas don't seem to run on anything we know of and they have an RPG.
Belli ki, onların ne er azığı, ne de benzin sıkıntıları var. Ve RPG'leri var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]