English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / To my wife

To my wife translate Turkish

9,158 parallel translation
Hello. May I speak to my wife?
Merhaba, karımla konuşabilir miyim?
The detail's assigned to my wife and kids.
Koruma eşime ve çocuklarıma tahsis edildi.
I have to talk to my wife.
Karımla konuşmam gerekiyor.
Now thanks to my wife, who opened up this can of worms for no reason, I've hired a professional to lead the seminar.
Sebepsiz yere başıma iş açan karım yüzünden seminer vermesi için profesyonel birini tuttum.
Nothing more is gonna happen to my wife?
Eşime bir şey olmayacak.
I'm here because I love you and I want you to be my wife.
Ben buradayım çünkü seni seviyorum ve karım olmanı istiyorum.
My wife and I go to bed.
Karım ve ben uyuruz.
That's what my wife used to call me.
Eskiden karım bana böyle derdi.
I ain't afraid to kill one to defend my wife. "
Karımı korumak için öldürmekten korkmam. "
You're crashing my wife's birthday party to get me to co-host some damn football game.
Kahrolası bir futbol maçına birlikte ev sahipliği yapalım diye karımın partisine davetsiz geliyorsunuz.
I like to be home in the evenings when my wife wakes up.
Eşim uyandığında evde olmak hoşuma gidiyor.
Do I need you to tell me what my fucking wife is saying?
Sence karımın ne demeye çalıştığını senden duymaya ihtiyacım var mı?
Time to take my wife for a night on the town.
Karımı şehirde bir gece geçirmeye götürme vakti.
It's my job as a wife to help my husband see who he really is, rather than going after who he thinks he ought to be.
Bir eş olarak benim görevim kocamın gerçekte kim olduğunu görmesidir, onun kim olduğunu düşünmesi yerine.
WELL, BECAUSE YOU TOLD ME THAT YOU WANTED ME TO LEAVE MY WIFE.
Çünkü bana karımdan ayrılmamı istediğini söyledin.
The hippies want you to believe the planet's heating up because of my wife's hair spray.
Hippiler, karımın saç spreyinin gezegeni ısıttığına inanmanı istiyor.
I said, I want to see my wife.
Karımı görmek istiyorum dedim.
Is this the weapon you used to murder my wife?
Karımı öldürmek için kullandığın silah bu mu?
We need to assemble an extraction team to free my wife.
Karımı kurtarmak için bir ekip kurmamız gerek.
So was a part of your plan to leave my daughter alone when you kidnapped my wife?
Karımı kaçırdığında kızımı yapayalnız evde bırakmak plânının bir parçası mıydı?
But it is the first time the world is going to see me with you and not my wife.
Ama insanlar ilk defa beni karımla değil de seninle görecek.
Not to mention, my wife is also going to be there.
Karımın da orada olacağından bahsetmiyorum bile.
That was my wife talking to me, Rakesh.
Karım onları bana söylüyordu Rakesh.
My wife was driving the bus, and I'm just trying to get some information.
Karım otobüsü sürüyordu, sadece biraz bilgi almak istiyorum.
I just need somebody to tell me something about what's going on with my wife.
Sadece birilerinin karımla alakalı ne olup bittiği hakkında bana birşeyler söylemesini istiyorum.
But I still have to find my wife.
Ama hala karımı bulmaya çalışıyorum.
I think what my wife is gently trying to tell me is that I've run overtime.
Sanırım karım bana nazikçe zamanımı aştığımı söylüyor.
I couldn't wait to make her my wife.
O'nu karım yapmak için bekleyemedim.
My condolences on the death of your wife, Sir, but I need to ask you all some questions.
Taziyelerimi kabul buyurun, Efendim, Ama, size bazı sorular sormam gerek.
I stopped loving you the day you took my child from my arms and gave him to your wife.
Çocuğumu kollarımın arasından alıp karına verdiğin gün seni sevmeyi bıraktım ben.
Would a gay guy have just asked Cyndee to be... my wife?
Eşcinsel bir adam Cyndee'ye evlenme teklifi eder mi?
Well, strange as it is, that's something my dear wife is deaf to.
Ne tuhaf ki, sevgili karımın duymak istemediği şey bu.
I want you to bring my wife back from the dead.
Karımı diriltmenizi istiyorum.
I had done it all in the fervent hope that you... would bring my wife back to me.
Bu kadar şeyi yapmamın sebebi bana karımı verebileceğinizi ummamdı.
You wanted your hooks in a cop, so you used my wife's fucking tragedy to get me to kill somebody.
Bir polise kanca atmak istedin, karımın trajedisini kullandın bana birini öldürttün.
Yes,'cause it's my dream to have my wife and the woman I cheated with in the same room, talking.
Evet, çünkü eşimin, onu aldattığım kadınla aynı odada konuşması benim hayalim.
Give this to my wife.
- Hayır!
I need to find my wife.
Karımı bulmam gerek.
And France has my wife to thank for that.
Fransa, buna teşekkür edeceği karıma sahip.
My wife made you a little something to eat.
Karım size yiyecek bir şeyler hazırladı da...
My wife doesn't know how to..
Karım nasıl yapılacağını bilmiyor.
Judge, my client has extensive ties to the community, no prior record of any kind, and an ailing wife in hospice care.
Sayın hâkim, müvekkilim topluma gönülden bağlıdır daha önceden sabıkası yok ve hastanede yatan bir karısı var.
About 10 : 00, I come through to light a candle for my wife, who passed last year. I come around this pew here, and I see father Bernard laying there with his head cracked open.
Saat 10 sularında geçen yıl vefat eden karım için bir mum yakmaya gelmiştim ve bu banka yaklaştığımda Peder Bernard'ı kafası yarılmış halde yerde yatarken buldum.
Please tell my wife I've come to collect her.
Karıma onu almaya geldiğimi söyleyin.
I, Clifford Herbert Chatterley, take thee, Constance Frieda Stewart Reid, to my wedded wife...'.. to have and to hold from this day forward.'
Ben, Clifford Herbert Chatterley, Constance Frieda Stewart Reid'i iyiyken, kötüyken, zenginken, fakirken hastalıkta, sağlıkta, ölüm bizi ayırana kadar...
I crawl upon my belly, Lady Chatterley, to avert my eyes, while under my own roof another man would perform on my wife the act God has stolen from me! The humiliation is mine!
Kendi çatımın altında Tanrı'nın benden çaldığı bir hareketi karımın üstünde başka bir adam yaparken gözlerimi kaçırmak için belimden yukarısıyla sürünüyorum Leydi Chatterley.
My wife is not related to you.
Karım seninle akraba olamaz!
He was supposed to be my friend, and she was my wife.
Güya arkadaşım olacaktı. Öteki de karım.
The rest, come with me. Till next week! Send my love to your wife!
Kalanı benimle gelsin.
I lost my wife and children to Leviathan.
- Karımı ve çocuklarımı Leviathan'a kaybettim.
Me and my wife were wondering, if he got sent over to the Jordan Valley, will that really keep us safer?
Karım ve ben merak ediyoruz da eğer Ürdün Vadisi'ne gönderilirse, bu gerçekten bizim güvenliğimizi sağlayacak mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]