English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Understandably

Understandably translate Turkish

233 parallel translation
There will be those who, I think, understandably, will argue that we humans should remain hidden in the great galactic tall grasses, because, of course, maybe they're hungry, for example, and would like some hors d'oeuves.
Benim anladığım kadarıyla bu insanlar insanoğlunun evrenin uzun çayırları Arsında gizli kalmasını doğru buluyorlar, Çünkü, elbette, Onlar aç olabilir, örneğin,
Many of the audience understandably preferred to return another time to see Margo.
Seyircilerin büyük kısmı anlaşılır bir şekilde Margo'yu görmek için başka bir zaman gelmeyi tercih ettiler.
The witness is understandably agitated.
Görüldüğü gibi tanığın sinirleri bozuldu.
There are some who have been made understandably cynical by the revolution.
Bazılarınız devrimle birlikte alenen sindirildiniz.
Understandably, in view of my concern on the advice of the Professor and Mr. Alcamo
Her halükarda, anlayacağın üzere telaşlandık. Ben ve Prof. Berardelli'nin yardımı ile, ve Avukat Alcamo ile de beraber... polise baş vurmanın mantıklı olduğunu düşündüm.
And understandably, Joan was hurt, because she was snubbed.
Joan hiçe sayıldığı için haliyle incinmişti.
You're just overwrought at the moment, understandably so.
Şu anda sinirlerin haklı olarak çok bozuk.
Understandably upsetting.
Çok üzücü.
First eyewitness accounts of this grisly development came from people who were understandably frightened and almost incoherent.
Bizleri bu korkunç gelişmeden haberdar eden görgü tanıkları, ne yazık ki çelişkili ifadeler vermekle suçlanıyor.
I must awaken his hearing, which is understandably dull.
Oldukça hızlı ilerlediğimizi fark ettim. Kulaklarını açmış olmalıyım.
And the great customer, Mr. Eric Praline who is understandably awed by the magnificence and even the absurdity of this great occasion here at Cardiff Arms Park has finally gone spare.
Müşteri Bay Eric Praline Cardiff Arms Park'taki bu büyük olayın ihtişamı ve hatta saçmalığı karşısında afallıyor.
Except for you Jews... understandably... considering- -
Siz yahudiler hariç. Şartlar düşünüldüğünde bu çok anlaşılabilir.
After his death, volunteers were - understandably - rather scarce.
Onun ölümünden sonra gönüllü bulmak zorlaştı.
You're understandably reluctant to get involved again.
Tekrar biriyle birlikte olmaktan çekiniyorsun.
Understandably so.
Niye öyle olduğu belli.
As indeed you did. Quite understandably.
Anlaşılır bir durum, gerçekten.
They are understandably moved.
Beraber dolaşıyorlar.
Understandably, they fear this place. The pain they've suffered.
Buradan ve çektikleri acıdan korktukları anlaşılıyor.
Adama, the vision you offer us is understandably the dark view of a warrior who has led us through terrible times.
Adama, bize sunduğun görüntünün bize korkunç zamanlarda liderlik eden bir savaşçının karanlık görüşü olduğu anlaşılıyor.
Gloria has understandably decided to refrain from recounting her harrowing ordeal.
Gloria has understandably decided to refrain from
I am understandably curious.
- Makul bir oranda merak ediyorum.
Someone close to him, his mother I believe, though never proved understandably upset, made a decision.
Bir yakını, gerçi kanıtlanmadı ama galiba annesi üzüntüden tabii, bir karar vermiş.
Understandably tired.
Siz de kabul edersiniz ki çok yorgunlar.
" Understandably, she'll try not to fall.
" Kadın düşmemek için çabalıyordu.
Prime Minister Harold Macmillan is understandably...
Anlaşıldığı gibi başbakan Harold Macmillan...
Scratchy is understandably upset.
Scratchy anlaşılır bir şekilde üzgün.
Understandably, I was lacking in social skills.
Anlaşılır şekilde, sosyal becerilerim eksik oldu.
Understandably, her marriage was intolerable.
Anlaşıldığı üzere, dayanılmaz bir evliliği varmış.
Your Honor, Mr. Brigante is understandably excited having been vindicated after five years of incarceration.
Sayın hakim, Bay Brigante'nin heyecanını mazur görün. Ne de olsa beş yıl içeride kaldıktan sonra beraat etti.
Quite understandably, as it turned out... with these political shenanigans going on.
Dışarıda bu politik saçmalıklar varken bu gayet anlaşılabilir bir şey.
Some excusable fucking lateness, and a couple of guys are understandably excited?
Sadece lanet olası birkaç dakika yüzünden neden tartışıyoruz? Birkaç kişinin gereksiz yere endişelendiğinden mi?
You know, it's funny, Mrs. Fitzpatrick, my wife when she found out Mickey got married, she was understandably upset.
Biliyor musun garip Bayan Fitzpatrick, karım Mickey'nin evlendiğini öğrendiğinde doğal olarak kızdı.
She was a little hesitant at first, understandably.
İlk başta biraz tereddütlüydü, anlaşılır şekilde.
Now, understandably, the American government is-is very upset, which means I need you to help me nail them both.
Şimdi, tabii ki Amerikan hükümeti bundan çok rahatsız ki bu da her ikisini de yakalamak için bana yardım etmeni istiyorum demek.
But he is a licensed, experienced, capable physician who lovingly told you time and time again what you quite understandably did not want to accept :
Ancak o lisanslı, deneyimli, yetenekli bir doktor, ve size zaman zaman, makul olarak kabul etmek istemediğiniz şeyi söylemişti :
I'm afraid it's left them somewhat jittery so they're understandably concerned about insuring the sovereignty of their borders.
Bu onları biraz gergin hale getirdi, o yüzden de kendi sınırlarının egemenliği konusunda biraz hassas davranıyorlar.
So the Captain was understandably reluctant.
Kaptan da başta tereddüt etti.
Understandably upset. Such a monster deserves a trial and severe punishment
Böyle bir canavar yargılanmayı ve ağır şekilde cezalandırılmayı hakediyor.
Owing to the somewhat tardy entry of Mr Hurley you, quite understandably, followed suit.
Siz de Bay Hurly'nin geç girmesi sebebiyle anlaşılır olarak onu takip ettiniz.
Understandably so.
Tabii anlaşılır bir durum.
Understandably, we'd have to keep our faces from each other.
Tabii yüzlerimizi çevirmek zorunda kalıyorduk.
Understandably - they're your enemy.
Anlaşılabilir – onlar sizin düşmanınız.
He's understandably over whelmed... with what's just occurred here today- - the tragic end of two vicious psychopaths... who attempted to manipulate the news media... for their own greed and egos.
Bugün, burada olup bitenler karşısında anlaşılır bir şekilde şaşkına dönmüştü... Haber basınını kendi hırsları ve bencillikleri için kandırmaya çalışan iki ahlaksız psikopatın trajik sonu.
Authorities here, while understandably disturbed by the brief hostage-taking of one of their deputies are taking some comfort in the swift justice of this very dramatic evening.
Buradaki yetkililer, görevlilerden birinin kısa süreli rehin alınmasından dolayı anlaşılır şekilde rahatsızken şu anda dinleniyorlar bu oldukça dramatik gecenin ivedi adaletinde.
Your Honor, my client is understandably upset.
Sayın yargıç, müvekkilim haklı olarak altüst oldu.
- Understandably.
- Ki bunu anlıyorum.
Everyone was understandably upset and eager to apprehend Mr. Kanick.
Herkes üzülmüştü. Bay Kanick'i yakalamak istiyorlardı.
But the third man, the unfortunate Steven Ramsey, whose widow is understandably not here with us this afternoon, he was murdered.
Ancak üçüncü kurban olan talihsiz Steven Ramsey ki sanırım dul eşi bu öğlen anlaşılır bir şekilde aramızda değil kesinlike öldürülmüştür.
Her parents found my letters and quite understandably freaked out.
Ailesi mektuplarımı bulmuş ve... tabii kafayı yemiş.
We hadn't yet met this Randall fellow... so we were understandably a little suspicious.
Randall'la daha henüz tanışmamıştık. Bu nedenle de bazı şüphelerimiz vardı.
Besides it doesn't take a genius to see understandably he uh, he felt threatened.
Ayrıca kendini tehdit edilmiş hissettiğini anlamak için dahi olmaya gerek yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]