Underwater translate Turkish
1,727 parallel translation
When I went into the bathroom, ThibauIt's head was underwater.
Banyoya gittiğimde, Thibault'nun kafası suyun altındaydı.
We're pretty deep underwater.
Suyun altında oldukça derindeyiz.
- Underwater?
- Su altında mı?
You must feel like you're walking underwater.
Suyun dibinde yürüyormuş gibi hissediyorsundur.
- Go underwater?
- Su altına mı gittiniz?
Right, and the assumption was it stopped transmitting because the boat went underwater.
Evet, ve varsayımımız, yayının kesilmesinin sebebinin teknenin su altında olmasıydı.
Yes, there is an underwater beacon that emits sonar pings to help guide in the vessels.
Evet, deniz taşıtlarına sonar aracılığıyla yön gösteren bir su altı radyo farı var.
The underwater drilling platform's power output is being dialed up as high as it'll go, and the crew down there have been beamed up to the Apollo.
Su altındaki delme platformunun güç çıkışı çıkabileceği en yüksek noktada, ve aşağıdaki personelin hepsi Apollo'ya ışınlandı.
I can swim three lengths of my parents'pool underwater.
Ailemin evindeki havuzda, 3 dakika suyun altından yüzebiliyorum.
She's in there right now, taking a nap underwater.
Tanrı aşkına, kurtarsana onu!
What's going on right now underwater?
Suyun altında neler oluyor?
Although they look like underwater gardens, reefs are built by billions and billions of tiny animals.
Bir sualtı bahçesi gibi görünse de resifler milyarlarca minik hayvandan meydana gelmişlerdir.
Many visitors don't make it further than the beach, but the more adventurous dip their toe in the underwater world.
Çoğu ziyaretçi kumsal öteye geçmez. Fakat daha maceracı olanlar sualtı dünyasına ayaklarını sokar.
These underwater cliffs are called the drop-off.
Bu sualtı uçurumlarına'düşüş'adı verilir.
Go, yes, but two weeks ago, our underwater beacon stoppedemitting its locator signal.
Evet giderler, ama iki hafta önce, Su altı fenerimiz yer belirleme sinyali göndermeyi bıraktı.
The... Whole world's gonna be underwater.
Bütün dünya sular altında kalacak.
It wedges the body of its victim into an underwater pantry for future consumption.
Kurbanının vücudunu, daha sonra tüketmek için bir su altı kilerine sıkıştırır.
Ah, the underwater city where everyone goes to lose their money.
Herkesin parasını kaybetmeye gittiği su altı şehri.
That is the world famous underwater cemetery lt was in 1 87 1 when Mt.
Bu dünyaca ünlü sualtı mezarlığıdır. 1871'de Mt.
Hibok Hibok exploded, thereby burying it underwater
Hibok Hibok patladığında sualtına gömüldü.
But it's underwater.
- Ama suyun altında
It's an underwater Dharma station.
Bu Dharma su altı istasyonu.
Well, it's dangerous, isn't it, swimming into some underwater station?
Tamam, bu tehlikeli, öyle değil mi, su altı istasyonuna dalmak?
You Guys Need To Cut Down Your Carbon Footprint Otherwise In The Future You Will Be Living Underwater
Beyler karbon ayakizinizi azaltmanız lazım, yoksa ilerde su altında yaşıyor olacaksınız!
I hope the underwater cameraworks out.
Umarım sualtı kamerası çalışır.
.. mother is completely out of breath.. where the mother, however.. .. unconsciously, pushes the child underwater in order to get up..
Ama annenin nefes alamadığı o an gelince... kendini yukarı iterken çocuğu aşağı iter.
Navy seals are trained to hold their breath for three to five minutes underwater.
Deniz komandoları, nefeslerini 3 ile 5 dakika arası tutmak üzere eğitilirler..
You know, they'll hold your head underwater till your eyes are spinning.
Gözlerin fırıl fırıl olana kadar kafanı sudan çıkarmazlar, biliyor musun?
- He's underwater.
- Su altında.
Here on Earth, scuba divers floating underwater... experience the nearest sensation of prolonged periods without gravity.
Örneğin skuba dalışı yapanlar çok uzun süre su altında kalıyorlar, işte uzayda yer çekimi olmaması hissine en yakın deneyim budur.
And except for the visual cue of air bubbles floating to the surface... swimming underwater can mimic the sensation of disorientation.
Suyun yüzeyine doğru ilerleyen su kabarcıkları nerede olduğunuz ile ilgili bir ip ucu veriyor. Ama su altında yüzmek yer ve zaman kaybı hissini neredeyse aynı şekilde hissettiriyor.
I've been working on this device to breathe underwater.
Suyun altında nefes almayı sağlayacak bir alet üzerinde çalışıyorum.
You know me, I'd be the one underwater, and you can stay on dry land.
Beni biliyorsun. Suyun altındaki kişi ben olacağım. Sen de kuru yerde kalabilirsin.
People can't breathe underwater.
İnsanlar su altında nefes alamaz.
What is this? An underwater stunt or something?
Bu da ne, sualtı gösterisi falan mı?
Others explore the depths and can stay underwater for hours on end.
Bazılarıysa derinlikleri keşfe çıkar ve saatlerce su altında kalabilirler.
But I'll do that underwater.
Ama suyun altında yapacağım.
Underwater the cormorant's hunting instinct kicks in ( ½ É ¸ ¶ × Ô ¼ ºÓ ¦ ¸ ¶ µÄ ² ¿ · Ö ) turning them into fish seeking missiles ( µ ¼ µ ¯ )
Su altında karabatakların avlanma güdüleri ortaya çıkıyor ve onları canlı birer balık arama füzesine çeviriyor.
Underwater is a perfectly preserved ghostly forest, shrouded in algae.
Suyun altında, yosunlarla kaplanarak korunmuş gizli bir orman yatar.
can you hold your breath for five minutes underwater?
Su altında nefesini 5 dakika tutabilir misin?
Had to force her head underwater.
Başını suyun altında tutmak zorunda kaldım.
- Underwater?
- Sualtında mı?
She was underwater that whole time? .
Onca zaman suyun altında mıymış?
They've been banged around a lot, underwater a few days.
Etrafa çok çarptılar, birkaç gün su altında kaldılar.
- We take one from the underwater bay.
- Su altı hangarından bir tane alırız.
No, no, no, that's a good plan, except I see one small problem... which is that the underwater Jumper bay only has a couple of Jumpers in it.
Hayır, hayır, hayır, o iyi bir plan, sadece onunla alakalı ufak bir sorun var ki o da su altı hangarında sadece iki tane Jumper olması.
The one Dr. McKay flew up out of the underwater bay weeks ago.
Dr. McKay'in haftalar önce su altı hangarından dışarı uçurduğu Jumper.
The Stargate's underwater.
Yıldız Geçidi suyun altında.
Not yet, but her underwater photo shoot was an embarrassment.
Daha değil ama su altı foto çekimi utanç vericiydi.
Water rushing into the windows, tires underwater, Resting on concrete.
Pencerelerden dolan su, sualtında bulunan tekerlekler betonun üstünde duruyor.
We're from New Orleans, the Ninth Ward, underwater. Where you from?
- Neredensiniz?
under 290
understand 2529
underground 88
underwear 81
understanding 63
undercover 116
understood 2547
underneath 75
underpants 29
underwood 165
understand 2529
underground 88
underwear 81
understanding 63
undercover 116
understood 2547
underneath 75
underpants 29
underwood 165