Va translate Turkish
1,547 parallel translation
Blown away by a mercury bullet.
Cıva kurşunIa öIdürüImüş.
Lift up your pants.
Paçalarını sıva.
Now!
Sıva dedim!
Ca va.
Sorun yok.
- Ca va.
- Ben taşırım.
Ca va. Really.
Biz iyiyiz, gerçekten.
Ca va. Enter.
Yo, yo sorun değil, içeri gel.
Ca va?
Nasılsın?
Ca va.
Gider.
Ca va?
Sen iyimisin?
Ca va?
İyimisin?
Va bene.
Anlaşıldı.
Different curvatures and textures with traces of florescent powder, phosphorus and mercury.
Kavisleri ve dokuları farklı, üstünde flüoresan, toz,.. ... fosfor ve cıva var. - Neon cam.
Then step right up.
Öyleyse kolları sıva.
Mercury, asbestos, and lead.
Cıva, asbest ve kurşun.
- Roll up and we'll do this.
- Kolunu sıva ve başlayalım.
Roll up the sleeve and we'll do it.
Kolunu sıva da yapalım şunu.
Roll up your sleeve.
Kolunu sıva.
- Fish has too much mercury.
- Balıkta çok fazla cıva var.
AND THERE'S GONNA BE SOME LOVIN'IN THE BEDROOM.
- Va yatak odasında da aşk olacak.
Le bébé va bien?
Bebek nasıl, iyi mi?
- Vagina. - Come on, chief.
- Va-jina.
I think you used too much plaster.
Bence çok fazla sıva kullanmışsın.
Come hija, mummy va a jugar con su amigo...
Hadi... Sen arkadaşınla oynayacaksın, annen de erkek arkadaşıyla.
Poor fucking Janice. Va fongul!
Zavallı Janice çok sıkıntılı
- Made red mercury. - Oh...
Kızıl cıva.
Red mercury is a scientific impossibility - it doesn't exist.
Kızıl cıva bilimsel olarak mümkün değil. Böyle bir şey yok.
Yeah... had an accident handling red mercury.
Evet. Kızıl cıva kullanımı sırasında bir kaza meydana geldi.
Red mercury is a myth!
Kızıl cıva hayali.
Red mercury has been made.
Kızıl cıva imal edildi.
- For red mercury?
- Kızıl cıva için mi?
- But the red mercury was stable?
- Fakat kızıl cıva durağandır.
He wants the red mercury in three days.
Üç gün içinde kızıl cıva istiyor.
I'm to go calmly into the lab and pretend to make more red mercury (? )
O halde, ben şimdi gidip laboratuarda kızıl cıva yapıyormuş gibi görüneyim.
One of them is the shol'va, Teal'c.
Onlardan birisi, shol'va, Teal'c.
- You are not going anywhere, shol'va.
- Hiç bir yere gitmiyorsun, shol'va.
Which is, no doubt, why the shol'va will be accompanying us.
Bu da, kuşku yok ki, shol'va'nın da bizimle gelecek olmasının nedeni.
Re'nok Shol'va.
Sho klok. Rin nok, shol'va.
Use her to capture the shol'va Teal'c.
Shol'va'yı yakalamak için onu kullanın, Teal'c'i.
Roll up your sleeves, like this.
Kollarını sıva. Aynen böyle.
This ring locks snugly over your va-guy-na and then communicates directly with a global satellite system.
Bu kelepçe, va-guy-na'nızı sıkıca kilitleyecek ve sonrada direk olarak uydu üzerinden temas kuracak.
My darling, we are quicksilver.
Canım, biz cıva gibiyiz.
All oxygen for him.
Hepsi hava cıva!
John, what's in the bag?
John, çantada ne va?
♪ With that pile of plaster ♪
Şu sıva yığınıyla.
And there's a "me" in, uh "mediocre."
Ve "vasat" kelimesinde de... "va" var.
Can't get va-Gina out of my head.
- Gözümü vaJina'dan ayıramadım.
Oh, d-d-d-dear.
Va-va-vay canına!
- Or maybe it could still blow up.
- Belki de her an patlayabilir. - Va...
- Non, ca va.
- Hayır, önemli degil.
Va-Gina all week.
- VaJina'yı kim sevmez ki?