We found the car translate Turkish
403 parallel translation
We found the car.
Arabayı bulduk.
We found the car-plane abandoned about 200 miles west of Bangkok.
Uçak-arabayı Bangkok'un 300 km. batısında terk edilmiş olarak bulduk.
But we found the car.
Ama arabayı bulduk.
- Marlene, we found the car.
- Marlene, arabayı bulduk.
We found the car the kids were driving.
Çocukların kullandığı arabayı bulduk.
[Box] We found the car at the bottom of a ravine.
Arabayı bir vadinin dibinde bulduk.
-... where we found the car?
-... liman filan var mı?
We found the car, the case is over.
Bulduk arabayı işte tamam, kapandı mesele.
- We found the car.
- Arabayı bulduk.
We found the car!
Arabayı bulduk!
We found the car.
Bir araba bulduk.
We found the getaway car.
Kaçtıkları aracı bulduk.
We'll start with the car in which Owens'body was found.
Owens'ın bedeninin bulunduğu vagondan başlayalım.
We found nothing in the car except a purple scarf.
Arabada pembe eşarp dışında bir şey bulamadık.
The fingerprints we found in Miles'car... match the fingerprints in Greenleaf's apartment.
Miles'ın arabasında bulduğumuz parmak izleri... Greenleaf'in dairesindekilere uyuyor.
We found a set of works on the kid driving the sports car.
Spor arabayı kullanan çocuğun durumu kötü.
We found out the car had been serviced that day.
Arabanın o gün bakım gördüğünü öğrendik.
But when we saw the car the morning we found the body it looked like it just came off a showroom floor.
Fakat cesedi bulduğumuz sabah otomobili gördüğümüzde sanki sergi salonundan çıkmış gibiydi.
We found out the car had been serviced that day.
O gün serviste olduğunu öğrendik.
you'd use a lot more plastic explosives in the car than what we found.
çok daha fazla plastik patlayıcı kullanmanız gerektiğini söyledi.
We found blood in the trunk of a car.
Bir aracın bagajında kan bulduk.
We've found the escort car.
Eskort aracını bulduk.
Tell me about the gas station that blew up and where we found a man shot dead and your car in a very poor state.
Siz bana asıl şu patlayan benzin istasyonundan bahsedin. Hani vurulmuş bir adamın ve çok kötü durumdaki otomobilinizin bulunduğu yerden.
I think it's the guy we found at the car wreck.
Galiba o adam, araba kazasında bulduğumuz adam.
We found an abandoned car down the road tonight.
Bu gece yolda terk edilmiş bir araba bulduk.
We found her car abandoned just across the road.
Arabasını yolun hemen karşısında terkedilmiş olarak bulduk.
Her car... We found it in a parking lot at a shopping mall ten miles from the house.
Kadını arabasını evinden 350 metre ilerideki bir alışveriş merkezinin otoparkında bulduk.
Yesterday we found a bunch of pornos in the back seat of O'Neill's car.
Dün O'Neill'in arabasının arka koltuğunda porno filmleri bulduk.
Okay, confining my conclusions to the planet Earth, the cocaine you found in James hurley's gas tank was a match to what we found in Jacques'car and Leo's house.
Peki. Kararlarımı Dünya ile sınırlıyorum. James Hurley'nin motorunda bulduğunuz kokain, Jacques'ın arabası ve Leo'nun evinden çıkanla aynı.
We found traces of pumice in standing water outside the railroad car.
Aracın dışındaki su birikintisinde süngertaşı izleri bulduk.
Say, did you know that in Mr. Evans'car at the crash site, we found the gearshift in neutral?
Evans'ın arabasında vitesi boşta bulduğumuzu biliyor muydunuz?
We tested the stuff in his pocket against what you found in the car.
Onun cebindekiyle senin arabada bulduğunu karşılaştırdık.
We found our money in the trunk of the car.
Paramızı bulduk, bir arabanın bagajında.
I don't know why we had to return the rental car I would've found it
Kiralık arabayı niye iade ettik?
We found the purse in the front seat of that car over there.
Aracın ön koltuğunda bir bayan çantası bulduk.
We found this in the car.
Arabasında bunu bulduk.
We found an abandoned car in a park in Jersey near the Holland Tunnel.
Terk ediImiş bir araba buIduk Jersey parkında, tüneIin yakınında. Bu ön koItuktaydı.
We found her car at the bus terminal.
Arabasını bulduk.
The problem is, we found your friend in the car.
Sorun şu, Arabanda arkadaşını bulduk..
If they did repaint the car we would have found paint traces somewhere.
Eğer arabayı boyamış olsalardı her tarafta Boya izi olurdu Öyle değilmi?
We found remains of sperm and pubic hair in the car.
Arabada sperm kalıntısı ve kasık kıllarına rastlanmış.
- We found your car. It's like the one that crashed, bullets holes were everywhere.
- arabanı bulduk kurşunlardan elek gibi olmuş!
The only thing we know is one of Sheriff Johnson's men found my daughter's car on the lot of that honky-tonk called Ay Jay's, but nobody that was there on Saturday night admits to having seen her.
Bildiğimiz tek şey Şerif Johnson'un adamlarından birinin onun arabasını Ay Jay klübünün park yerinde bulduğu. Ama cumartesi gecesi orada kimse yoktu. En azından kimse görmemiş.
In the woods, near George Simian's house, where we found her car.
Ormanda, George Simian'ın evinin yanında, aracını bulduğumuz yerde.
We've found some blood stains in the car.
Araçta az miktarda kan lekesiyle karşılaştık.
We've found them, the car's down the ravine.
Onları bulduk. Araba uçurumun dibinde.
If it had been an accident we'd have found her blood in the car.
Eğer bu bir kaza olsaydı arabada onun kanını da bulurduk.
We found a tooth chip embedded in the steering wheel ofyour grandfather's car
James büyükbabanın arabasının direksiyonunda bir diş parçası bulduk
We found this in the engine compartment of my father's car.
Babamın arabasının, motor kısmında bunu bulduk.
We found the gun in your car.
Silahı arabanızda bulduk.
We found it in the car.
Arabada bulduk.
we found 55
we found nothing 22
we found something 53
we found it 143
we found her 54
we found you 28
we found him 147
we found them 52
we found this 61
the card 32
we found nothing 22
we found something 53
we found it 143
we found her 54
we found you 28
we found him 147
we found them 52
we found this 61
the card 32
the car is here 16
the cars 36
the cards 33
the car 277
the caretaker 29
the cardinal 25
we forgive you 16
we fought 58
the cars 36
the cards 33
the car 277
the caretaker 29
the cardinal 25
we forgive you 16
we fought 58