English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / We found

We found translate Turkish

24,933 parallel translation
We found multiple sources of DNA in the car.
Arabada birden fazla DNA kaynağı bulduk.
An audit would uncover the same pattern that we found.
Bir denetim bizim bulduğumuzu bulurdu.
That's why his body was in a different position when we found him.
Onu bulduğumuzda cesedinin farklı bir pozisyonda olmasının sebebi bu.
We found one, named Xiang Wu, who said he'd met you at the property several times.
Seninle o arazide birkaç defa buluştuğunu söyleyen Xiang Wu adlı bir tanesini bulduk.
We found the truth.
Biz doğruları bulduk.
Go commandeer the trucks. Pandova, download the data that we found and e-mail it to a U.S. server, so we can preserve your evidence in case we don't make it out of here.
Pandova, bulduğumuz verileri indir ve Amerikan sunucularına e-posta at ki buradan çıkamama ihtimalimize karşı kanıtlarını güvence altına alabilelim.
We found something.
Bir şey bulduk.
We found that guy that we were looking for.
Aradığımız adamı bulduk.
I thought you should know, it looks like we found him.
Sanırım adamı bulduk, bilmek istersin diye düşündüm.
We found your little train set, Mr. Fielder.
Küçük tren setinizi bulduk, Bay Fielder.
What about the bag we found around the victim's head?
Kurbanın kafasının yakınlarında bulduğumuz çantaya ne oldu?
All right, guys, the manager just confirmed the keys we found belong to two rooms currently occupied.
Pekâlâ çocuklar, yönetici, bulduğumuz anahtarların şu anda tutulmuş iki odaya ait olduğunu doğruladı.
I'm sure you heard about the body we found at the Palace this morning.
Eminim bu sabah Saray'da bulduğumuz cesedi duymuşsunuzdur.
We found a gaijin in the forest.
Ormanda bir gaijin bulduk.
I think we found our aberration.
Galiba aberasyonu bulduk.
We found another husk this morning.
- Bu sabah bir deri daha bulduk.
- Mm-hmm. - It's quite a bit different from the previous husks that we found.
Bulduğumuz diğer derilerden çok farklı.
Barry, we found six husks.
- Barry, altı deri bulduk.
But we believe we found a way to get his location.
Ama yerini öğrenmenin bir yolunu bulduğumuzu düşünüyoruz.
We found it in a secret room inside the Waverider.
Dalgasürenin gizli bir odasında bulduk.
Have we found Rene?
Rene'yi bulabildik mi?
The catch was, if we found something, well, Lars had to ship it to the guy who's here in New York.
Tek şartı, eğer bir şey bulursak, şey, Lars burada New York'taki adama bulduğumuz şeyi kargolayacaktı.
That explains the cash that we found in Lars'safe-deposit box.
Lars'ın banka kasasındaki parayı açıklıyor bu.
Yeah, well, the last time we were with Collins we found his collection of notebooks.
Evet, Collins'i son kez gördüğümüzde not defteri koleksiyonunu bulmuştuk.
Yeah, we found his body about a mile back.
Evet, cesedini 1,5 km geride bulduk.
The thing is, we found the executable file that infected Addison's system.
Mesele şu ki, Addison'ın sistemine bulaşan exe dosyasını bulduk.
We find out who's behind the hack, we found our guy.
Korsanı bulursak, adamımızı buluruz.
When Flippa set the sails ablaze with a flare, we found ourselves adrift at sea.
Flippa uyarı fişeğiyle yelkenimizi yakınca akıntıya kapıldık.
Morland is so dangerous that I did. Ever since we found out that someone tried to kill your father, you said that we could get caught in the crossfire of a war.
Birinin babanı öldürmeye çalıştığını öğrendiğimizden beri savaşın çapraz ateşine yakalanabiliriz diyorsun.
So did the hoodie we found in the Dumpster behind your shop.
Dükkânınızın arkasında bulduğumuz kapüşonununki de.
And we found that the PDA had cleared itself.
Ve PDA'in kendi kendine düzeldiğini gördük.
The good news is we found surveillance footage of Shaw in Oscar's neighborhood and we were able to track him back to the location where he was stabbed.
İyi haber, Shaw'u Oscar'ın mahallesinde gösteren Bir sokak kamerası kaydı bulduk Ve kendisini bu şekilde izleyebildik
See, we got a search warrant for your place, and, uh, we found your garden claw.
Eviniz için bir arama emri çıkartmıştık, ve, aa, sizin bahçe çapanızı gördük.
Our labs did an analysis of the murder weapon, and not only did they find traces of Shaw's blood on it, but they also found particles of sulfuric gardening fertilizer, which matches the sulfur we found in the wound.
Laboratuarımız cinayet silahının analizini yaptı, Ve sadece Shaw'un kanını bulmakla kalmayıp, Sülfürlü bahçe gübresi parçaları da bulundu,
- We found him.
- Adamı bulduk.
We know that you and Marissa were having an affair and that your wife, Teri, found out.
Marissa ile sizin bir ilişki yaşadığınızı biliyoruz ve karınız Teri, öğrenmiş.
If he did, we might have just found our proof.
Eğer çaldıysa, şu anda kanıt bulmuş olabiliriz.
But we haven't found any such car.
Ama henüz öyle bir araba bulamadık.
We just found this ammo belt last week and the construction company wants no delays.
- İlerlemek için bastırıyorlar.
We're hearing that a total of eight bodies were found in the basement of this house in Manoa.
Manoa'daki bu evin bodrumunda toplam sekiz ceset bulunduğunu duyuyoruz. Bununla birlikte,
Look who I found, and she's thrilled we've offered our help.
Bakın kimi buldum. Yardım teklifimize çok sevindi.
Looks like we found our Aberration.
- Görünüşe bakılırsa aberasyonu bulduk.
I think we found'em.
Bence bulduk bile.
Well, we already found four other husks, which means there's at least that many running around Central City right now.
Dört deri daha bulduk bile. Yani Central City'de en az bir o kadar daha var.
I've isolated an element consistent in all five of the husks that we've found, including Edward Clariss's.
Bulduğumuz beş derinin hepsinde ortak bir madde tespit ettim. - Edward Clariss'inki de dahil.
Caitlin, I've been going over the data we collected, and I found some disconcerting results.
Caitlin, topladığımız verileri incelerken bazı endişe verici sonuçlarla karşılaştım.
We actually haven't found any evidence to process.
Elimizde inceleyecek delil yok.
Rene thinks she went dark after we all found out about the Hood.
Rene, hepimiz Hood'u öğrendikten sonra saf değiştirdiğini düşünüyor.
Methinks we've found our mysterious Mr. X.
Bence gizemli Mr.X'imizi bulduk.
No, not yet. But we think we may have found out how Grover was compromised.
Hayır, henüz değil ama Grover'ın nasıl açığa çıktığını bulduk galiba.
We also found a recent message you sent, in which you informed your mysterious benefactor that you thought Dr. Naylor was growing suspicious of your activities.
Ayrıca, son zamanlarda gizemli bağışçına gönderdiğin, ve Doktor Naylor'ın hareketlerinden şüphe etmeye başladığını düşündüğünü yazdığın mesajı da gördük.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]