Why wouldn't they translate Turkish

Why, they wouldn't dare.

Buna cüret edemezler.

You knew we were going to be burned out. That's why you herded all the cattle out, so they wouldn't be burned with our crops.

Yakılacağımızı biliyordun, bu yüzden sığırları çıkarttınız, böylece ürünlerimizle beraber yanmadılar.

And then I took them off again so they wouldn't get to wondering why I wore them.

Sonra niye taktığımı merak etmesinler diye çıkardım.

They can't understand why we didn't know what it meant... when our dog wouldn't go up those stairs.

Köpeğimiz o merdivenlerden yukarı çıkmak istemediğinde bunun manasını kavrayamamamızı anlamıyorlar.

- Why wouldn't they be?

- Neden ölmüş olsunlar ki?

Why wouldn't they look at me?

Neden benimle ilgilenmediler?

Why, they wouldn't believe a word you said.

Saçma, söylediğin tek kelimeye inanmazlar.

If they had been born in England and brought up there, and spoke English instead of French, why, we probably wouldn't notice anything different about them.

İngiltere'de doğup, büyüselerdi, Fransızca yerine İngilizce konuşsalardı. muhtemelen onlarda bir farklılık görmeyecektik.

They'll see and they'll know, and they'll say, "Why, she wouldn't even harm a fly."

Görecekler ve anlayacaklar ve "Bir sineğe bile zarar vermiyor." diyecekler.

- Why wouldn't they take him?

- Niye kabul etmesinler ki?

Why wouldn't they like me?

Beni neden sevmesinler ki?

Why wouldn't they this time.

Niye bu sefer de olmasın?

Why do you suppose they wouldn't tell me?

Neden bana söylemediler dersin?

Then why wouldn't they reveal themselves?

O zaman neden kendilerini göstermesinler?

Why wouldn't they?

Neden gitmesinler?

- Why wouldn't they know about it?

- Onlara bunu niye anlatmadın?

- If they are betraying their wives, why wouldn't they betray their own country?

Eşlerine ihanet eden adamlar, neden vatanlarına etmesinler?

Ifwe had known why they were chasing you, we wouldn't have helped at all.

Neden senin peşinde olduklarını bilseydik zaten yardım etmezdik.

- Why wouldn't they?

- Neden etmesinler?

Why wouldn't they listen, Nick?

Bizi neden dinlemediler Nick?

Why wouldn't they see me?

Neden beni görmeyeceklermiş?

Why the hell wouldn't they tell us what hospital he's in?

Neden bize onun hangi hastanede yattığını söylemediler?

- Why wouldn't they come?

- Niye gelmeyecekler?

THAT'S WHY THEY WOULDN'T STAY THERE. [Reverend] THE SCHOOL!

Neden burada kalmadıkları anlaşıldı.

Why wouldn't they take us?

Neden bizi kabul etmediler?

Can't imagine why they wouldn't want to use a lovely word like cockpit, can you?

Neden "kokpit" gibi şirin bir sözü kullanmaktan vazgeçtiler, anlamadım. ( ÇN : "Cock" pit, dikkat. )

Why wouldn't they be?

Ne olabilir ki?

I don't know why they wouldn't take you in the Army!

Seni neden orduya almayacaklarını anlamıyorum.

Why wouldn't they just use the com line?

Neden iletişim hattını kullanmıyorlar?

Why wouldn't they like us?

Neden hoşlanmasınlar ki?

Why wouldn't they be cloaked?

Neden gizlenmiş değiller?

- Why wouldn't they attack at night?

- Bu gece niye saldırmayacaklarmış ki?

- Why wouldn't they?

- Neden oynatmadılar?

Why wouldn't they be?

Neden süphelenmesinler ki?

Why wouldn't they tell us?

Teröristler bunu neden bizden gizlesinler ki?

And anybody delivering justice to a people who have known that kind of persecution and hatred, why wouldn't they protect them?

Ve biri zulmedilen ve nefret edilen insanlara adaleti geri veriyorsa,... -... neden onu korumasınlar ki?

And they'll say, "Why, she wouldn't even harm a fly."

Ve diyecekler ki, "Neden, o bir sineği bile incitmiyor."

That's why it's so important never to say anything that you wouldn't say if they were in their full senses.

Konuşamaz, o yüzden söylememeniz gereken hiçbir şeyi asla söylemeyin. Bu çok önemli. Tüm duyuları yerinde olabilir.

Why wouldn't they accept me?

Neden beni kabul etmediler?

Why wouldn't they?

Neden heveslendirmesinler ki?

I bet it wouldn't explain why they would want to kill me. And it doesn't explain why I survived.

Evet ama beni neden öldürmek istediklerini ve neden kurtulduğumu açıklamaz.

I told the FBI, but they wouldn't believe me. - Well... I can imagine why..

Bu beni şaşırtmadı.

Why wouldn't they be happy?

Neden sevinmezler?

No, I wouldn't do it, and that's why they held me back!

Yapamıyordum. Bu yüzden bana sınıf tekrarı yaptırdılar!

Well, why wouldn't they?

Neden hareket etmiyorlar?

Why wouldn't they listen?

Seni neden dinlemeyeceklerdi?

I understand why they wouldn't trust me.

Bana neden güvenmediklerini anlıyorum.

Night... why wouldn't they raid at night?

Gece.. neden gece gidiyorlar?

But why wouldn't they have done it already.

Daha önce neden yapmadılar ki?

I wouldn't know why the reason they don't let us go in.

Bizi neden içeri almadıklarını anlamıyorum.

If there wasn't evil in all of them out there why, they wouldn't be people.

Görüyorsun, her birinin içinde kötülük olmasaydı onlar insan olmazdı.