English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Yeah it is

Yeah it is translate Turkish

7,435 parallel translation
[SIX ] Try that, is it on? [ ONE] Yeah.
- Şunu dene, çalışıyor mu?
Yeah, there it is.
İşte geldik.
Thought it was your day off, mate. Yeah, it is.
- Bugün izin günün sanıyordum.
Yeah, so all I have to do now is ship it to the buyer but then I figured, why waste the postage, right?
Şimdi bunu alıcıya yollamam gerekiyor ama neden boşa posta ücreti ödeyim dedim kendime.
Yeah, well, it sounds like Emily didn't have much choice, if what she's saying is true.
Emily'nin seçme şansı yokmuş gibi duruyor. Eğer söyledikleri doğruysa.
Yeah, well, if it is a meteor, then, you know, it'll still be there tomorrow.
Eğer bu bir meteorsa yarın da orada olacak demektir.
Yeah, it is.
Evet, öyle.
Yeah, this is basically inedible, isn't it?
Bu aslında yenecek gibi değil, değil mi?
Is it cool if I walk with you? Yeah.
- Seninle yürüyebilir miyim?
Well, honey, you gave me the soap, which is like a hundred times heavier than the pills, so, yeah, it's my sciatica.
Bana haplardan yüz kat daha ağır olan sabunları verdin hayatım. Yani evet, siyatiğim tuttu.
Yeah, it is, but...
Evet, öyledi. Ama...
Yeah, yeah, it is.
Evet, evet.
Yeah, it is my shop.
Evet, benim dükkanım.
Yeah, Trent is a flirt, but he never does anything about it.
Trent flörtleşir, evet. Ama olayı hiç ilerletmez.
Yeah. Yeah, it is.
Evet, öyle.
Yeah, I become boring or I lose my edge or whatever it is, you know.
Evet, daha sıkıcı birine, çizgileri belli olmayan birine yani...
Yeah, that was terrible how it ruined Hector's party. How is he?
Evet, Hector'un partisini berbat etmeye yetecek kadar kötüydü.
Yeah, it is. For lots of reasons.
Tabii ki, hem de pek çok sebepten.
Yeah, to Aron Derosa, keeping it is a way of remembering that father.
Evet, Aron DeRosa için, tutarak o babası hatırlayarak bir yoludur.
- Is it okay if I crash on... - Yeah.
- Biraz uzansam..?
Yeah, how long is it.
Evet, ne kadar?
Yeah, it is a risqué motion, but it gets the job done.
Evet, biraz müstehcen bir hareket ama iş görüyor.
Yeah, I think it is.
Evet, sanırım kırılmış.
Yeah, what is it? There's something we need to go over before you go up there.
Yukarı çıkmadan önce üstünden geçmemiz gereken şeyler var.
Yeah. It's on.
Evet, oldu bu iş.
It is not advisable to mount a direct data connection with an unauthorised or unregistered device. Yeah, yeah, I get it.
Direkt veri baglantisini yetkisiz ve kaydedilmemis bir cihaza baglamak tavsiye edilmez.
- Yeah! But it's not just work.
Ama sadece is degil.
Yeah, I would, but time is short, and I'm guessing that each of you is offering to fall on your sword for the other, which is very loving and admirable, but I don't think it'll work.
... ikinizinde birbirine önerdiği şeyler birbiri için riske girmek bence tatlı ve hayranlık duyulası şeyler ama işe yaramayacak. Neden?
Yeah, no, I... I imagine it is.
Evet, öyledir herhalde.
Yeah, Gunner, what is it?
- Efendim Gunner, n'oldu?
Yeah, it is.
- Evet, öyle.
- [elevator bell dings] - Yeah, and he's... terrified about it, which is weird to me.
Aynen, ve o... bana garip gelse de bayağı korkuyor.
Yeah, it is.
Evet. Güzel.
- Yeah, it is.
- Evet öyleymiş.
- Yeah, it is, kind of.
- Evet, biraz öyle.
Yeah. Yeah, it is.
- Evet, öyle.
Uh... Gracie is at the doctor's, I think, and, um... yeah, yeah, I got it.
Gracie doktorda sanırım ve evet evet anladım.
Yeah, but it's not just about the child, is it?
Evet ama mesele yalnızca çocuk değil, öyle değil mi?
Is that the file? Yeah, and it looks like your 2 : 00 a.m. hunch paid off.
Evet ve görünüşe göre senin gece 2'deki önsezin işe yaradı.
I don't know how that happened, but it... yeah, it suggests that something is looking out for you.
bir şeyin seni aradığını belirtiyor.
Yeah, it is a lot to consider.
Evet, dikkat edilecek çok şey var.
There it is. Yeah, see?
İşte burada, görüyor musun?
Yeah, and the problem is, after the woge, it looks like he or she can return to him or her.
- Evet ve sorun şu ki wogedan sonra, adam ya da kadın diğerine dönebiliyor.
Yeah, what is it?
Evet, ne buldun?
- Yeah, it is your fucking problem, because I know you're involved, and I want to know how.
- Evet senin sorunun çünkü... seninde bununla alakalı olduğunu biliyorum ve nasıl öğrenmek istiyorum.
Yeah, well, if you find the reset button that turns off the pain, let me know where it is.
Pekala, acıyı dindiren bir tuş bulursan, nerede olduğunu bana da söyle.
Yes, it is entirely too much to ask! I thought so, yeah.
- Evet, kesinlikle çok şey istemiş olursun.
You look... your dress is... well, your dress is attractively symmetrical, the way it, uh, yeah.
Sen çok... Elbisen çok... Elbisen ilgi çekecek derecede simetrik, şey açısından...
I realized that I may not be able to explain what I feel for her, but it is something, and, yeah, maybe all love isn't true love in the messed up way that you and I
Fark ettim ki, onun için ne hissettiğimi açıklayamayabilirim,... ama bu da bir şeydir,... evet, belki bütün aşklar senin ve benim darmadağınık deneyimlerimize göre doğru aşk değildir.
Yeah, you're damn right it is.
Evet, kesinlikle öyle.
- Yeah, that's all it is.
- Evet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]