Yeah well translate Turkish
36,923 parallel translation
Oh, yeah? Well, I've been there for Jim since the beginning.
Ben başından beri Jim'in yanındayım.
Yeah, I forget well.
Tamam, unutmada iyiyimdir.
Yeah, I got it well.
- Evet, aldım zaten.
Well, you know, it's a big deal, yeah.
Gerçekten büyük bir şey.
Yeah, I mean, they might as well have "software updating, please stand by" blinking on their foreheads.
Evet, alınlarında "uygulama yükleniyor, lütfen bekleyiniz" diye yanıp sönen bir ışık da belirebilir.
Yeah, well, they're not gonna have to send the erasers if you do their job for them and kill all of us first.
Evet, iyi, onlar gitmeyecek silgi göndermek zorunda. Eğer onlar için işlerini yapmak ve ilk hepimizi öldürmek eğer.
Yeah, well, I don't think we got that lucky.
Evet, iyi, ı şanslı var ki sanmıyorum.
Captain... is his name Pee-wee Herman? Well, yeah.
Komiserim, adi Pee-wee Herman mi?
I fell down a well. Yeah, I heard.
Kuyuya düstüm.
Yeah. Well. That's what I'm doing.
Evet, ben de onu yapıyorum işte.
Yeah, well, he knew the guy.
Evet, adamı tanırdı.
- Yeah, well, I knew the guy.
- Evet, adamı tanırdım.
Yeah, well.
Evet.
Yeah, well, somebody scored, but it sure as shit wasn't us.
Evet, "Birileri sayı yaptı ama biz olmadığımız kesin." dedim.
Yeah, well, why are we taking my car anyway?
Evet ama neden benim arabamı alıyoruz ki zaten?
Yeah, well, it was like that.
- Tam da öyleydi.
Yeah, well, uh...
Evet...
Well, yeah, he's in real estate.
Evet, o gayrimenkul işinde.
Yeah, well, you just ran out of time.
Evet, şey, şimdi zamanınızı kaybettiniz.
Yeah, well, you know, maybe he's just waiting to say it, like, tonight.
Belki de söylemek için bu geceyi bekliyordur.
Yeah, well, that was before she became a sociopath, ally.
Evet ama o zamanlar kız sosyopat falan değildi, Ally.
Yeah. Well, we're happy to have you.
- Sizi ağırladığımıza çok sevindik.
Yeah, well, it doesn't feel that way anymore.
Evet, şey, artık böyle hissetmiyor.
Yeah, well, how about making it right?
Evet, şey, doğru yapmaya ne dersiniz?
- Yeah, well...
- Evet iyi...
- Yeah, well, this is a big one.
Evet, ama bu büyük bir hata.
- Yeah, well, that's up to her.
- O nasıl isterse.
Yeah, well, you know what?
Bak, ne diyeceğim.
Yeah, well...
Evet, bakacağız.
- Yeah, well, something came up.
- Evet, ama mevzu çıktı.
Yeah, well, I...
Şey...
Oh, well, yeah.
Evet, evet.
Yeah, well, with no due respect, you don't know us.
Evet, saygısızlık etmek istemem ama siz de bizi tanımıyorsunuz.
Yeah, well, it keeps going in my head.
- Aklımdan çıkmıyor bir türlü.
Yeah, that didn't work out too well.
Evet, zaten iyi bitmiyor.
Yeah, well, we're only here to distribute the water, so...
- Buraya su dağıtmaya geldik.
- Yeah, well, give it time.
- Evet, vakit ver biraz.
Yeah, well, i suppose we should, too, or this whole thing's gonna get awkward.
Evet, aynen, öyle olmalıyız, aksi taktirde tüm bunlar garip bir hal alacak.
Yeah. I hope it goes well with you, too.
Evet, umarım, seninle de herşey yolunda gider.
Yeah, well, who? You said this place was empty.
Buranın boş olduğunu söylemiştin.
Yeah, well, let's fuck all that unfortunate set of circumstances bullshit.
Evet, şu şanssızlıklar olayını kapatalım artık.
Yeah. Well, she loved it more than I did, but...
O benden daha çok sevdi, ama...
Yeah, well, you'll get it back.
Eminim, tekrar yazacaksın.
Yeah, well, his wife is distraught.
Evet ya, karısı perişan olmuş durumda.
All right, well, I'm seeing Charlie after school, but come by later, yeah?
Pekâlâ, okuldan sonra Charlie'yle görüşeceğim - ama sonra gelebilirim, olur mu?
Yeah, well, I'm sorry, but our system is a hundred percent accurate.
Üzgünüm. Hayır, sistemimiz yüzde yüz doğru.
Yeah, heard that as well.
Evet, ben de duydum.
Well, if you picked up your cell- - yeah, I know.
Eğer hücrenizi yakalarsanız- - evet, biliyorum.
Well, yeah,'cause they all fucking hate you.
Evet, çünkü hepsi senden nefret ediyorlar.
Yeah, well, you're not doing it.
Yapmıyorsun ama.
Yeah, well...
Evet, şey...
well 438053
wells 385
weller 130
wellington 57
welles 22
wellesley 18
well done 4465
well thank you 29
well hello 20
well spotted 23
wells 385
weller 130
wellington 57
welles 22
wellesley 18
well done 4465
well thank you 29
well hello 20
well spotted 23
well played 346
well then 1046
well i don't know 35
well said 253
well you know 47
well come on 26
well that's good 18
well i'm sorry 20
well no 77
well spoken 20
well then 1046
well i don't know 35
well said 253
well you know 47
well come on 26
well that's good 18
well i'm sorry 20
well no 77
well spoken 20
well in that case 21
well now 184
well yeah 97
well i 89
well it's 16
well yes 116
well uh 21
well enough 63
well i never 20
well actually 36
well now 184
well yeah 97
well i 89
well it's 16
well yes 116
well uh 21
well enough 63
well i never 20
well actually 36