English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You're dead wrong

You're dead wrong translate Turkish

113 parallel translation
You're dead wrong.
Çok yanılıyorsun.
If you're thinking I roll with them gents, you dead wrong.
Eğer onlarla ilgilendiğimi düşünüyorsan fena halde yanıIıyorsun.
You're dead wrong, Mr. Barnes.
Tamamıyla yanlış, Bay Barnes.
You're dead wrong.
Çok yanılıyorsunuz.
Just one thing, ma'am... if you're dead set on making this trip to Texas... you're going the wrong way.
Sadece bir şey, bayan eğer Texas'a yolculuk yapmak için kararlıysan yanlış yoldan gidiyorsun.
You're dead wrong.
Yanlış düşünüyorsun.
Touch the wrong line and you're dead.
Yanlış hatta dokunduğun an işin biter.
One wrong move and you're dead.
Bir yanlış harekette ölürsün.
One wrong move and you're dead
En küçük bir yanlışında ölürsün!
I built his entire organization, and if you think... I need Lewis to sew up Tiki Island, you're dead wrong, so forget it.
Bütün teşkilatını ben kurdum ve Tiki Adası için Lewis'e ihtiyacım var sanıyorsan, çok yanılıyorsun.
One wrong move and you're dead.
En ufak bir yanlış harekette ölürsün!
You're dead wrong.
Çok yanılıyorsunuz!
You're wrong. There are only seven of you left As he is dead!
Yanılıyorsun. sadece 7 kişi kaldınız çünkü o ölü!
I was sent by the President to help, but I think you're dead wrong.
Başkan beni yardım etmem için gönderdi, ama bence tamamen yanılıyorsun.
You think you're not getting on this bus... you're dead wrong, man.
Bu otobüse binmeyeceğinizi zannediyorsanız çok kötü yanılıyorsunuz.
You meant nothing to him. He's dead. You're on the wrong...
Sen onun için hiç bir şeydin.
If you're thinking that armored car's gonna be pulling up soon, and you might be privy to a hellacious gun fight where yours truly just might buy the proverbial farm... you're dead wrong.
Eğer şu zırhlı arabanın yakında duracağını sanıyorsan ve silahlı çatışmada özel olabileceğini düşünüyorsan meşhur bir çiftlik satın alabileceğin yerde yanlışlıkla ölmüş olursun.
This time you're dead wrong.
Ama bu sefer yanılıyorsun.
Take the wrong street, you're dead.
Yanlış sokağa girersen, ölürsün.
If that's what you're thinking, you're dead wrong.
Eğer düşündüğün buysa kesinlikle hatalısın.
One wrong answer, you're dead!
Tek bir yanlış cevap, ölürdün!
Look, I know where this is going and you're dead wrong.
Bak, bunun nereye gittiğini biliyorum, ve tamamen yanlış.
Well, Roz, as much as I appreciate you comparing me to a dead squirrel in a heating duct, I think you're wrong.
- Roz, beni kalorifer tesisatındaki sincap leşine benzettiğin için sağ ol ama bence yanılıyorsun.
And now suddenly it becomes unpopular, say what you will about Republicans, we stick to our convictions, even when we know we're dead wrong.
Gurur duyuyor değilim, ama nedendir bilmem, yanlarında endişeli oluyorum. Ayrıca Kim Orent'ı çörek nefesli olduğundan kovmuşsunuz. Diyet yapmaya çalışıyorum.
If you think I'm going to help you find your brother Mike, you're wrong dead wrong.
Kardeşin Mike'ı bulmana yardım edeceğimi sanıyorsan çok yanılıyorsun.
You're dead wrong.
Hem de çok yanılıyorsun.
If you think I'm gonna pay lip service to your mumbo-jumbo just so you can kill me anyway when you decide I'm not being sincere you're dead wrong!
Eğer anlamsız laflarına dudak hizmeti vereceğimi düşünüyorsan... sadece bu yüzden samimi olmadığımı düşündüğün zaman beni herhalükarda öldürebilirsin. - Korkunç şekilde yanılıyorsun.
You're dead wrong about that, you know.
Bu konuda yanılıyorsun.
Mr Mayor, you're dead wrong.
Sayın Başkan, çok yanılıyorsunuz.
You're dead wrong about that zero.
Şu sıfır hakkında çok yanılıyorsun.
Go to the wrong person, you're a dead man.
Yanlış adamı bulursan ölürsün.
I'm the best damn pilot there is... and I say you're dead wrong.
Gelmiş geçmiş en iyi pilotlardan biriyim... ve size tamamen hatalı olduğunuzu söylüyorum.
If you think that you can sell drugs and commit murder in my district because a cop's protecting you you're dead wrong!
Bir polis seni koruyor diye bölgemde uyuşturucu satıp cinayet işleyebileceğini sanıyorsan çok yanılıyorsun!
Yeah, but it's dead now so you're barking at the wrong pole there pal..
Evet ama şimdi ölü, yanlış kapıya geldin dostum.
If this intel turns out to be wrong, I will personally escort you to Camp Harris. And I won't leave until you're dead and buried.
Bu bilgi yanlış çıkarsa seni Harris Kampı'na bizzat götüreceğim ve seni öldürüp gömene kadar orada kalacağım.
You're dead wrong on that.
Bu konuda yanılıyorsun
You're dead wrong this time!
Bu sefer de fena yanıldın.
And if you think that, or any of this, is gonna prevent me from telling the world what they have a right to know, you're dead wrong.
Ve eğer düşündüğün şey onun veya buradakilerin beni tüm dünyaya bilmeyi hakettikleri şeyi açıklamaktan alıkoyacağını sanıyorsan tamamen hatalısın.
Hey, if i  s wrong, you're dead.
Hey, yalan söylüyorsan, ölüsün,
One wrong step and you're dead.
Yanlış atılan bir adım ile ölüverirsiniz.
If things go wrong, you, me, we're all dead.
Eğer işler kötü giderse..... Sen, ben, hepimiz öldük demektir.
Breathe wrong and you're dead.
Yanlış nefes alırsan ölürsün.
You're dead wrong, counselor.
- Bazen. - Ve morfin?
And you obviously got some pretty strong feelings for that no one, and you're dead wrong to put me in the middle of it.
Belli ki o "hiç kimse" ye karşı bir şeyler hissediyorsun ve beni buna karıştırmayı düşünüyorsan, hiç deneme.
Because you take the wrong part, you get typecast, you're dead.
Çünkü yanlış bölümü aldın, aynı rolü verdiler, ölüsün.
The right dose, and you wake up a few hours later, the wrong dose, and you're dead for real.
Uygun dozla, birkaç saat sonra uyanırsın. Fazla doz, gerçekten öldürür.
You choose the wrong direction, and you're dead.
Yanlış yönü seçersen ölürsün.
So, anything could go wrong, you're on a boat in the middle of no where, haven't you seen "Dead Calm" "Open Water" "Das Boot".
- Tekne gezisinin nesi varmış? - Öncelikle teknede oluyorsun. - Yani?
I'd say you're dead wrong.
Kesinlikle yanılıyorsun derim.
If you're wrong and the helicopter's gone, we're all dead!
- Helikopter orada yoksa hepimiz ölürüz.
- I'm her mother. And you're wrong, dead wrong. Maddy was a good girl.
Annesiyim ve yanılıyorsunuz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]