Wrong answer translate Turkish
582 parallel translation
That's the wrong answer!
Ama bu yanlış yanıt!
Lfl give the wrong answer, will you kill me?
Eğer sana yalnış cevap verirsem, beni öldürürsün değil mi?
On the first wrong answer from Miss Solitaire, you will snip the little finger of Mr Bond's right hand.
Bayan Solitaire'in vereceği ilk yanlış cevapta, Bay Bond'un sağ elinin küçük parmağını keseceksin.
Starting with the second wrong answer, you will proceed to the more... vital areas.
İkinci yanlış cevaptan itibaren, daha hayati bölgelere doğru kayacaksın.
- That's the wrong answer, Frank.
- Yanlış cevap, Frank.
And Ivan Ackerman, always the wrong answer. Always!
Ve şu Ivan Ackerman, her zamanki yanlış cevap!
Wrong Answer!
Yanlış cevap!
One wrong answer and you lose everything.
Bir yanlış cevap ve herşeyi kaybedersin.
Wrong answer.
Yanlış cevap.
Wrong answer, babe.
( Çavuş Dedektif Gina Calabrese ) Sen beni ne sandın, bebeğim!
Ehh! Wrong answer. Oh, I'm sorry.
Tamam, Bayan Appelbaum var.
– No, no, no, that's the wrong answer.
- Hayır hayır, bu yanlış cevap.
Wrong answer, McFly!
Yanlış cevap McFly!
Every time I ask a question I get an answer, but it's the wrong answer.
Ne zaman bir soru sorsam bir cevap alıyorum, ama yanlış cevap oluyor.
The wrong answer and your next port will be the gallows, lad.
Yanlış bir cevap verirsen darağacına bir sonraki giden kişi, sen olursun.
There's no wrong answer.
Yanlış cevap yok.
Wrong answer, Nigel. "Yes" or "no" would have been fine, but "who?"
Yanlış cevap Nigel. "Evet" ya da "Hayır" olabilirdi.
Wrong answer.
Yanlış cevap. Tekrar dene.
Wrong answer, motherfucker!
Yanlış cevap, seni piç!
Wrong answer!
Yanlış cevap!
There's no right or wrong answer here...
Burada doğru veya yanlış cevap diye bir şey yok. Tamam mı, Chuck?
But if you do find a wrong answer...
Ama yanlış cevabı bulursan...
Sometimes you have had the right answer and you changed it to the wrong answer.
Bazen doğru yanıtı bulmuş, ancak yanlışa çevirmişsin.
Wrong answer.
- Yanlış cevap.
My friend says, "Wrong answer."
Arkadaşım da "Yanlış cevap." dedi.
I knew if I gave the wrong answer...
Yanlış cevabı verirsem...
Wrong answer!
- Efendim, ben...
How come they get a prize when they got the wrong answer?
Eğer bilemedilerse, neden ödül alıyorlar?
Wrong answer.
- Hayır. - Hayır mı?
One more wrong answer, and Homer flunks another of life's little tests.
Bir tane daha yanlış cevapla Homer, hayatın başka bir sınavından da kalacak.
- Wrong answer.
- Yanlış cevap.
Though, of course, scuttlebutt knew the answer, a hundred answers, all wrong.
Elbette bizim adam da cevabı biliyordu. Ama bildiği her cevap yanlıştı.
No answer means you know it's wrong to deliver improper letters.
Sırada ne var? Cevap vermediğine göre uygunsuz mektuplar taşımanın kötü olduğunu biliyorsun.
Now, if I tell my aides, "This is an entrechat", "This is a chassé", they'll always answer, "Yes, sire", even if I'm wrong.
Şimdi, eğer emrim altındakilere "Bu bir sıçrama", "Bu bir yandan dans" desem onlar her zaman, yanılıyor bile olsam "evet efendim" diye cevap verecekler.
I tried to find out what was wrong but she never had an answer except to say that...
Sorunun ne olduğunu bulmayı denedim ama verecek hiçbir cevabı yoktu sadece tek dediği...
If I answer right or wrong
Doğru ya da yanlış cevap vermem
And it's the wrong answer.
Bu, yanlış cevap.
You will have to answer it correctly if you get it wrong the results... will be quite fatal, I mean as far as you are concerned of course.
Doğru cevaplamanız gerekiyor yoksa sonuçları sizin için... çok kötü olabilir, yani umursadığınız kadar tabi.
No, wrong The answer was "animal".
Hayır, yanlış. Doğru cevap "Hayvan" olacaktı.
Consider the answer as wrong and send him 1 80 volts.
Yanlış cevap verdiğini farz ederek 180 volt gönderin.
If you know I'm wrong, then you must know what the correct answer is. - It wasn't 1 : 00.
Eğer benim yanlış olduğumu düşünüyorsanız, doğru cevabı sizin bilmeniz gerek.
'Arthur's next question is very complex and difficult'and Zaphod's answer is wrong in every important respect.'
Arthur'un bir sonraki sorusu oldukça karmaşık ve zor, Zaphod'un cevabı ise her açıdan yanlıştı.
The reason why they can never answer the question "How could it happen?" is that it's the wrong question.
"Bu nasıI oldu?" sorusuna asla cevap bulamamalarının tek sebebi yanlış soruyu sormaları.
Sir, the private believes that any answer he gives will be wrong!
Asker ne cevap verirse versin yanlış olacağını düşünüyor!
Would it be very wrong of me to answer Monsieur Danceny's letters?
Bay Danceny'nin mektubuna cevap yazmam çok mu uygunsuz olur?
All marriage means is you answer the phone in the morning, and if it's my grandmother, you don't pretend it's the wrong number.
Evliliğin anlamı sabah büyükannem telefonla aradığında, yanlış numaraymış gibi, rol yapmamaktır.
"He repeatedly asked us what was wrong with her... " and we didn't know how to answer him.
"Bize defalarca sorunun ne olduğunu sordu... biz de nasıl cevap vereceğimizi bilemedik."
What's wrong with me? Would you just answer me that one question, Irene, please?
Rica etsem bu soruya cevap verir misin Irene?
Then that answer is wrong.
O zaman cevap yanlış olurdu.
You've never provided an answer as to why she's here or what's wrong with her.
Neden burada olduğuna ya da hastalığının ne olduğuna dair hiçbir yanıt vermediniz.
It's the wrong damn answer.
Bu yanlış yanıt.
answer 536
answers 108
answer me 1429
answer the question 474
answer him 69
answer my question 103
answer the phone 120
answer it 300
answer your phone 51
answer her 25
answers 108
answer me 1429
answer the question 474
answer him 69
answer my question 103
answer the phone 120
answer it 300
answer your phone 51
answer her 25
answer the door 38
answering machine 24
answerphone 16
answer that 36
answer me this 70
wrong 1364
wrong guy 28
wrong place 64
wrong number 137
wrong way 70
answering machine 24
answerphone 16
answer that 36
answer me this 70
wrong 1364
wrong guy 28
wrong place 64
wrong number 137
wrong way 70