English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You're okay

You're okay translate Turkish

20,324 parallel translation
Raimy, Raimy, you're not crazy, okay?
Raimy, Raimy, sen delirmedin, tamam mı?
You're telling me that what just happened was okay?
Olan şeyin iyi olduğunu mu söylüyorsun bana?
Okay. What do you think they're gonna say?
Tamam, sence bize ne derler?
Okay. You're okay.
İyisin, iyisin.
I just want to make sure you're okay.
İyi olduğundan emin olmak istedim sadece.
Make sure you're feeling okay.
İyi olduğundan emin olalım dedik.
I don't know, sweetie, but we're not gonna let it hurt you, okay?
Bilmiyorum, tatlım. Ama seni incitmesine izin vermeyeceğiz, tamam mı?
You're not listening to me, okay?
Beni dinlemiyorsun, tamam mı?
You're gonna be okay, okay?
İyi olacaksın, tamam mı?
- You're okay.
- Sen iyi misin.
You're doing a good job, buddy, okay?
İyi iş çıkıyorsun dostum, tamam mı?
It's a minimal risk for the baby, but we need to know how badly you're bleeding, okay?
Bebek minimal risk altında olacak. Kanamanın ne kadar kötü olduğunu öğrenmeliyiz.
Sir, I understand that you're upset, but need your sister to keep calm right now, okay?
Kızgın olduğunuzu anlıyorum ama kardeşinizin sakin olması gerek.
You're okay.
İyisin.
- Okay, okay, you're...
- Tamam, tamam...
I hope she's okay. I'm gonna let her know you're here, okay?
Bakıp, durumu hakkında bilgi vereceğim tamam mı?
Okay, you're right.
Konuşacağım.
Okay, wait. You're gonna have to say that all again.
Durun, hepsini tekrar etmeniz gerekecek.
Okay, you're on a fishing boat,
Tamam sen bir balıkçı botundasın...
Okay, your tone right now is really hostile, and I feel like you're attacking me for something that is equally your fault.
Tamam, ses tonun çok düşmanca, sanki bana saldıracaksın gibi geliyor. Senin de eşit hatan bir şey için.
Are you sure you're okay?
İyi olduğuna emin misin?
You just have to squeeze the sadness up into a little ball and then push that ball down, and then you're okay.
Boğazındaki hıçkırık yumağını sıkıp mideye indirip eritmelisin. Ki o zaman yüreğine inmez.
- You sure you're okay?
- İyi olduğuna emin misin?
Okay, well, I think you're an insane person, who has insinuated himself into being my combination assistant and best friend.
Sen de asistanım ve arkadaşım olmak için kurnazca hayatıma giren bir delisin.
B-But you're okay, right?
- Ama sen iyisin, değil mi?
I'm not... Okay, Dirk, you're pissing me off again.
Peki Dirk, gene kafamı attırıyorsun.
Look, man, you're the one that's in danger, okay?
Bak dostum, tehlikede olan sensin, tamam mı?
Oh, thank God, you're okay.
Tanrı'ya şükür iyisin.
Um... Okay, you're a bit ahead of me now on this one.
Tamam, bunda benden biraz ileridesin.
We're gonna get you some help, okay?
Sana yardım bulacağız, tamam mı?
Okay, perfect, um... spectacular, uh, just so you're aware, everything is under control.
Tamam. Müthiş. Şahane.
You're gonna have a whole year to plan the wedding, okay?
Düğünü planlamak için bir yılın olacak, tamam mı?
- Okay, so... she wants to know if you're in love with her?
- Peki... Ona aşık olup olmadığını bilmek istiyor.
This protects you only if you behave, if you start thinking you're a big shot, it won't work, okay?
Bu seni yalnız uslu durursan korur. Önemli birisi olduğunu düşünürsen işe yaramaz. Anlaşıldı mı?
You're gonna be okay.
İyi olacaksın.
- You're gonna be okay, Brooke.
- İyileşeceksin, Brooke.
Thank God you're all okay.
Tanrıya şükür hepiniz iyisiniz. Bize tuzak kurduğunu düşündüğüm birisi için, gerçekten şaşırtıcı bir tepki. Vay be.
Okay, kid, I don't like this any more than you do, but you're gonna have to leave us behind.
Pekala çocuk, ben de senin gibi bunun yapmayı sevmiyorum ama bizi bırakıp gitmen gerek.
Okay, but if you lose, you're working two shifts and catfood.
Tamam, ama eğer kaybedersen, iki kat daha fazla çalışırsın ve kedi maması bulursun.
Okay, Chris, I think you're gonna be a great assistant.
Peki, Chris, bence harika bir asistan olacaksın
Are you saying that you're okay with forcing a woman against her will to give you a blowjob?
Bir kadına zorla sakso çektirmekle ilgi... herhangi bir probleminin olmayacağını mı söylüyorsun?
You're gonna be fine, okay?
İyi olacaksın, tamam mı?
- Okay, Rut, we're gonna play a game called "Who Do You Think Is Being Impatient?"
Tamam Rut, "kim sabırsız olacak" adlı bir oyun oynayalım mı?
Okay, Todd, you're a badass, Todd.
Kötüsün sen Todd.
Look at me, you're okay.
Bana bak. İyisin.
- You're okay, don't worry.
- İyisin, merak etme.
They said you have a concussion and broken bones, but you're gonna be okay.
Beyin sarsıntısı geçirmişsin ve kırık kemiklerinin olduğunu söylediler ama iyileşecekmişsin. Değil mi?
You're okay, Eleanor.
Başardın Eleanor.
Teacup, thank goodness you're okay.
Fincan şükürler olsun iyisin.
Okay, hey, you're not better than me just'cause you won't support a guy who grabbed a boob once.
Bir kere meme ellemiş birini boykot ettin diye benden daha iyi biri değilsin.
Look, I know you're gonna break up with me, okay?
Benden ayrılacağını biliyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]