English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Okay look

Okay look translate Turkish

13,041 parallel translation
Okay look, he's not coming, all right.
Pekâlâ, bak, o gelmeyecek, tamam mı?
Look, we do not have a choice, okay?
Bak başka şansımız yok tamam mı?
The last thing we'll do, if it's okay with you, is take a look at your anal-genital area for same reasons...
Sizin için bir sakıncası yoksa, yapacağımız son şey, aynı nedenlerle genital bölgenize bakmak...
Okay, look, what...
Beni dinle.
Look, you don't have to lie to me anymore, okay?
Artık bana yalan söylemek zorunda değilsin tamam mı?
Okay, all right, look. I destroyed the tachyon drive in the speed machine.
Hız makinesindeki takiyon sürücülerini yok etmiştim.
Okay wait, I'll check. Wow, Sunita, you look lovely!
Wow, Sunita, İyi görünüyorsun!
- Okay, look.
- Tamam bak.
Okay, look, you're a survivor.
Pekala bak, kurtuldun sen.
Okay. Look.
- Tamam, bak.
I'll take a look at your labs - and check on you in the morning. - Okay, yeah.
Laboratuvar sonuçlarınıza bakıp sizi sabah kontrol edeceğim.
Just, please, take a look at the lease, okay?
Lütfen şu kira sözleşmesine bir göz at.
Okay, look, you were the one whose schedule was up in the air, right?
Pekala, uçak biletlerimizi ayarlayan kişi sendin, değil mi?
Okay, look, you feel like you need to speak in cliches to justify what you did, that's great.
Pekala, yaptığın şeyin haklı olduğunu göstermek için klişe laflar etmek istiyorsan.
Look, I don't need this, okay?
Bakın, buna ihtiyacım yok, tamam mı?
Look, start with what we know, okay?
Bildiklerimizle başlayalım tamam mı?
I'm sorry you're gonna look bad in front of your bosses, okay?
Patronlarınızın karşısında kötü duruma düşeceğiniz için üzgünüm.
Okay, let me just take a look here.
Tamam, sana bir bakayım.
Some days a boy just wants to look like he's going to church, okay?
Bazan, bir çocuk, kiliseye gidiyormuş gibi görünmek isteyebilir.
- Okay. Yeah, let me take a look at that. - Sure.
- Bir bakayım.
Okay, look, the truth is...
Pekâlâ bakın, gerçek şu ki...
Look, there's a lot of ways to stay busy in prison, okay?
Bak, hapishanede birçok meşgul kalma yolu var, tamam mı?
Do me a favor and make us look good, okay?
Bana bir iyilik yap ve ikimizi başarılı göster.
Okay, um... look.
Tamam, bak şimdi.
Okay, look, there's, uh... an unfinished highway on Long Island that was illegally used as a landing strip in the'90s.
Tamam, bak.... Long Island'da bitmemiş bir otoban var... 90'larda yasadışı iniş pisti olarak kullanıldı.
Okay, look, I had a little fling with Daria, but I didn't kill her.
Pekâlâ, Daria'yla biraz takıldım ama onu ben öldürmedim.
Okay, look.
Pekâlâ, ben LAPD'denim.
Look, I'm freaking out, okay?
Çıldıracağım, tamam mı?
Look, Chloe, I'm sorry about earlier, okay?
Bak Chloe, geçen sefer için üzgünüm, tamam mı?
No, no, he wouldn't even know where to look, okay.
- Hayır. Nerede arayacağını bile bilmiyor.
Okay, look, there's no need to make a big deal out of this, all right?
Tamam, bak. Bunu büyütmeye gerek yok, oldu mu?
No, no, look, I saw nothing. Okay.
- Hayır, hayır, bakın, ben bir şey görmedim.
Look, y'all, I ain't about that life no more, okay? Cooper said they could find no reason to bust Emile, so what we do after this, I don't know.
- Cooper, Emile'i tutuklamak için hiçbir sebep bulamadıklarını söyledi, yani bundan sonra ne yaparız...
Okay, hold on. Mike, did you not look closely at Dennis at the time?
Mike, zamanında Dennis'i yakından incelemediniz mi?
I just want to have a look. Is that okay?
Sadece bakacağım.
Look, I tell it again, and this time you laugh, okay?
Bir daha anlatacağım ve bu sefer güleceksiniz tamam mı?
- Okay, look.
Orada çocuklar gürültü yapıyor.
Look, I'll find you another one, okay?
Bak, sana başka bir tane bulacağım tamam mı?
- Okay, look. - I just...
Tamam bak.
- Okay, Alice this is the point where I look at you like you're nuts.
Tamam. Alice işte burası benim sana keçileri kaçırmışsın gibi baktığım yer.
I... okay, look.
Tamam, bak.
Okay, look.
Tamam bak.
Uh, um, look, this'll all be over soon, okay?
Bak yakında hepsi bitecek tamam mı?
Okay, look, I am, like, 100 % sure I invented you, so if you could please just disappear?
Bak seni benim yarattığıma % 100 eminim. Yani lütfen ortadan kaybolabilir misin?
Okay, now, don't kill me, but I was at the mall today, shopping for myself, I swear, and I found a few things that would look great on you.
Şimdi beni öldürme ama... bugün kendime birşeyler almak için alış veriş merkezine gittim, yemin ederim, ve birkaç şey buldum, üstünde güzel duracağını düşünüyorum.
Okay, look, just listen, all right?
Pekâlâ, sadece dinle, tamam mı?
Look, you're not gonna get your 1,500 either, okay?
Sen de 1500 dolarını alamayacaksın, tamam mı?
Look, I wasn't a bartender, okay?
Bak, ben barmen değildim, tamam mı?
- Look, I apologize, okay? - Don't be.
- Bak, özür dilerim, tamam mı?
O-okay, look.
Tamam bakın.
Look, I can take care of myself, okay?
Bak, kendi başımın çaresine bakabilirim tamam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]