English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You could've called

You could've called translate Turkish

246 parallel translation
We called it the Bloody Lane. It could've been you who killed him.
biz ona kanlı yol diyoruz onu öldüren sen olabilirdin
You could have called yesterday and saved yourself grief.
Dün beni arayabilirdin ve bu kadar üzülmezdin.
In a different reality I could've called you "friend."
Başka bir gerçeklikte, Size arkadaş diye hitap edebilirdim.
- You could've called.
- Beni arayabilirdin. - Sürpriz yapmak istedim.
You are the only person who stands between Stransky and his Iron Cross and you could be called as a primary witness against him in the court of honor
Stransky ve onun Demi Haç'ı arasında duran tek kişi sensin. Askeri mahkemede ona karşı birincil tanık olarak çağrılabilirsin.
You know... we could've called into the office, but the boss sent me... because maybe we can make a deal and there won't be any problem.
Ofise çağırabilirdik ama patron beni gönderdi çünkü belki de bir anlaşma yapabiliriz ve herhangi bir sorun olmaz.
Do you know, Bernadette, if you and the other so-called members of the Top Ten would spend half the time on your books that you do down at that inn, you could all be in Harv ard tomorrow.
Biliyormusun Bernadette, eğer sen ve şu meşhur ilk on'un diğer üyeleri şu mekanda harcadığınız zamanın yarısını kitaplarınızın başında geçirseniz, ileride hepiniz Harvard'a gidebilirdiniz.
Could you just say her husband called, and ask her to call me back?
Kocasının aradığını ve beni aramasını istediğimi söyler misin?
You called, I wasn't home, the school's in the ghetto... and you started thinking about terrible things that could happen... thereby causing you inconvenience.
Aradın. Evde değildim. Okul arka mahallede ve sen bana olanların sana huzursuzluk....... yarattığını söylüyorsun.
Said if a man had been wronged, he could come to you and you'd called upon this thing in that man's name, and that man, he'd be avenged.
Derlerdi ki, haksızlığa uğrayan bir adam, eğer sana gelirse Sen o adam için bu şeyi çağırırsın ve o adamın intikamını alır.
April, you could've called me last night, you know?
April, dün gece beni aramalıydın, biliyorsun dimi?
They called this morning and said they could wait until tomorrow to see you.
Aradılar ve yarın gelsen de olabileceğini söylediler.
- You could've called me before you sent that idiot -
- O salağı göndermeden önce beni arayabilirdin...
You could've picked up a quarter and called somebody.
Bir çeyreklik bulup, birine telefon edebilirdin.
I'm casting my new series. It's called the green hornet... and I think we could use you.
Green Hornet adında bir Tv serisi çekiyorum... ve sanırım senide bunda kullanabilirim.
One of her personalities called the White House last night and asked the President if he could arrange for you to stay with her for another tour.
Şey, o kişiliklerden biri dün akşam Beyaz Saray'ı aradı ve Başkan'dan... senin kendisiyle bir dönem daha kalmanı sağlamasını istedi.
I could've called his HMO and backed you up.
- Bana gelmeliydin. Seni desteklerdim.
You know what? You could've called.
Bir telefon edebilirdin.
You know, I really could... could've called you back, but...
Gerçekten... seni tekrar arayabilirdim, fakat...
Could you tell him that Annie and Hannah called, please?
Annie ve Hannah'nın geldiğini söyleyebilir misiniz?
- You could've called the cops.
Polisi arayabilirdiniz.
I heard the reports and called you out if only so you could disprove them.
Haberleri dinledim ve seni çağırdım. Belki bana tersini kanıtlarsın diye düşündüm.
You could've called the police.
Polisi arayabilirdin.
That sicko that called could've only found out about me from you.
Bana telefon eden o sapık, seninle konuşmuş olmalı.
You could've called me when trouble started.
Bela çıkınca beni çağırmalıydınız.
You could've called before coming.
Gelmeden önce arayabilirdin.
Otherwise you could write yourself a note about how much Natalie hates your guts and that I called your wife a whore!
Natalie'nin orospu karından ne kadar nefrettiğini ve onun için neler söylediğimi not ederdin!
- Again. You could've called.
- Hiç anlamıyorum, telefon edebilirdin.
The least you could've done was called me or something.
En azından beni arasan fena olmazdı.
You could've at least called, Larry.
En azından arayabilirdin, Larry.
I only wish the show was called The King and Us so I could cast you all.
Keşke oyunun adı Kral ve Biz olsaydı da hepinizi oyuncu olarak alabilseydim.
What? You could've called.
Telefon edebilirdin?
If you're that busy, you could've called.
O kadar meşgulsen sen beni aramalıydın.
You could've told me you called the police.
Bana polisi arayacağını söyleyebilirdin.
WELL, YOU COULD'VE CALLED.
Arayabilirdin. Aradım.
- Of course, you could've called.
- Elbette, arayabilirdin ama.
You could've called.
Arayabilirdin.
DANA, YOU'RE LATE. YOU KNOW, YOU COULD'VE CALLED.
Dana, geç kaldın, en azından arayıp haber verebilirdin.
You could've called back.
Yine arayabilirdin.
You could run it right on into the beach, drop that ramp, a platoon of fighting men come out and they're right there on the beach and were fighting as soon as they came off that Higgins boat, as it was called.
Sahile yanaşabiliyorlardı, rampayı indirdiklerinde, bir müfreze adam doğrudan sahile iniyor ve onların deyişiyle Higgins teknelerinden inince ateş ediyorlardı.
If you called, I could've told you.
Arasan söylerdim.
You could've called me in.
- Müvekkilin Helen sanıyordum. - O da müvekkilim.
The hospital called us in so we could help you.
Hastane bizi aradı ve sana yardıma geldik.
- You could've called Social Services in.
Reşit değil.
You guys could've called to remind me.
Arayıp hatırlatabilirdiniz.
- Yes "Papa called to ask whether I could get engaged, and I agreed" And you agreed to marry a man you don't even know I'm sure he doesn't even have a truck driving license
evet babam arayıp gelip nişanı sordu bende kabul ettim ve hiç tanımadığın bir adamla evlenmeyi kabul ettin bahse varım ki kamyon ehliyeti yoktur
You could've called
En azından arayabilirdin beni.
I just wish you called me sooner and I could've organised my day better.
Keşke beni önceden arasaydın da günümü ona göre ayarlasaydım.
The sad thing is that you could've called 911, if you wouldn't have been so stoned.
İşin üzücü tarafı, çok fazla çekmiş olmasaydınız 911'i arayabilecek olmanız.
- You could've just called.
- Beni arayabilirdin.
You could've called me a lot worse.
Dahada kötüsünüde diyebilirdin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]