English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You ruined it

You ruined it translate Turkish

627 parallel translation
I came to buy you a birthday drink, and you ruined my birthday. You ruined it!
Doğum günüm nedeniyle, içki ısmarlamak istedim, ama sen bunu mahvettin!
You ruined it!
Sen mahvettin!
- You ruined it for you, not for me.
- Kendin için mahvettin, benim için değil.
I don't see how that's possible, since you ruined it with milk.
Sütle mahvettiğine göre nasıl güzel oluyor anlamıyorum.
Forget it. You ruined it.
Unut. lçine ettin.
I don't care how, but I am gonna get even with you,'cause you ruined it!
Nasıl yaparım bilmem ama, eğer işleri berbat edersen seninle ödeşiriz!
- You ruined it!
- Mahvettin!
You ruined it!
Mahvettin!
- You ruined it, you ruined it!
- Mahvettin, mahvettin!
You ruined it.
- Sen mahvettin!
you ruined it, i almost got to go home on a bus, but you ruined everything!
Biri de Ochmonek'lerden geldi.
I even made a lot of money, because you love them so much. It's all ruined.
Sevdiğin için bir sürü para bile kazandım ama hepsi berbat oldu!
- What else is there to do... ever since you ruined the Governor's foot and our reputations with it?
- Burada yapacak başka ne var... Sen Valinin ayağını harap ettiğinden beri itibarımız mı kaldı?
It'll do you a lot more good than ruined temples.
Tapınak harabelerinden çok daha faydası dokunacaktır.
If you'd planned it, you couldn't have ruined my chances more completely.
Bütün bunları planlamış olsaydın bile işlerimi bundan daha mükemmel bozamazdın.
And you nearby ruined it already.
Zaten az kalsın mahvediyordun.
You just about ruined it already!
Senin yüzünden hurda oldu!
Will you have it on your conscience that you ruined the boy's future?
Vicdanınız, bu çocuğun hayatını mahvetmeyi göze alacak mı?
You've ruined his life up to now. Let him have it from now on.
Şu ana kadar sadece hayatını mahvettin.Bundan sonra yaşamasına izin ver.
Would it not pain you to know you'd ruined her only chance for happiness?
Mutluluğu için bulduğu tek şansı mahvettiğinizi bilmek size hiç acı vermiyor mu?
Oh, I don't think I care to have you depend on my opinion there, Miss Wilkinson, but if it didn't you'd be ruined.
Oh, burada sizi benim görüşüme inandırma peşinde değilim, Bayan Wilkinson, fakat eğer uzun sürmezse, mahvolursunuz.
You've near ruined my leave as it is.
Zaten iznimin çoğunu mahvettin.
You don't see it now but she would have ruined your whole life.
Şimdi görmüyor olabilirsin ama o senin tüm hayatını mahvedecekti.
It's none of our business who you want to marry, and we ruined it.
Şey, kiminle evleneceğin bizi ilgilendirmez tabi ki ama biz onu, senin için mahvettik.
Yeah, I guess we ruined that speech you were making... but what could I do about it?
Konuşmanızı yarıda kestik. Elimden bir şey gelmezdi.
You've ruined it again, loser.
Benimle dalga geçtin, gerizekâlı!
The happiest day of my life, and you two ruined it.
Hayatımın en mutlu günüydü! Ama siz onu mahvettiniz!
You're aware of course that if it doesn't go into production I shall be completely ruined?
Anlıyorum. Eğer üretime geçemezse benim tamamen harap olacağımın farkındasın.
It's not enough for you that you've ruined my life.
Benim hayatımı mahvettiğin yetmedi mi?
You've ruined it.
Mahvettin.
You ruined me. But you won't do it anymore.
Beni mahvettin, ama bunu bir daha yapamayacaksın.
Did you fix it? No, it's completely ruined.
Hayır, tamamen bozuldu.
You ruined her, now fix it.
- Onu kirlettin ve bunu telafi edeceksin. - Hikâyesi ne merak ediyorum...
If you don't, it'll be ruined.
Geçen sene de indirmedin. Yoksa mahvolacak.
Flying is wonderful, I've ruined it for you.
Uçmak harikadır ama sizin keyfinizi kaçırdım.
You've ruined it.
Aşkı mahvettin.
You made a big bourgeois deal out of everything... and ruined it completely.
herşeyi bir burjuva meselesi yapıyorsun ve tamamen mahvediyorsun.
You would be utterly ruined professionally if it were learnt... that you had experimented on your own family.
Eğer deneylerinde kendi aileni kullandığın duyulursa... Profesyonel kimliğin tamamıyla harap olur....
What if I just stayed here and ruined your ambition Christ, you deserve it
Burada kalıp hırsını telef mi etseydim Bunu hakettin, İsa
- You feel ruined only when it's convenient.
- İşine gelmeyince mahvoluyorsun değil mi.
You just ruined it for me.
Her şeyi mahvettin.
It's a pity you have ruined it
Ne yazık, herşey ortaya çıktı
You've ruined it!
Mahvettin!
I told you they ruined it.
Söylemiştim onlar mahvettiler.
But you barged in and ruined it
Ama sen gelip herşeyi mahvettin
But you've ruined it.
Fakat onu mahvettiniz.
You've ruined it for me, you know.
Biliyor musun, her şeyi mahvettin.
It ruined you.
Seni bozmuş.
I put it in the microwave with oil like you said, and now it's ruined.
Onu dediğin gibi yağlayıp mikrodalgaya koydum ve mahvoldu.
You've ruined it.
Noel'imizi mahvettin.
Just exactly what you're feeling and it ruined him.
Onun hazin sonu seni duygulandırmış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]