English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You watch it

You watch it translate Turkish

3,111 parallel translation
- You watch it!
- Asıl sen önüne bak.
- It'll be there. Where the hell do you watch it?
Hem sen nerede izledin bunu?
Well, now you can watch me take it down.
Şimdi de onu çıkartırken izleyebilirsin!
What I mean is, it's probably best if we both keep an eye on him, you know, like a two-person neighborhood watch.
Demek istediğim, belki de ikimizin gözü onun üzerinde olmalı, bilirsin, komşusunu izleyen iki kişi gibi.
Oh, well, I would have never guessed when you made me watch it... nine times.
Oh, Yani, Ben Bunu Tahmin Edemezdim. Hele Senin Yüzünde Dokuz Kez Bunu İzlemediysem.
You like to watch. I get it.
senin sadece olanları izlemen, anladığım
I told you, I will watch it, and you will watch it with me.
Söyledim sana, ben izleyeceğim, sen de benimle izleyeceksin.
And, watch it, when you tidy up!
Ve temizlik yaparken çok dikkatli ol.
I mean, all this time, Caffrey, you haven't been able to see it in person, and now you're gonna have to watch me take it away.
Bunca zaman Caffrey... Bizzat gelip göremedin. Şimdiyse bunu senden koparışıma tanıklık edeceksin.
It means that you watch too much "top model".
Bu senin çok fazla "Top Model" izlediğini gösterir.
It's always the short quiet ones you have to watch out for.
Hep bu kısa sessiz olanlara dikkat etmen gerekir.
So you don't think it will be fun to watch Derek crawl?
Yani Derek'e yağ çekilmesinin izlemenin eğlenceli olmayacağını düşünüyorsun?
Every year, the judges give out an award for an MVP, and I would really love it if you could be there to watch me win.
Her sene hakemler "En İyi Sanatçı" ödülü veriyor ve gelip, kazanmamı izlerseniz çok memnun olacağım.
'They'll watch you for as long as it takes.
Ne kadar gerekirse sizi izlerler.
I think you are a wonder, and your energy and your positivity, and the way you're bravely changing your life - it's just amazing to watch.
Bence harika bir iş çıkarttın ve sahip olduğun o enerji insanlara saçtığın pozitif enerji ve hayatını değiştirmek için aldığın bu cesurca karar... Bunları izlemek bile muhteşemdi.
I'll watch it for you.
Ben sizin için göz kulak olurum. Harika.
Oh, you'd better watch it, Nick's Overnight Guest.
Laflarına dikkat etsen iyi edersin Nick'in yatılı misafiri.
Look, I'm sure he'll meet with you. Even if it's just to watch you eat shit, but it's complicated.
Bak, k.çını nasıl yaladığını görmek için bile olsa görüşür seninle, ama biraz karışık bu iş.
I know it's hard to watch, but this is what happens when you have the artistic temperament, but you are not an artist.
biliyorum bakmak çok zor ama böyle olur işte.. .. sende sanatçı huyu var ama sen sanatçı değilsin.
"If it doesn't match, you'll watch your mom die."
Eğer eşleşmezlerse gözlerinin önünde anneni öldürürüm.
You know what? No, let's watch it.
Biliyor musun, boşver hadi izleyelim.
I'd hate to be a stick insect'cause all the other insects are always, like, bumping into you'cause they don't know you're there, and you got to just be like,'Watch It. "
Çünkü diğer böcekler size sürekli çarparlar. Çünkü orada olduğunuzun farkında değillerdir. O yüzden dikkatli olmak zorundasınızdır.
Can't let him get away. In fact... ( Clenches teeth ) Do you wanna watch it go down?
Kaçmasına izin veremem Aslında gömüldüğünü izlemek ister misin?
What was it like to accidentally tell someone what you were doing and to watch them possibly have to suffer the consequences of your lack of integrity?
Ne yaptığınızı yanlışlıkla birine söylemek ve sorumluluğunuzu yerine getirmemenin sonucunda onların acı çekmek zorunda kaldığını izlemek nasıl bir şeydi?
You know what's making it hard for me to watch this movie?
Benim filmi izlememi ne engelliyor biliyor musun?
- YOU JUST POINT THE HOUR HAND AT THE SUN AND PUT A BLADE OF GRASS ON THE FACE OF THE WATCH AND PUT IT RIGHT IN BETWEEN 12 : 00 AND THE HOUR HAND,
Saati güneşe doğru tut saatin üzerine bir ot koy ve otu onikinin arasına koy sonrasında ok "kuzey" ve "güney" yönünü gösterecektir.
It's hard for me to watch you.
Seni izlemek benim için çok zor.
So sorry you had to watch it die.
Ölümünü izlemek zorunda kaldığın için üzgünüm.
I realized it was a very expensive watch. I wanted to make sure it wasn't stolen, so I called the police before I did anything else, and here you are.
Çalınmış olmadığından emin olmak istediğim için direkt polisi aradım ve işte geldiniz.
You never thought your little girl would take that watch to school and trade it for a bike, did you?
- Kızının onu bir bisikletle takas edeceği aklına gelmemişti değil mi?
You're gonna have to wait a long time and watch me carry it around.
Çok uzun süre beklemek zorunda kalacaksın.
Do you have any idea what it's like to watch her, day in and day out? Happy. With a new family.
Onu geçen her gün boyunca mutlu bir şekilde yeni bir aileyle yeni bir babayla görmek nasıl bir şey biliyor musun?
Your heart was lost to Zelena on my watch, but I promise you, I will get it back.
Kalbiniz benim gözetimimdeyken Zelena'nın eline geçti. Ama size söz veriyorum onu geri alacağım.
In life, there are firefighters and there are arsonists, and if you don't want to watch it all burn down, you'd better know how to put out a blaze.
Hayatta, yangın söndürücüler ve kundakçılar vardır. Eğer her şeyin baştan aşağı yanmasını istemiyorsan alevleri nasıl etkisiz hâle getirmen gerektiğini bilmelisin.
- I got it all on tape, so you can watch it.
- Her şeyi kaydettim, sonra izleyebilirsin. - İhtiyacım olan şey buydu işte.
... which you can then bring back up here and you can watch it as clips.
Sonra buraya taşıyıp klip şeklinde izleyebilirsin.
- Did you want to watch it?
- İzlemek ister misin? - Evet!
Okay, now you're gonna pass it on the left, so watch your speed.
Şimdi onu solla ve hızını kontrol et.
Wait, so you can't even watch a ghost movie'cause it scares you, and you think I'm ridiculous?
Bak hayalet filmi izleyemiyor musun?
Watch it, sport. Stay out of it. You okay, baby?
- Sen karışma
It's fun to watch, when you know what's happening, isn't it?
Nasıl olduğunu bilince izlemesi zevkli oluyor, değil mi?
You- - you act like it's easy to kill your own kind, to stand there and watch while you shredded Stevie.
Kendi türünü öldürmek çok kolay birşeymiş gibi konuşuyorsun, ordaydım ve sen Stevie'yi parçalarken izledim.
- Important enough for me to leave an impossibly amazing dinner with Ava at Gjelina so that I could rush home to watch it with you.
Böylece eve yetişip seninle izleyebilecektim.
It's just, you know, you and I watch our shows together, and, you know, and goof around and have inside jokes, and I know it sounds like little things, but...
Bilirsin ya, senle ben tv programlarını birlikte izleriz ve sen etrafta avare avare dolaşıp şakalar yaparsın. Bunların küçük şey gibi gelebileceğinin farkındayım, ama...
The way I look at it, you'll be down in Mexico in the next few days and there's 4,000 ways to get killed down there, so watch your ass.
Bir iki gün içinde Meksika'da olacağız... ve orada 4000 den fazla ölüm tehlikesi var,... kıçımızı korumak gerek.
Go ahead and make fun, but when I hit it big, that's the first thing I'm gonna do, is buy that watch I just showed you.
Sen dalganı geç, ama çok kazandığımda ilk yapacağım şey sana gösterdiğim bu saati almak olacak.
Watch it or you'll fall
Dikkat et, düşeceksin. Abi baksana, abi.
Okay, well, what if, just on the days we have meets, you record "phineas and ferb" and watch it when you get home?
Tamam, şey, ya, sadece toplandığımız günler, "phineas ve ferb" ü kaydetsen ve eve gelince izlesen?
You watch. Get it through your head, ed.
- Kızlardan birini düzücem
Look, you guys can watch it back a million times if you want, But it has to stay between us, okay?
Evet hepsi telefonumda..
See,'cause I thought it would be fun to put a bullet in you and watch you die.
Seni vurup, ölmeni izlemenin eğlenceli olacağını düşündüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]