You watch yourself translate Turkish

Well, maybe because you're a doctor it'll make a difference but I suggest you watch yourself.

Belki de bir doktor olduğunuz için farklı davranır ama yine de dikkatli olmanızı öneririm.

You watch yourself.

Kendine dikkat et.

You watch yourself, all right?

Sen de kendine hakim ol, tamam mı?

Take it easy, man. You watch yourself!

Çok dikkatli ol!

I'm gonna let you off with a stern warning. - You watch yourself, you hear?

Ama bir dahaki sefere dikkatli ol, duydun mu?

You watch yourself.

Kendinize dikkat edin.

You need to watch yourself! I'm kind of baffled where it's gone, you know,'cause this thing was pretty big, you know.

Kaplanın nereye gittiğime dair şaşkına dönmüştüm çünkü o şey epeyce büyüktü.

You'll be tempted to, but watch yourself.

Buna çok meyilli olabilirsin ama kendine hakim ol.

Watch yourself when you go up against the kid.

O çocukla karsilasinca dikkatli ol.

You must watch yourself, Mr Kane.

Kendinize dikkat etmelisiniz, Bay Kane.

And how much longer do you think I can stand by and watch you destroy yourself?

Ve daha ne kadar yanında durup kendini yok etmeni izleyebilirim?

You got to watch yourself.

- Dikkatli ol.

- You better watch yourself.

- Kendine dikkat etsen iyi olur.

You have to watch out for yourself.

Kendine dikkat etmen lazım.

You gotta watch yourself.

Dikkat etmek zorundasınız.

I've been trying to keep my nose out but I can't stand by and watch you make a fool of yourself.

Burnumu sokmamaya çalışıyorum ama kendini maskara etmene seyirci kalamam.

Maybe seven more laps will teach you to watch yourself.

Yedi tur daha atarsan dikkatli olmayı öğrenirsin.

[Both speaking] Would you please watch yourself on the curtain calls?

Seyirciyi selamlamaya geldiğinde daha dikkatli olur musun?

You want to watch it, chum. You might hurt yourself.

Kendini kollamalısın, yoksa kendine zarar verebilirsin.

Maybe you're kidding yourself, so watch it.

Belki de kendini kandırıyorsun. Bu yüzden dikkatli ol.

The order to not keep watch was given by you yourself.

İzlememe emirlerini kendiniz verdiniz.

You better watch yourself.

Frank, neden sadece vazgeçmiyorsun?

- With fire in your cheeks you are lovely but watch your tongue before you find yourself a slave, whipped and sold.

- Yanaklarındaki ateşle çok güzelsin ama diline hakim olmazsan köleliğe geçersin, kamçılanır, satılırsın.

Well, I suppose you gotta watch yourself.

Sanırım, kendine biraz bakmalısın.

Now you just watch yourself!

Hey sen, ağzını topla!

You get a beer, and take care of yourself. Watch it.

Bir bira al, Kendine dikkat et. dikkatli ol.

Watch out, you might poison yourself!

Hangi zehirden kattın buna!

It's good of you to concern yourself but I can always buy another watch. I wasn't talking about that.

Seyredin bakalım.

Watch you don't strain yourself.

Biraz daha dikkatli ol.

Well, I want each of you fellas to buy yourself a $ 1 Ingersoll watch.

Çocuklar, her birinizin bir dolarlık bir lngersoll saati almasını istiyorum.

You'd better watch out and control yourself.

Dikkat edip kendinizi kotrol etseniz iyi olur.

I can't watch you talk yourself into a murder charge.

Konuşarak kendini cinayet suçlamasıyla karşı karşıya bırakmanı seyredemem.

Watch so you don't wet yourself, you smart ass!

Dikkat et altına etme çok bilmiş!

"Yeah, you can tell yourself to watch TV all day, go to lunch with friends, eat what you want or go to big parties or movies with Dad."

Ben annemim. Ben Annabel'im. Selam, anne.

You just watch yourself.

Ayağını denk al.

Watch your mouth, kid, or you're gonna find yourself floating home.

Susmazsan evine doğru inişe geçersin.

I can't watch you killing yourself.

Kendini öldürmeni izleyemem.

Most un-British. You better watch yourself, too.

Sen de kendine dikkat etmelisin.

You watch out for yourself, son.

Oğlum, kendine çeki düzen ver.

You had better watch yourself, young lady.

Kendine dikkat etsen iyi olur küçük hanım.

Hey, you better go buy yourself a watch.

Hey, kendine bir saat alsan iyi olur.

Watch out for yourself and nothing can touch you, man.

Kendini kollayacaksın. O zaman sana hiç kimse dokunamaz.

You must watch out for yourself.

Ayağını denk alsan iyi olur.

I don't buy it and you better watch yourself!

Bunu yemiyorum ve sözlerine çok dikkat et!

That's when you got to watch yourself.

Ama tam o anda dikkat etmek gerek.

You have to watch yourself carefully because by the time you get to "P" you might put on all the weight you lost on "K."

"P" ye geldiğinizde dikkat etmelisiniz çünkü "K" da kaybettiğiniz tüm kiloları geri alabilirsiniz.

I can't watch you kill yourself

Kendini öldürmene seyirci kalamam.

You'd better watch yourself...

Kendine dikkat etsen iyi olur.

Watch yourself or I'll arrest you.

Kendine dikkat et yoksa, seni tutuklarım.

If you're gonna drown yourself, at least take off your watch.

Eğer kendini öldüreceksen, en azından saatini çıkar.

We gotta go. I don't have to tell you to watch yourself, do I?

Kendine dikkat et dememe gerek var mı, Rich?