S translate Turkish
1,019,271 parallel translation
То, что он мне помогает, не означает автоматически, что я избалован.
Bana yardım ediyor olması otomatikmen şımaracağım anlamına gelmiyor ki.
Мы работаем там же, где и ты,
Biz de seninle aynı yerde çalışıyoruz.
Бог мой, ты и правда избалован.
- Aman Tanrım, gerçekten şımarıksın.
Телевизор учит нас, что мужчина должен спать на диване, но из нас двоих ты, очевидно, более диванноразмерная.
Televizyon bize erkeğin kanepede yatması gerektiğini öğretiyor ama ikimiz içinde kanepeye sığabilecek olan kişi sensin.
Ты обсуждала аспекты наших физических отношений с Пенни.
Sen de fiziksel ilişkimizi Penny ile tartışıyorsun.
Тебя и правда беспокоит раскрытие секретов Стивену Хокингу?
Gerçekten Stephen Hawking'e sırlarını ifşa etmekten mi çekiniyorsun?
У тебя и правда есть от меня секреты?
Bana söylemediğin sırların mı var?
Да, это чудесно! Ты больше не сможешь винить меня в избалованности!
Artık beni şımarık olmakla suçlayamayacaksın!
Папа, я пытаюсь отчитать тебя, а ты все портишь своим восхищением и облегчением.
- Baba seni azarlamaya çalışıyorum ve hoş bir şekilde karşılık vererek bunu mahvediyorsun.
Прошу вашего внимания.
Buraya bakar mısınız lütfen?
Сначала я подумал, что она чудит из-за своего жуткого ПМС, но... оказалось, что она искренне оскорблена
Önce korkunç bir adet sancısı çektiği için huysuzluk ediyor sandım. Meğerse ondan değil de gerçekten utandığı için yapıyormuş.
Она знает мой самый темный секрет.
- O benim en karanlık sırrımdan haberdar...
По предсказанию в эту темнейшую зимнюю ночь родится мальчик с сильнейшей светлой магией.
Kehanet bizlere, bu soğuk kış gecesinde yüce ışık büyüsüyle doğan bir oğlan çocuğu müjdeledi.
Драконье яйцо, которое никогда не высиживали.
Hiç çatlamamış bir ejder yumurtası.
Полагаю, и от тебя тоже.
Sen de pek faydalısın denemez.
Тигровая лилия дала мне половину этой палочки.
Kaplan Lily bana bu asanın yarısını verdi.
Нам нужна вторая половина.
Öbür yarısı lazım.
Не нужно раскрывать всех своих секретов.
Tüm sırlarını paylaşman gerekmiyor.
В смысле, включать свет выключателем.
Mesela, ışıkları elinle açmak gibi.
Я знаю, что оно родилось той же зимой, что и мой сын, со шрамом в виде полумесяца.
Oğlumla aynı kış doğduklarından haberim var hilal şeklinde bir yarası olacak.
Если что-то пойдет не так, ты покинешь город и отправишься в Нью-Йорк.
Eğer işler ters giderse, kasabadan ayrılıp New York'a ulaşmalısın.
Ты наложила проклятие и создала город, ты должна знать, что имела в виду Синяя.
Laneti sen yaptın, kasabayı sen kurdun Mavi'nin kastettiği şeyi biliyor olmalısın.
Кафе "У бабушки". "У бабушки".
Granny's.
Знаешь, я хранила это специально для тебя.
Haberin var mı, bunu sırf senin için burada saklıyordum.
Последний день зимы, а это был последний ребенок.
Kışın son günü ve o da kışın son bebeğiydi.
То, что ты узнаешь самый темный ее секрет.
Onun en karanlık sırrını öğrenmen.
Вторую половину, пожалуйста.
Diğer yarısı lütfen.
Знаешь, водить куда легче, когда на самом деле пытаешься что-нибудь сбить.
Biliyor musun, araba kullanmak özellikle bir şeye çarpmaya çalıştığında daha kolaymış.
Ему суждено умереть, чтобы другие могли жить.
Oğlunun yazgısında ölmek var, bu sayede diğer çocuklar yaşayacak.
Вам с сыном суждено уничтожить друг друга.
Sen ve oğlunun yazgısında birbirinizi yok etmek var.
Ты нашла вторую часть.
Diğer yarısını bulmuşsun.
Мы уже пытались и потерпели неудачу.
Onu zaten denedik ve başarısız olduk.
Я пыталась тебя защитить.
Seni korumaya çalışıyordum!
Теперь, когда ты знаешь, даже если мой выбор был неправильным, я делала это из любви.
O zaman sen de biliyorsun, kararım yanlış bile olsa seni sevdiğim için yaptım.
Я стал Темным, чтобы спасти Бейлфаера от войны с Ограми и пытался отсечь Гидеона от его судьбы, чтобы он не возненавидел меня.
Baelfire'ı Trol Savaşı'ndan kurtarayım diye Karanlık Olan olmuştum şimdi de Gideon'un bu kaderden kurtulmasına çalışıyorum... Benden nefret etmesin diye.
Он должен был принести великий свет в нашу жизнь.
Sözde yaşamlarımıza büyük ışık getiriyordu.
Знаю. В академии я был лучшим.
Biliyorum, İmparatorluk Akademisi'nde sınıfımın en iyisiydim.
Я придираюсь к деталям, а не оскорбляю твое самомнение.
Teğmen Antilles, açıkça kırılgan olan egonuza dikkat çekmek için yaptığım vurguyu yanlış anladınız.
Я тоже был на брифинге.
Evet, bilgilendirme toplantısında ben de vardım.
Твои схемы перегрелись, когда меня назначили главным.
Ben sorumlu oldum diye devrelerin aşırı ısındı.
Можете спорить в другом месте?
İkiniz başka yerde tartışır mısınız?
Дроид пытается подключиться к сети.
Müfettiş, asi droidi ağa girmeye çalışıyor.
Что тут у нас? Что я говорил?
Bak sen burada kim varmış?
Раз я доказал, почему я за главного, признай свою вину, и уходим.
Artık liderin neden ben olduğumu tamamen kanıtladığıma göre başarısız olduğunu kabul etmeni ve benimle mekiğe gelmeni tavsiye ediyorum.
Я избалован?
- Ben mi şımarığım? !
Я отметил основные темы обсуждений и с кем их можно обсуждать.
Konuşmanın temel konularını ve kiminle tartışılabileceğini eşleştiriyorum.
У Черной феи сердце Гидеона?
Kara Peri, Gideon'un kalbini mi almış?
- План побега.
- Kaçış planın.
Мы проверили каждое дитя, родившееся этой зимой.
Bu kış doğan tüm çocukları kontrol ettiğimde.
Зло не родилось этой зимой. Оно появилось.
Kötülük bu kış doğmadı yaratıldı.
Она пыталась защитить твоего сына.
Oğlunuzu korumaya çalışıyordu.
sync 576
switch 16
screams 31
slava 19
shad 32
subtitles by red bee media ltd 23
scoffs 31
so long 35
strax 19
sink back into the ocean 63
switch 16
screams 31
slava 19
shad 32
subtitles by red bee media ltd 23
scoffs 31
so long 35
strax 19
sink back into the ocean 63