English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ В ] / Все решат

Все решат translate Turkish

89 parallel translation
Если кто-то в этом доме его услышит... все решат, что случилось что-то ужасное.
Evin içindekiler sesini duyarsa korkunç bir şey olduğunu düşünecek.
Джефф, если он умрет, все решат, что это сделал ты.
Evet, çünkü o ölürse, bunu senin yaptığını söyleyeceklerdi.
Ну вот, теперь все решат, что я идиот.
- Ama... - Yani sizce uçan dairler dünyaya marslı mı taşıyorlar? - Beni geri zekâlı durumuna düşürüyor.
Теперь все решат, что вы убили Поля.
Herkes Paul'ü öldürdüğünü sanacak.
теперь все решат, что ты не хочешь поправиться.
Birisi görse senin iyileşmek istemediğini düşünür.
Если из-за этого проиграешь, все решат, что ты не так уж и силен?
Diyelim ki kilo yüzünden kaybettin. Senin güçsüz olduğunu mu düşünecekler? Eskisi gibi olmadığını mı?
Так что весь смысл жизни, по-моему для мужчин и женщин - в том чтобы жениться, и таким образом Бог и Дьявол соберутся вместе и все решат.
Yaşamın amacı kadın ve erkeğin evlenmesi ve Tanrı ile Şeytan'ın biraraya gelerek, bu işe bir çözüm getirmesidir.
Все решат, что мы из южной Шотландии.
Herkes bizi şehirli İskoçlardan sanacak.
Они все решат утром.
Kararı sabah verecekler.
Если он будет задавать такие вопросы, все решат, что он - тупой.
Bu tip sorular sormaya devam ederse, amcık herifler onu aptal sanacak.
Атеперь все решат, что я взяла пример с тебя.
Şimdi herkes zeki kızı taklit ettiğimi düşünecek.
Когда Кей умерла, я понял, все решат, что я сделал это намеренно.
Kay öldükten sonra herkesin bunu isteyerek yaptığımı düşüneceğini biliyordum. Cesedi temizledim.
Если я вернусь, все решат, что я струсил.
Gidersem bana korkak diyecekler.
Иначе все решат, что я стыжусь родственников.
Seni tanıştırmazsam, onlardan utandığımı sanırlar.
Если копы придут, а нас нет, все решат, что заложил я.
Polisler gelirse ve biz de burada olmazsak benim hainlik yaptığımı düşünürler.
Не могу откатить. Все решат, что я полный идиот.
Hayır, geri dönemem, tam bir salak gibi görünürüm.
Крепкие дружеские объятия все решат.
Haydi bir High School Musical dakikası yaşayalım,... grupça bir sarılma işimizi görür.
Нет. Нет. Если я приеду один, все решат, что я просто неудачник.
Tek başıma gidemem, benimle alay ederler sonra.
Если Ваше Величество закроет на это глаза, все решат, что попытки убийства были совершены с Вашего благословения.
Eğer Majesteleri bunu görmezlikten gelirse herkes bu katillerin sizin emrinizle bu işi gerçekleştirdiğini düşünecek.
Все решат, что я украла это у вас...
Sizden çaldığımı düşünürler.
Но тогда все решат, что глобал занялся политикой.
Bu şekilde GD taraf tutuyormuş gibi görünmez mi?
Все решат, что это один из ее отмороженных клиентов.
Onun pislik müvekkilerinden birinin işi sanacaklardır.
89-ая минута Два брата сошлись в поединке, сейчас они все решат через пенальти! Будет ли рекорд...
Dakika 89 iki kardeş altı pas içinde karşı karşıya bir top ve tehlikedeki bir rekor.
Я одену штаны цвета хаки, поло, и все решат, что мы парочка натуралов, играющих в гольф, решивших завести ребенка.
Gidip bej kumaş pantolonla polo gömlek giyeceğim ve insanlar bizi beraber çocuk sahibi olmaya karar vermiş golf arkadaşları sanacak.
Сбежим и приедет полиция. Все решат - мы настучали.
Şimdi ayrılırsak ve polisler ortaya çıkarsa diğerleri onları sattığımızı düşünür.
Так что уясни намёк, или все решат и без тебя.
Bu yüzden, leb demeden leblebiyi anla, yoksa bu işi elinden alırız.
Неси его, и пусть все решат, во сколько триллионов я тебе обошлась.
Getir de görsünler kaç trilyona mal olmuşum sana.
Все в банке решат, что я пижон.
Bankadaki arkadaşlar havalı olduğumu düşünecekler.
Все решат, я самоубийца.
İntihara meyilli olduğumu sanacaklar.
И я попрошу их не принимать поспешных решений. Но если, в конечном счете, они все равно решат уйти,
Onları düşüncesizce davranmamaya teşvik edeceğim, ama nihayetinde ayrılmayı seçerlerse de...
Они решат все наши проблемы.
Tüm problemlerimizi çözebilirler.
Поверь мне, эти два слова решат все твои проблемы.
Evlat, bu iki kelime tüm sorunlarını çözecek.
Все баджорские аванпосты были подняты по тревоге, на случай если кардассианцы решат нанести ответный удар.
Tüm Bajoran karakolları misilleme saldırısına karşı alarma geçti.
И я верю, что когда я дам тебе деньги... наши пути разойдутся... и эти переговоры всё решат.
Önce bu konuda sana güveneyim sana parayı veririm herkes kendi yoluna gider ve bu pazarlık da burada biter.
О, нет! Зрители решат, что все подстроено.
Eyvah, seyirci danışıklı dövüş var sanacak.
- Армия в одном лице - это замечательно, но если все такие армии решат :
Bu "tek kişilik ordu". Her tek kişilik ordu şöyle derse?
Захотят ли они продолжить мой скромный эксперимент... или решат вернуть все так, как было.
Benim deneyimi devam ettirmek isterler ya da eski haline döndürmek isterler.
Все решат, что это я подожгла дом. Может, не так всё плохо.
Herkes benim bir kundakçı olduğumu düşünecek.
Тогда, мы подбросим пистолет миссис Смолс в машину, все поймут, что это орудие убийства и решат может, у этой парочки был роман?
O zaman Bayan Smalls'un silahını da arabaya koyarız. Cinayet silahının o olduğunu öğrenirler.
Услышав эту плёнку, некоторые решат, что всё закончилось.
Bu kaseti dinledi diye bazıları bunun bittiğini sanacak.
Разговоры о том, что все хорошо - не решат проблему.
Senin iyi hissettiğini söylemen bu durumu çözmüyor.
Они все просто решат, что мы заплатили ей, что мы и сделаем, и от этого мы будем выглядеть еще более виновными.
Sadece ona susması için para ödediğimizi düşünürler, ki biz de öyle yapmış olacağız. O yüzden bu durum bizi daha da suçlu gösterir.
И все люди решат, кто на самом деле лучший.
Kimin en iyi olduğuna halk karar versin.
Но что произойдет, если США и все остальные решат что природный газ - топливо будущего?
Birleşik Devletler ve dünyanın geri kalanı geleceğin yakıtı olarak doğal gazı benimserse bu ne anlama gelecekti?
Если они тебя застанут за этим, то решат, что тебе всё безразлично.
Seni yakalarlarsa burayı ciddiye almadığını düşünürler.
Там решат, что у вас не все в порядке с головой.
Deli olduğunu düşünecekler.
И всё будет нормально, пока разгневанные копы не решат вам отомстить. - О Господи.
Arkadaşlarının intikamını almak isteyen polislere rast gelmezsen, sorun yok demektir.
Потому что они решат все проблемы.
Çünkü bu her şeyi çözer.
Мне нужен кто-то там на случай если скиттеры решат что-либо предпринять, а все остальные бойцы заняты улучшением оружия и ремонтом мотоциклов.
Sıçrayanların harekete geçme ihtimaline karşı birilerinin gözetlemesi gerek. Tüm diğer savaşçılarım da silahları ve araçları geliştirmekle görevliler.
- Нет, Гуманитарные Науки решат все твои проблемы.
Hayır, sosyal bilimler eğitimi tüm sorunlarını çözecek.
Если тебя всё же решат переселить, в чём я сомневаюсь... С тобой свяжутся.
Eğer savcı sana başka bir yer bulursa ki bundan şüpheliyim, seninle konuşmasını söylerim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]