Дальше некуда translate Turkish
95 parallel translation
Да, дальше некуда!
- Evet, kıl payı kazandınız.
Распустились, дальше некуда.
Bu çocukların serserice gezmelerine izin verirlerse böyle olur.
Дальше некуда.
Buna kim inanır?
Абсолютно верно, но док, ей было пятнадцать, выглядела она на тридцать пять, мне сказала, что ей восемнадцать, и она сама хотела дальше некуда.
Kesinlikle doğru. Ama doktor... kız 15'indeydi ama 35'lik gibi görünüyordu doktor... Hem bana da 18 yaşında olduğunu söyledi.
Дальше некуда? - Дальше некуда.
Çok daha ileri.
След того, кто стрелял в тебя - простыл дальше некуда, но я всё же уцепил пару волокон в коридоре около твоего номера.
Suikastçı arkasını temiz bırakmış, ama koridorda süpürgeyle biraz iplik çektim.
Рана, запущенная дальше некуда, как гематома, залечивается долго.
" İhmalin ötesinde bir hasar ve bir çürük gibi iyileşmesi zaman alacak.
- Дети, я отодвигаю кресло. - Дальше некуда.
- çocuklar, koltuğu biraz geriye alıyorum - zaten geride
- Дальше некуда.
- Geri sayım dışındasın.
Гарное, аж дальше некуда
Güzel, güzel, güzel.
Я не на взводе. Я спущен дальше некуда
Daha önce hiç bu kadar sırtüstü durmamıştım.
Так, что дальше некуда.
Resmen kaçırdı.
Такой либерал, что дальше некуда.
Meyillidir o işlere.
Это просто шоу уродов, дальше некуда.
Ne acayip şov be. Çok eğlendirici.
Фальшивка, дальше некуда.
Çok yapmacık.
- Это из-за тебя мы скатились дальше некуда.
Bizi bu hallere düşüren sensin, duydun mu beni?
Я же видел, что тот парень был обдолбан дальше некуда.
Tabi, diğer çocuğun kafası da bir milyondu.
Он зол на тебя дальше некуда.
Bir şeyden dolayı senin peşinde.
Тут дальше некуда.
Uzaklaşabildiğim kadar uzaklaştım.
Но Фея Заноза - настоящая, дальше некуда.
Ama kıymık perisi - - o gerçektir.
Дальше некуда, мы в ловушке!
Gidecek başka yer yok, kapana kısıldık.
Как странно. Дальше некуда. Он сказал, мисис Симс молится о моём духовном исцелении.
Daha da ilginci Bayan Sims'in ruhsal keşfim için dua ettiğini söylemesiydi.
- Да, дальше некуда.
- Evet, kesinlikle.
Мне и так паршиво, дальше некуда.
O kadar üzgünüm ki beni daha fazla üzmen mümkün değil.
Знаешь что, Оливер, думается мне, ты опустился уже дальше некуда, а дна еще не видать.
Oliver, daha ne kadar dibe batacağını düşünüyorum ama görünüşe göre bunun sonu yok.
Всё надоело, дальше некуда!
Sıkıntıdan patladım.
Дальше откладывать некуда. Надо все немедленно рассказать Доктору.
Doktor'a söylemeyi daha erteleyemeyiz.
Если бы я сегодня еще немного повеселился, То дальше уже было бы некуда.
Bugün biraz daha eğlenirsem, kaldırabileceğimi sanmıyorum!
Все, конец, он в ловушке, дальше бежать некуда.
Onu yakaladık, tuzağa düştü.
"... но дальше лететь было некуда. "
"... gidecek bir yer kalmayana kadar. "
Дальше некуда, мы должны постоянно защищать его.
Onu sürekli korumamız gerek.
Обожаю дальше некуда!
Tek kelimeyle bayıldım!
Дальше уже некуда.
Alabildiğim kadar aldım zaten.
Ваш, дальше отступать некуда!
Bu kadar yeter Ezergeçer Vash!
Дальше уже некуда.
Sahtekrarlık ortaya çıktığı için bu daha fazla devam etmedi.
Дальше пугаться некуда.
Bundan daha rahatsız edici bir şey olamaz!
Дальше уже некуда!
- Kendimi daha fazla soyamam
Дальше ехать некуда, мистер Клайн.
Burası yol üstünde bir yer değil Bay Klein.
Тебе некуда дальше идти, правильно?
Bundan sonra ne olacağını bilmiyorsun değil mi?
- Дальше уже некуда.
- Bu iş burada biter.
Дальше кажется некуда.
Sanırım daha uzak yer yok. - Görüşmeler sona erdiğinde...
Но после достижение Южного полюса дальше расширяться империи уже было некуда, и она почила на просторах истории.
Ama, bir bakıma, Güney Kutbu keşfinde daha fazla ilerleyiş mümkün değildi. İmparatorluk da tarihin boşluğunda zail olmaya başlamıştı.
Дальше понижать некуда.
Yapamam.
Да. именно тогда. Твои отец опустил меня, дальше некуда.
Baban beni çok kızdırdı.
Хувервиль - это самое низкое, до чего мог пасть человек, дальше уже некуда.
Hooverville bir insanın düşebileceği en rezil yer, başka gidilecek yer yok.
Дальше бежать некуда.
Kaçacak yer kalmadı.
Но с глобальным потеплением животным Южной Австралии некуда плыть дальше на юг.
Ama küresel ısınma arttıkça Güney Avustralya'da yaşayan hayvanların güneye gidecek hiçbir yerleri kalmaz.
Я знаю, что ты переполнен По дальше некуда.
O ürkünç gözlerine kadar Poe ile dolu olduğunu biliyorum, "Bir daha asla!" falan...
Когда ты зашел так далеко, что дальше уже некуда... ты опускаешь руки... и, вдруг, понимаешь... что у Господа есть причины не прерывать твою жизнь этой ночью.
Eğer gidebileceğin kadar gidersen... yoluna devam et... göreceksin ki... o gece hayatın sona ermediği için Tanrının bir sebebi vardır..
Дальше будет блок Круза. Пока не начнется бунт, нам некуда бежать,
İsyan başlayana kadar kaçabileceğimiz hiçbir yer yok.
Все, дальше ехать некуда.
Pekala, yolun sonu.