English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ И ] / Их двое

Их двое translate Turkish

544 parallel translation
Мои анализы этой души, человеческой сущности... Привели меня к тому, что человек в своей сущности не один... на самом деле их двое.
Bu ruh üzerindeki araştırmam, yani insan ruhu... bana şunu gösterdi ki insan aslında bir değil... iki kişiliktir.
Их двое.
İki taneler.
... что их положение вдвойне надёжно, раз их двое, но оно в 20 раз опаснее.
Ama değil, iki kattan on kat daha tehlikeli.
Смотри, их двое!
Bak, şurada bir tane daha var!
Их двое.
İki...
Миссис Гроуз их двое.
Bayan Grose? İki kişi oldular.
Их двое... призраков.
Şu uğursuzlardan iki tane var.
Их двое, кто за рулем, не видел, но девушка - это ваша, шеф...
Arabayı kullananı erkeği tanımıyorum.
- У вас их двое?
İki çocuğun mu var?
Их двое.
Hepi topu iki kişiler.
Их двое...
Onlar 2 kişi.....
Безусловно, их двое.
Doğru. Şüphesiz ondan iki adet var.
Здесь их двое.
İki taneler.
Их двое, нет - трое.
Onlardan iki üç tane var.
Что? Я думаю, их двое.
Sanırım, iki tane var.
Их двое.
İkisinden biri.
Двое их чертежников уходят в отпуск.
Del Block'tan öğlen telefon geldi.
На собеседование пришло 10 человек что двое завалили я в их числе?
O elenenlerden biri ben olmayacağım.
А еще говорят, что он связывал заключенных по двое... и топил их, чтобы сэкономить боеприпасы, но я не верю.
Ayrıca, mahkumları ikişer ikişer birbirlerine bağlayıp nehre attığı da söylenir. Mermi ve yiyecekten tasarruf olsun diye. Ben inanmıyorum tabi.
- Ах, так их было двое.
- Evet iki kişilerdi.
Но никто, кроме меня, не знает, что вы двое их видели.
Ama onları gördüğünüzü benden başka bilen yok.
Их было двое.
İki kişiydiler.
Да, здесь их было только двое.
Evet, adamların ikisi buradaydı.
А вы точно уверены, что их было только двое?
Sadece iki adam olduklarından emin misin?
Их было двое.
Bunların ikisi bu soygundaydı.
Полсуток уже пропали, а у меня их всего двое.
Sadece iki günüm var, 12 saati gitti bile.
Те двое нарушили их владения, пришли к ним в поселок в стельку пьяные. Лезли к их женщинам.
Demiryolu arazisinin bir mil uzağında, hiç işlerinin olmadığı bir yerdeydiler sarhoştular ve kızılderili kadınlarının peşindeydiler.
Другие - что их было двое.
Bazıları da iki adam görmüş.
Те двое, что только что были тут, ты их знаешь? - На вид, но имен не знаю.
Biraz önceki iki kadını tanıyor musun?
А если внизу ситуация сложиться критическая,..... еслионсказал, что их только двое,..... недумаю, что будет лучше сказать им, что нассемеро.
Durum orada kritikse ve yalnız oldukları söyledilerse bizim burada olduğumuzdan bahsedemezler.
Теперь их осталось только двое, и они исчезнут после того, как я...
- Dokuz kişiydiler. Şimdi iki kişi kaldı. Ve onlar da gidecek.
Йх двое, второго я не знаю.
İki kişiler. Diğerinin kim olduğunu bilmiyorum.
Словно их... - двое.
Neredeyse... iki adam gibi.
Там двое офицеров хотели от Врангеля в Красную Армию податься, так махновцы их все равно кокнули, и нас кокнут.
İki subay Wrangel'den kaçarak Kızıl Ordu'ya katılmak istemiş, ama anarşistler onları vurmuş ve bizi de vururlar!
Вам повезло, что их не было двое.
Sanırım öyle.
Насколько я понимаю, скоро их будет двое, четверо, восьмеро.
Tüm bildiğim yakında iki, dört, sekiz tane daha olacağı.
Они туда пошли, их было двое.
Bu tarafa gittiler İki kişiydiler.
Вы, двое будете их держать.
İkiniz kalıp onları tutun.
Вообще-то, их там двое.
Hayır bir tane de değiller...
Меня вызывает полковник и говорит : если эти двое не москвичи и не знают названия улиц, они могут показать их на месте!
Albay beni yanına çağırdı ve dedi ki : O ikisi Moskovalı olmadıklarından cadde isimlerini bilmiyorlar. Buraya gelirlerse bize yeri gösterebilirler.
Близко. Двое их.
Yakınlar.
Двое, и я хотел бы их ещё увидеть.
İki çocuğum var ve onları tekrar görmek isterim.
Всё казалось совершенно обычным, когда Брэд Мэйджорс и его невеста Джанет Вайс - двое молодых, обыкновенных, здоровых ребят - покинули Дэнтом поздним ноябрьским вечером, чтобы навестить доктора Эверетта Скотта, бывшего учителя, а теперь их общего друга.
Oldukça sıradan bir gün gibi gözüküyordu. Brad Majors ve nişanlısı Janet Weiss iki genç, sıradan ve sağlıklı çocuk eski hocaları ve yeni arkadaşları Dr. Everett Scott'u görmek için bir Kasım akşamı Denton'dan ayrıldıklarında.
- Их было двое или трое.
- Üç hizmetçi... - O hala bir hain!
Но их же двое.
İki tane olmalı.
Двое мужчин спорят о собственности на стаю цыплят... Пока твои книги спорили о цыплятах, я ощипывала их.
İki adam tavuk sürüsünün kime ait olduğu konusunda tartışırlar... senin kitabın tavuk sürüsü hakkında tartışırken, ben onları yoluyordum.
Но их же двое!
- Ama iki kişiler!
Их тут двое - Я не уверена, что у меня получится.
Şimdi iki kişi oldular. Yapabileceğimi sanmıyorum.
Нас опередили, их там двое.
İçerideler. İki tanesi. Tartışıyorlardı.
Двое других могут быть в разных частях света и ничто не сможет удержать их от встречи.
Dünyanın zıt köşelerindeki iki insanı hiçbir şey ayıramaz.
- Их было двое.
- İki taneydiler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]