English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ К ] / Как живешь

Как живешь translate Turkish

380 parallel translation
Сам-то ты как живешь, Ирландец?
Senin işler nasıl, İrlandalı?
Как живешь, Катаржина?
Nasılsın Katarzyna?
- Ну, как живешь?
Ee, hayat nasıl gidiyor?
А как ты живёшь?
Nasıl yaşarsın?
Ты живешь как во сне.
Bir rüyada yaşıyorsun.
Я воспринял это нормально, потому как, когда живешь в городке... так долго, как я в этом, привыкаешь что все вокруг знают твое имя.
Bunda bir gariplik yoktu, çünkü bir şehirde benim kadar uzun kalırsanız herkesin sizi tanımasına alışıyorsunuz.
Теперь я знаю, как твоё имя, где ты живёшь и как выглядишь.
Artık adını, nerede yaşadığını, ve neye benzediğini biliyorum.
Скажи, как ты живёшь с собой?
Kendinle barışık nasıl yaşıyorsun? ! Kendimle değil, diğer insanlarla yaşıyorum!
Мне больно видеть, как ты живёшь.
Shoji'yi unut artık. O, öldü. Senin, hayatını böyle harcadığını görmek beni çok üzüyor.
Если всю жизнь живешь, как он, питаясь чужими объедками, то готов совершить любое безумство, лишь бы поймать за хвост удачу.
Sen de onun gibi yaşasaydın, hayatın boyunca sefalet çekseydin, belki senin de böyle bir fırsat önüne çıksaydı, hata yapabilirdin.
Живешь как во сне, в каком-то призрачном мире.
Oysa asıl yolunu kaybeden sensin!
Меня волнует, как ты живешь?
Ben yaşamından endişeleniyorum.
Я знаю - ты живёшь, как можешь... и это не легко.
En iyi şekilde yaşamaya çalıştığını biliyorum ve bu hiç kolay değil.
Как во сне живёшь, ей-богу.
Bu bir rüyada yaşamak gibi.
Знаете, не всегда живешь так, как хочешь.
Pek patron sayılmam, eşimle birlikte işletiyoruz.
"Путешествие в Италию" - 15, и как только ты живёшь без Хичкока и Росселини?
"İtalya'ya Yolcuk" u 15 kez, Hitchcock ve Rossellini görmeden mi yaşıyorsun?
Я промолчу. А ты? Как ты живёшь?
İşsiz kalmaktan iyidir.
Посмотрю, как ты живешь.
Yaşadığın yeri görmek isterim.
Ты просто не можешь жить так, как ты живешь.
Sürekli hayal kurarak yaşayamazsın.
Мне не нравится, КАК ты живёшь.
Yaşam tarzını beğenmiyorum.
Живешь как неудачник.
Bir zavallı gibi yaşıyorsun.
- Это ты живешь как неудачник. - Почему?
- Sen benden daha kötü durumdasın.
Тане, как ты живешь?
Nasılsın?
Чтo ты живёшь, блядь как звеpушка в зooпаpке?
Hayvanat bahçesindeki maymun gibi yaşadığını?
Ты живёшь, как тебе заблагорассудится, ты пользуешься полной свободой,
Sen kendi hayatını yaşıyorsun. Tamamen özgürsün ve yapacaklarına müdahale etme hakkım yok.
Как ты живешь? Где? На что?
"Nerelerde yaşıyorsun ve neyle geçiniyorsun?"
Не знаю, может Господь воздает мне за мои проступки, но... то, как ты живешь, убеждает меня, что ты отмечен, и что небеса наказывают меня за мои ошибки.
Bilmiyorum ki Tanrı yaptığım bir şeyden ötürü bir şeyler yapmam için yönlendiriyor mu beni, ama senin hayatın önünde eriyip gitmen gösteriyor ki sen damgalanmışsın bir kere ve ben yanlış davranışlarımdan dolayı cezalandırılıyorum.
К тому же я тебя совсем не знаю. Я не знаю даже как тебя зовут и где ты живешь.
Ne adını, ne de adresini biliyorum.
То, как ты живешь - не мое дело.
Hayatınızı yaşama tarzınız benim işim değil.
. - Как живёшь, Мерф?
- Nasılsın, Murph?
Но то место, где ты живешь, становится мрачнее после того, как они улетели.
Fakat hâlen gittikleri zaman yaşadığınız yer daha çok tekdüze ve boş oluyor.
Ну и как ты живёшь, что себе думаешь?
Söyle bakalım ne yapıyorsun? İçinde ne saklıyorsun?
Как долго ты с ним живёшь?
Ne zamandır onunlasın?
Как долго ты живешь в Чикаго?
Ne zamandır Chicagodasın?
Когда живешь так долго, как я начинаешь привязываться к жизни.
Benim kadar uzun yaşasaydın bir süre sonra buna alışırdın.
- Не знаю, как ты с ним живёшь.
- Onunla nasıl yaşadığını bilmiyorum
Вот как ты живёшь.
Ne güzel bir hayat seçmişsin!
Живешь, как животное. Прячешься, как преступник.
Bir hayvan gibi yaşıyorsun, sürekli saklanıyorsun.
И как ты живёшь?
- Kirayı nasıl karşılıyorsun?
Почему женщины не могут иногда вести себя как мужчины? Я увидела кусок хорошего мяса, потому я сказала, " Ты живешь лишь один раз!
İyi bir et parçası gördüm ve "Hayata bir defa gelirsin!" "Erkek gibi davran" dedim.
- Как объясняешь где живешь?
- Peki evini nasıl açıkladın?
Живёшь, как настоящий мужик.
Adam gibi hayatın var.
Какой позор. Живёшь, как бомж.
Çok sefil bir evin var.
Как ты живешь?
Her şey nasıl?
- Да, вижу я как ты живешь.
- Nasıl olduğunu görüyorum.
Как живешь?
Ne var ne yok?
- Как ты живешь?
- Tanımadın mı?
Как ты живешь? Прекрасно. Да.
- Görüşmeyeli nasılsın?
Как живёшь?
- Nasılsın?
огда живешь на таком крохотном острове как ћанхеттен Ўансы встретить того, кто разбил твое сердце очень велики.
Manhattan gibi küçük bir adada yaşıyorsanız kalbinizi kırmış birine rastlama olasılığınız çok yüksektir.
Решила зайти выяснить, как ты живешь.
Nasılsınız diye bir uğrayayım dedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]