Не так важно translate Turkish

Кто этот человек... не так важно.

Onun kim olduğu önemli değil.

- Это не так важно.

- Herhalde.

Хотя это не так важно.

Çok da fark etmez ya.

Ну, это не так важно.

O kadar önemli değil.

Хотя все это уже не так важно.

Artık önemli olmayacaklar.

Но я думала, что это не так важно.

Ama sonradan da çok önemli değil diye düşündüm.

- Нет, уже не так важно.

- Boşver.

Да, это не так важно, как отношения между людьми.

İnsanlar arasındaki ilişkiler gibi değil.

Да ладно, сейчас это уже не так важно.

Oh, artık onların o kadar önemi yok.

90 центов... наличными... имею в виду, что 90 центов вперёд, хотя, к чёрту, это не так важно.

Fiyatı 90 cent'tir. Nakit. Yani 90 cent genellikle peşin ödenir... ama, boşver, aslında fark etmez.

- В смысле, остальное не так важно.

- Tek önemli şey çocuklarınız olmalı.

Это не так важно, согласен?

Fark etmez değil mi?

Прав был Фалес или нет - не так важно, важен его подход.

Thales'in bu konudaki yargılarından ziyade yaklaşımı daha önemli.

Во всяком случае, это не так важно.

Neyse, bu o kadar da önemli değil.

Это для меня не так важно. Мне нужен этот грузовик.

İhtiyacım olan tek şey, kamyon.

- Если это не так важно, зачем я делаю это?

Mühim değilse neden yapıyorum Stu?

Это не так важно.

Bu bir sis perdesidir.

Сигареты – это ещё не так важно, как рис.

Sigara, pirinç kadar önemli değil.

Это уже не важно. Тронулся - так тронулся, ничего не поделаешь.

Eğer çatlaksam, bu konuda yapacak bir şey yok.

В театре важно не ошибиться, выбирая роль, так?

Tiyatroda doğal olarak doğru rolü seçmeniz önemlidir.

- Не думаю, что это так важно. - А какая специальность у доктора Джадда?

- Ne var bunda şaşılacak?

Пола. Пола, я не знал, что это для тебя так важно.

Bu partinin senin için böyle önemli olduğunu fark etmemiştim.

Я бы не говорил, если бы это не было так важно.

Önemli olmasaydı bunu sana açmazdım.

Важно, чтобы мы все верили,... не так ли, доктор Скотт?

Önemli olan hepimizin buna inanması gerektiği.

Вы же знаете что я думал. Я не думал, что это может быть так важно.

Nasıl olmuşta bu ödülün büyük birşey olmadığını düşünmüşüm.

Это уже так долго со мной, что уже не важно - нравится мне, или нет...

Uzun zamandır bu duyguyla yaşıyorum. Hoşuma gidip gitmediğini bilmiyorum.

- Значит, это дело не так уж важно.

- Çok önemli bir şey olmamalı.

И не важно как, так ведь?

Ne olursa olsun, değil mi?

Так, спроси себя, действительно ли это не важно.

Sor bakalım kendine, bu kadar önemi mi varmış?

Я вижу, тебе очень важно это знать, Красс, не так ли?

Bu Majesteleri için önemli bir konu mu?

Впрочем, это не так уж и важно.

Neyse, boş ver.

Что со мной произошло, не так уж важно.

İşte sayın Yargıç'ın evrakları. Bana yapılanlar önemli değil..

Ничто не важно так, как жизнь твоего отца.

Hiçbir şey babanın hayatı kadar önemli değildir.

Оставь, это не так уж и важно...

Bırak, Önemli değil..

Да, она такая и есть. Однако купили Виане или нашли ее - не так уж важно. Она была бесценной.

Vianlar onu buldu mu yoksa satın mı aldı bilmem ama, müthiş değerliydi.

Это так важно для меня. Это же не просто деньги!

Mesele sadece para değil!

Но я не думаю, что это для вас так важно.

Eğer çocuk kitapları bu kadar önemliyse.

Я не понимаю, почему тебе так важно мнение моей мамы?

Hayır, benim anlamadığım annemin fikirlerinin seni neden bu kadar telaşlandırdığı.

Не так уж это и важно.

Her şey yoluna girecek.

- Да. Я рассудил, что моё присутствие на этой конференции не так уж важно.

Benim gitmemin pek önemi olmadığına karar verdim.

Может быть, это не так уж важно.

Belki bunun hiç önemi yoktur.

По правде говоря, мне это уже не так и важно.

Gerçek şu ki, çok da umursamıyorum.

Не вижу, почему это так важно.

Neden bu kadar büyüttüğünüzü anlamıyorum.

- Не думаю, что это так важно.

- O kadar önemli olduğunu düşünmemiştim.

Это, может, не важно для тебя, римлянин, но это безусловно важно для нас, не так ли, дорогая?

Sizin için önemli olmayabilir ama bizim için önemli. Değil mi tatlım?

Да это и не так уж важно.

Fazla uzatmamalıyım.

Так, это не важно.

Hayır, bunu boşver.

Всё дело в сотрудничестве, вот что важно, так как если мы чего-то вместе не уладим, то скоро у нас у нас останется только эта проклятая неразбериха.

Her şey işbirliği yapmana bağIı ve en önemlisi de bu çünkü sana şunu söyleyeyim eğer yakın bir zamanda bu işi halletmezsek şuradaki tüm o saçmalıklar geriye kalan tek seçeneklerin olacak.

Прости, если помешала, но я увидела свет и так как это была келья моей дочери... не важно...

Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Işığın açık olduğunu gördüm. Eskiden burası kızımın odasıydı.

Это не так важно.

Kaba kuvvet yetmez.

Чтобы расти ничто так не важно, как то, что у тебя внутри.

İçindekinin büyümesinden başka hiçbir şeye ihtiyacın yok.