Около translate Turkish

Если бы она была перевозчиком, у нее было бы около 20.

Demek istediğim eğer gerçekten kaçak mal - sokan biriyse bunlardan 20 poşet olmalıydı.

Я видел Лору после ее выступления, около 11 вечера.

Bekle, ama Lara'yı son olarak şovdan sonra gece 11 gibi gördüm.

За тем пожаром наблюдало около 50 человек, и ни один из них не откликнулся?

Yangında 50 kadar insan dışarda olmalı ve biri bile öne çıkmıyor mu yani?

Мы в пути. Жертва стрельбы. Около 60 лет.

60 yaşlarında silahla yaralanmış erkek bir hasta getiriyoruz.

Кто-то нанял киллера международного класса для массового убийства, потратив на это около миллиона долларов.

Birisi 1 milyon dolar civarında bir para harcayarak bir çok insanı kurşun yağmuruna tutması için uluslararası bir kiralık katille iletişime geçti.

В последней войне было убито около 40 человек.

Son çete savaşında neredeyse 40 kişi öldürüldü.

Она была замужем за Дереком Шепардом, потрясающий нейрохирург, около года назад...

Derek Shepherd'la evliydi. Muhteşem bir beyin cerrahıydı.

Наверное, это займет еще около 45 минут.

Yaklaşık 45 dakika daha sürecek.

На третьем этаже, около аптеки.

Üçüncü katta dispanserin yanında.

Он стоит около 6 млн долларов.

Aşağı yukarı ederi 6 milyon dolar.

Около года.

Bir yıl kadar.

Около пяти лет.

- Yaklaşık beş yıldır.

Фил, дорогой, помнишь те решётки для стоков, что мы заказали около года назад?

Phil, hayatım bir sene kadar önce sipariş ettiğimiz oluk kapaklarını hatırlıyor musun?

Они с Грегори были в ванной около часа.

Gregory'yle bir saat kadar banyomuzdan çıkmamışlardı.

Дорогой, помнишь те решётки для стоков, что мы заказали около года назад?

Bir sene kadar önce sipariş ettiğimiz oluk kapaklarını hatırlıyor musun?

Каждый вечер, Круз и Отис крутятся около Северайда, точнее за каждой девушкой около Северайда.

Her galada Cruz ve Otis Severide'ı takip eder ve sabahladığı kızların peşine düşerler.

Думаю, у нас есть около часа.

Yaklaşık bir saatimiz var diyebilirim.

Около 37 штук.

Yaklaşık 37 bin, adamım.

- Где-то около 37 штук.

- Yaklaşık 37 bin, aşağı yukarı.

И у меня ещё четыре ребёнка, и одна из них со мной не разговаривает, так что я трачу около часа, чтобы написать ей письмо с извинениями, на которое она не ответит.

Diğer dört çocuğumdan biri, hala benimle konuşmuyor. Bu yüzden her gün bir saatimi ona özür mektubu yazarak geçiriyorum ve asla geri dönmüyor.

Ходим вокруг и около, рассказываем секреты как девочки на вечеринке с ночёвкой.

Pijama partisindeki kızlar gibi dans edip sırlarımızı paylaşıyoruz.

– Около часа назад.

- Bir saat önce.

Ладно, слушай, эти штуки, они стоят около 8 долларов за стакан.

Bu bardakların değeri yaklaşık 8 dolar.

У вас ребята около пяти минут, чтобы решить, что будет в следущие 30 лет.

Gelecekteki 30 yılınıza karar vermeniz için beş dakikanız var.

Мы проговорили с ней около часа и, знаешь что? Я хочу это повторить!

Neredeyse tam bir saat konuştuk.

Около... недели назад?

Geçen haftaydı.

Около трёх по полудню, Пенни побежала на север вдоль озера Мичиган.

Öğleden sonra üç sıraları Penny göl boyunca kuzeye doğru koşuya başladı.

Было лето, температура около 30 градусов.

Yaz günü, sıcaklık 30 derece civarında olmalıydı.

Жертва подверглась сексуальному насилию около 15 : 50.

Kurban 3 : 50 sıralarında cinsel saldırıya uğramıştı.

Они вернулись около 16 : 00.

Saat 4 : 00 civarı geri döndüler.

До Грин-Бэй было около 35 минут езды.

Arada arabayla yaklaşık 35 dakikalık bir mesafe vardı.

Ему было около 47 лет, когда это произошло, так что...

O sırada 47 yaşındaydı.

Около двух или чуть позже.

Saat 2 : 00 gibi gelebilirim.

Округ Мэнитуок, шериф и окружной прокурор прикрывались страховыми полисами, и их было около полутора десятков.

Manitowoc İlçesi, Şerif ve de Bölge Savcısı kendilerini sigortayla güvence altına almış olabilirlerdi ki ortada çok sayıda sigorta poliçesi vardı.

Знаете, у Теда Тёрнера около 2 миллионов акров, и это неплохо, если у вас нет трёх миллионов, как у меня.

Ted Turner'ın yaklaşık 2 hektar arazisi var,... benim gibi 3 milyonunuz yoksa güzel tabii.

Я отрабатывал новые техники и набралось их около двадцати. ведь умер раньше.

Yeni hareketler geliştirdim. Yirmi tane falan var yani! Ama gösteremiyorum çünkü işimi bitirdiler çoktan!

Я не хочу торчать тут, пока мне не стукнет 76 или около того.

76 yaşıma kadar burada kalmak istemiyorum.

Около 17 : 00 в четверг, 3 ноября, миссис Хальбах заявила о пропаже Терезы.

Bayan Halbach, Teresa için kayıp ihbarı yaptığında tarih 3 Kasım günlerden perşembe, saat akşam üzeri 5 civarıydı.

И это было около 2-3 недель...

İki ya da üç hafta kadar öncesiydi.

Я думаю, мы зашли в 9 : 50... и около 10 : 20 или 10 : 25 мы нашли машину.

Sanıyorum 10'a 10 kala oraya girdik ve saat 10 : 20, 10 : 25 gibi aracı bulduk.

— Десять? Около того?

- On tane mi bulmuştunuz?

В человеке около пяти литров крови, улик нет, но мы можем выступить и мы выступим с вопросом "Где кровь?".

İnsan vücudunda beş litre kadar kan bulunur. Bununla ilgili kanıtları yok. Ama biz de sorabiliriz ki ve kesinlikle soracağız da ;

Около 15 : 00.

- Saat 3 : 00 civarıydı.

— Вы можете оценить, насколько высоким было пламя, которое вы видели около 19 : 45?

- Saat 7 : 45 civarı gördüğünüz o ateşin yüksekliğini ya da boyunu tahmin edebilir misiniz?

Когда я приехал туда в субботу, я сразу направился к утилизатору машин и это было около 14 : 25, Спецагент Том Фассбендер : — и полицейским, которые уже были там, я сказал или посоветовал, начать вести учёт.

Cumartesi günü oraya vardığımda en son araba öğütücüsünün yanına, yanılmıyorsam 2 : 25 gibi gittim ve orada bulunan memurlara gelen gideni kaydetmelerini söyledim.

— в 14 : 05 или около того?

-... 2'yi beş geçe vardığınızı mı söylemiştiniz?

Полагаю, это займёт около 4 часов.

Sanırım dört saate yakın sürüyor.

Ты точно уверен, что это было в 18 : 00 или около того, когда он позвонил?

Aradığı sırada saatin 6 : 00 veya 6 : 00 civarı olduğundan emin misin?

Смотрел телевизор, пока снова не зазвонил телефон около 19 : 00.

Saat yedi civarı başka bir telefon gelene kadar televizyon seyrettim.

Около 50 км / ч.

- Saatte 56 km hızla.

Значит, целый день ходил вокруг да около по такой жаре, а потом решил поджарить бекона и ещё малость поболтать о наших отношениях? Ну надо же!

Olur!