Она хотела знать translate Turkish

Она хотела знать, где ты была.

Nerede olduğunu bilmek istiyormuş.

Когда я говорил с Кирой, она хотела знать, когда я смогу воссоединиться с ней.

Kira ile son kez konuştuğumda ona ne zaman katılacağımı bilmek istedi.

Первое, что она хотела знать – это где можно купить выпуск "Плэнет" чтобы она могла поддерживать связь с цивилизацией.

Planet'ın bir kopyasını nerede bulabileceğini sordu çünkü medeniyetle temas halinde olmalıymış.

Она хотела знать, с кем я.

Kimle olduğumu bilmek için aramış.

Скорее, это было она хотела знать, стоит ли продолжать традицию с сыном которую начал его отец.

Bu daha çok... Çocuğun babasının başlattığı bir geleneği sürdürüp sürdürmemesi gerektiğini soruyordu.

Она хотела знать ваш возраст и кем работает ваш муж.

Sizin yaşınızı ve kocanızın mesleğini öğrenmek istedi.

Она хотела знать, почему на неё жалуются.

Kendisi hakkında neden şikayet olduğunu bilmek istiyordu.

Она хотела знать, как прошла встреча с начальством.

Görüşmemin nasıl geçtiğini merak ediyor.

Микаэла взглянула на счета из банка и увидела, что там нет денег, она хотела знать куда они подевались.

Michaela banka hesap özetlerini görmüş ve paranın olmadığını fark etmiş nereye harcandığını bilmek istedi.

Когда я работал на императрицу ТренегАра, Она хотела знать, кто строит заговоры против неё во дворце.

Threnegar'ın İmparatoriçesi için çalışırken, sarayında ona karşı planlar yapan kimse olup olmadığını öğrenmek istedi.

И она хотела знать, где был Роб.

Ve Rob'un nerede olduğunu öğrenmek istedi.

Она хотела знать, на кого я работаю.

Kimin adına çalıştığımı öğrenmek istiyordu.

Она хотела знать о тебе.

Senin hakkında bilgi almak istiyordu.

- Она хотела знать, приводил ли ты девчонок... в дом, когда жил у нее.

Onun evinde kalırken eve kız atıp atmadığını öğrenmek istedi.

Что она хотела знать?

Ne biliyormuş?

Она хотела знать, как много это составляет гребков, вот я и помогла ей.

Oraya kadar kaç kulaç gerekli bilmek istedi.

И она хотела знать, что я думаю насчет этой идеи.

Benim bu konu hakkında ne düşündüğümü bilmek istiyordu.

Она хотела знать больше.

Daha fazlasını öğrenmek istiyordu.

Она хотела знать, похожа ли ты на нее

Onun gibi olup olmadığını sordu.

Она хотела знать, сколько денег Генри она может потратить.

Harry'nin parasının ne kadarını kullanabileceğini sordu.

Нет, она хотела знать, кто меня нанял.

Hayır, beni kimin tuttuğunu öğrenmek istemişti.

Она хотела знать, кто купил это

Kimin aldığını bilmek istiyordu.

- Что она хотела знать?

- Benim hakkımda ne bilmek istiyordu ki?

Теперь она вернулась и хотела бы знать, может ли она вернуться на свое место в Совете?

Ama artık geri döndü ve meclisteki sandalyesine tekrar oturmak istiyor.

Я хотела бы знать, как она выглядела.

Nasıl biri olduğunu keşke bilebilseydim.

Ну, я уверена, что она бы хотела знать об этом.

Olanları bilmek isteyeceğinden eminim.

Хотела бы я знать, как она вообще узнала, что он здесь.

Onun burada olduğunu nereden bildiğini merak ediyorum.

Она не знала, что у него есть девушка,... и не хотела знать.

Bir kız arkadaşı olduğunu bilmiyordu, ama bilmek de istemiyordu.

Думаю, она не хотела знать ответ.

Sanırım cevabı duymak istemedi.

Она не говорила, не хотела тебя волновать, но ты должна знать об этом.

- Biraz geniş düşün. Mektubu oku, her şeyi açıklamış.

Ну, если бы она хотела чтобы мы опять сошлись, я бы хотел об этом знать.

Şey, tekrar birleşmek istediyse, bu benim bilmek istemeyeceğim bir şey değil.

Она приставала ко мне, хотела знать то, чего я сама не знала.

Bilmediğim şeyleri sorup başımın etini yiyordu. Dayanamadım.

- Она бы хотела знать.

- Bilmek isterdi...

Я хотела точно знать, что она будет готова вовремя.

Bu önemli bir hikâye.

Откуда тебе знать что она хотела?

- Nereden biliyorsun?

Соки, хотела знать могла бы она задать здесь несколько вопросов.

Sookie sana bir kaç soru sorabilir mi öğrenmek istiyor. Sana uyar mı?

Хотела бы я знать где она живёт.

Acaba şimdi nerede yaşıyor?

И это. "Думаю она хотела это знать". Но никогда меня не спрашивала прямо.

Ama hala bana açıkça sormadı

Но всё равно, не приятно знать, что всякий раз как ты трахал бывшую, она хотела, чтобы ей вдул я!

Evet, ama eski sevgilini becerirken benim tarafımdan becerildiğini hayal ettiğini bilmek sana yine de batacak.

- Она не хотела меня знать.

- Bunu istemezdi.

Она бы хотела знать.

FBI'ın başkanını aradım.

Она хотела бы знать.

Gerçekleri bilmek isterdi.

Хотела бы я знать, худая она или толстая.

Onun şişko ya da sıska olup olmadığını görmek istiyorum.

Она лишь хотела знать, жив ты или нет.

Sadece hayatta olup olmadığını öğrenmek istiyordu.

Я просто хотела бы знать, кто она.

Sadece kim olduğunu bilmek istiyorum.

Как будто она слепая, и хотела знать, как выглядят мои бедра.

Sanki kör biri de kalçalarımın neye benzediğini anlamak istiyor gibiydi.

Я бы хотела знать свою биологическую мать, чтобы она посоветовала кого мне выбрать.

Öz annemi tanımak isterdim, böylece o kimim seçmem gerektiğini bana söylerdi.

Я считаю, что она думает что ты не хотела бы знать.

Senin bilmeni istemediğini düşünüyorum.

Я просто хотела знать, что она в порядке.

Ben sadece onun iyi olduğundan emin olmak istedim.

Тем не менее, моя мама не хотела идти, и я умоляла и умоляла ее, пока она не сказала "да", и ты хочешь знать, почему она сказала "да"?

Herneyse, annem gitmek istemedi, ve ben sonunda evet diyene kadar yalvardım da yalvardım, ve niye "evet" dedi biliyor musun?

Она просто хотела знать, что нового, и я ввела её в курс дела.

Davada ne durumda olduğumuzu bilmek istedi ben de onu güncelliyordum, hepsi bu.