English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Р ] / Рис

Рис translate Turkish

2,064 parallel translation
Айрис сбили с толку.
Iris'in kafası karışmıştı.
Это просто Айрис, она...
- Sadece... Iris, o...
И ты уходишь в себя, понимаю, но последнее время ты с катушек слетела. Пошла к Айрис, не предупредив меня, отправилась в M.I.A. ночью.
Bunları anlıyorum ama son zamanlarda, tren raylarına çıkıyorsun bana söylemeden Iris'in dairesine giriyorsun bir gece kulübe gidiyorsun.
В день наезда девочки видели мужчину, зашедшего в квартиру Айрис и взявшего её ключи.
Vur kaç olayının olduğu gün, kızlar bir adamın Iris'in dairesine gelip onun anahtarlarını aldığını görmüşler.
Он использовал машину Айрис для убийства судьи?
Hakimi öldürmek için Iris'in arabasını mı kullanmışlar?
Может, там я смогу найти ключи от машины Айрис.
Belki Iris'in anahtarlarını orada bulurum.
Так значит, вы бывший парень Айрис.
Iris'in eski erkek arkadaşı olduğun ortaya çıktı.
У меня есть два очевидца, которые во вторник видели мужчину, бравшего ключи Айрис из её квартиры.
Salı günü Iris'in dairesinden bir adamın anahtarları aldığını gören iki görgü tanığım var.
Хорошо, помнишь Айрис - она не выглядела так, как будто знала что-то об убийстве судьи?
Iris'in halini hatırlıyor musun? Hakimin ölümüyle ilgili hiçbir şey bilmiyor gibiydi hani?
Он увидел, что Айрис сблизилась с судьей, который чуть не запер его.
Onu içeri atacakken Iris'in gayet rahat olduğunu gördü.
Он убивает судью и подставляет Айрис.
Hakimi öldürüp Iris'i suçlayacaktı.
Он в квартире Айрис.
- 123 numara. Iris'in dairesinde.
Я у Айрис.
Iris'in dairesinde.
Айрис освободят.
Iris serbest kalacak.
Мы определили преступника в машине Айрис в момент наезда, благодаря ДНК материалу, который был дан Эвану на тестирование, хотя это было не ваше дело.
Failin, olay sırasında Iris'in arabasında olduğu kanıtlandı. Sizin davanız olmasa bile Evan'dan istediğiniz DNA materyaline şükredin.
- Ладно, но с другой стороны, мы выследили Сэма в квартире Айрис с действительным ордером.
Tamam ama diğer taraftan, Sam'i de Iris'in apartmanına kadar iznimiz olmadan takip ettik.
Я не хотела раскрывать их, Айрис, правда, но... У меня не было выбора.
Kardeşlerini deşifre etmek istemezdim Iris ama bana seçeneğim yoktu.
Рис - эффективный поглотитель влаги.
Pirinç iyi bir kurutucudur.
Двойной, гигантский горошек, рис.
İki çeşit yemekler, bezelyeli et, pilav.
Рис!
Pirinç!
Ты знаешь что-либо про Айрис?
The Iris'le ilgili bir şey biliyor musun?
Острый тунец и хрустящий рис из "Торо".
- Toro'dan gevrek pilavın üzerine dizilmiş acılı tonbalığı.
Я имею в виду, вы верите в 30-секундный рис и мгновенную овсянку, и.. короткие новости.
Siz otuz saniyede pişen pirince hazır yulaf ezmesine ve haber özetlerine inanıyorsunuz.
Эй, ребята, кто-нибудь слышал Айрис Блэк по радио?
Millet, aranızda radyodaki Iris Black'i bilen var mı?
Айрис, я вам так скажу :
Iris, şöyle söyleyeyim.
Всецело точное описание ситуации, Айрис.
Tamamıyla kelimesi bu durumu anlatmak için en uygun kelime.
Добрый день, Айрис.
İyi günler Iris.
рис с аммиаком ели что ли?
Hanginiz yaptı? pilavınıza amonyak mı karıştırdınız?
Вам нужно есть рис.
Pirinç yemelisin.
а один только рис?
Nasıl tavuk yemeden sadece pilav yiyorsun?
Принес тебе тайской еды, но рис весь выбросил.
Sana biraz Tayland yemeği aldım ama pilavını attım.
три основные культуры древнего мира - пшеницу, рис и кукурузу.
Eski zamanlarda bu otlar buğday, pirinç ve mısır olmayı başardılar.
Мой сын Рис вон там.
Oğlum Rhys hemen şurada.
Рис Ратстейн, № 2 в списке на трансплантацию, родился с синдромом единого желудочка.
Rhys Rutstein, kalp nakli listesinde ikinci statüde. Doğuştan tek karıncık defekti var.
О, Рис уже вернулся с операции?
Rhys ameliyattan çıktı mı?
Рис в порядке?
Rhys iyi mi?
Рис стало хуже, значительно хуже, поэтому меняется его статус.
Rhys'in durumu kötüleşti çok daha kötü oldu ve bu statüsünü değiştirdi.
Тогда пусть ест сосиски, рис и подливу.
O zaman sosis, et suyu ve pilay yiyebilir.
Вот ваш рис.
İşte pilavınız.
и я ем рис с подливой.
Yani pilavın yanına et suyu da koyduruyorum.
Моряк был тем человеком, буддистом, который принес рис с подливой.
Denizci pirinci, et suyunu getiren Budistti.
Счастливый буддист, он ел только рис и подливу.
Mutlu Budist, sadece et suyu ve pirinç yiyordu.
Рис.
Pilav.
Соя, рис, например.
Sonrasında soya var...
Нет, надо перемешивать! Иначе рис не достигнет кондиции!
Eğer karıştırmaya devam etmezsen, tatlı ekmekler hiç yumuşak olmazlar.
Это нази горенг, жареный рис.
Adı "nasi goreng". Bir çeşit pilav.
- Айрис.
- Iris.
- Айрис и Роза.
- Iris ve Rose.
В торговом центре "Стимтаун" открывается отдел кексов, и Айрис хочет сделать репортаж, так что...
Iris bunu haber yapmak istemiş.
Я Айрис Блэк.
Ben Iris Black.
Айрис, огромное спасибо за приглашение.
Iris beni ağırladığın için teşekkürler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]