Становится только хуже translate Turkish

Время идёт, и всё становится только хуже :

Her şey gittikçe kötüleşiyor.

Он пьет целыми днями потом принимает лекарство, и ему становится только хуже.

Bütün gün içiyor bir de ilaçlar alıyor, deliye dönüyor.

По какой-то причине, всё становится только хуже!

Nedendir bilinmez sürekli kötüye gidiyor.

Всё становится только хуже!

Zamanla hep kötüye gider her şey. Bir örnek daha vereyim.

С каждым годом, с каждым месяцем становится только хуже.

O konuyu ayrıca tartışırız. Hayır, şimdi tartışalım.

Вы совершенно не заботитесь о вашем коже и она становится только хуже.

Cildinizi koruyacak herhangi birşeye sahip değilsiniz ve daha da kötü olacak.

Делаешь что-то, думая, что станет легче, а становится только хуже.

Güzel olacağını düşündüğün ama seni kötü hissettiren..... birşey yaptın mı hiç?

С годами становится только хуже лишь оставляя воспоминания об уходящей жизни.

Yıllar geçtikçe daha kötüye gidiyor sadece hayatın anılarında yaşamak buda yavaşça daha geriye götürüyor..

Мне становится только хуже.

Aslında, daha da kötüleşiyor.

Сейчас мне становится только хуже.

Kendimi berbat hissediyorum.

- всё становится только хуже.

— her şey alt üst oluyor.

Они кружатся всё быстрей и быстрей, и с каждым кругом им становится только хуже.

Gittikçe daha hızlı dönüyorlar, dönerken iyice mideleri bulanarak.

Когда я пьıтаюсь кому-нибудь помочь, всё становится только хуже.

Ne zaman birine yardım etmeye çalışsam, her şey boka sarıyor.

И всё становится только хуже.

Gün geçtikçe de kötüye gidiyor.

И на самом деле становится только хуже, когда ты постоянно говоришь о...

İşin beteri, hep mevzu ettiğin şey...

С такими внуками ему становится только хуже.

Böyle evlatlarla, durumu daha da kötüleşiyor.

Становится только хуже. Я ввожу успокоительное.

Tamam, bu iş daha kötüye gidiyor, yatıştırıcı veriyorum.

Я не понимаю, почему становится только хуже...

Özür dilerim, beni gerçekten etkiledi ve niye bunu yapıyormuş gibi gözüktüğünü bilmiyorum. Niye kötüye gittiğini.

Ты считаешь, что контролируешь ситуацию, но все становится только хуже... а скоро родится ребенок.

Bunu kontrol altına aldığını düşünüyor olabilirsin, oysa daha da kötüye gidiyor. - Bizim bir bebeğimiz olacak.

Война, геноцид... Становится только хуже.

Savaş, soykırım bu yalnızca daha kötüye götürüyor.

"Становится только хуже".

"Daha da kötüye gidiyor" dedi.

У нас серьезные проблемы, Саймон, и с каждой минутой становится только хуже.

Başımız ciddi belada, Simon, ve her dakika kötüleşiyor.

Все становится только хуже.

Kötüye gidiyor.

Но если каждый раз, когда ты ходишь к доктору, тебе становится только хуже, - пришло время двигаться дальше.

Ama doktora her gittiğinde daha da kötüye gittiğini görürsen, o zaman artık bırakmanın zamanı gelmiştir.

Вернули меня в этот кошмар, предлагаете хот-доги, всё становится только хуже, а вы не говорите, что нужно делать.

Sosisli verdiğin bu yerde beni bir kabusun içine attın. Özlü sözler bir anlam ifade etmiyor, ne yapmam gerektiğini söylemiyorsun.

Но, если подумать, на самом деле все становится только хуже.

Ama şöyle bir düşününce, aslında her şey daha kötüleşti.

Все становится только хуже.

İşler daha da kötüleşiyor.

Все зашло слишком далеко и становится только хуже.

Sınırı çoktan aştı. Üstelik gittikçe hız kazanıyor.

Мозг, сердце, и становится только хуже

Beyin, kalp ve çabuk ilerliyor.

И становится только хуже.

Daha da kötü bir hâl almaya başladı hatta.

С каждым днем всё становится только хуже.

- Her gün daha da kötüleşiyor.

Клянусь, каждый раз, когда я делаю кого-то сильнее и крепче, мне самому в итоге становится только хуже.

Yemin ederim ne zaman birini güçlendirmeye çalışsam, geri dönüp başıma bela oluyor.

В жизни становится только хуже.

Daha da kötüye gidiyor.

Ну, всё и так было нелегко, и становится только хуже.

Şey, hiç kolay olmuyor, üstelik sürekli kötüye gidiyor.

Каждый раз, как я пытаюсь понять, становится только хуже.

Denediğim her şey daha da kötüye gitmesine yol açıyor.

И становится только хуже.

Giderek kötüleşiyor.

- Я говорил, и он обещал исправиться, но становится только хуже.

- Konuştum, o da daha iyi olacağına dair söz verdi, ama sadece daha da kötüye gitti.

Становится только хуже.

Tanrım, daha da beter oluyor.

Все становится только хуже.

- Her şeyi daha da kötüleştiriyor.

Становится только хуже.

Sadece kötüleşiyor.

Кроме того факта, что ему становится только хуже после нашего вмешательства.

Yatırdığımızdan beri kötüye gitmesi dışında.

Состояние не улучшается, а становится только хуже.

Daha iyiye gitmeyecek. Aksine kötüleşecek.

Я знаю, что каждый раз, когда я с вами разговариваю.. .. становится только хуже.

Seninle her konuştuğumuzda, işlerin daha da kötüye gittiğinin fakındayım.

Если что... Боже, да всё становится только хуже.

Hatta bazen her şey daha beter hâle gelir.

Вы знаете... Я прихожу на эти встречи, надеясь, что почувствую себя лучше, Но мне становится только хуже.

Biliyor musunuz, kendimi daha iyi hissetmek umuduyla geliyorum buraya, ama kendimi kötü hissettirmekten başka işe yaramıyor.

Простите, Комиссар, но ситуация становится только хуже.

Affedersiniz, Müdür bey ama durum daha da kötüleşti.

Я звонил ему, приходил к нему домой... Но с тех пор, как ему поставили диагноз, становится только хуже.

Telefon ettim, evine gittim ancak o teşhisten sonra her şey kötüye gitti.

Значит вы будете просто сидеть и смотреть как становится только хуже?

Peki, ben napayım? Oturup hayatımın boka batışını mı izleyeyim?

Я только что был в больнице. Им становится хуже.

Az önce hastanedeydim, durumları kötüleşiyor.

Жизнь бедняков становится только хуже.

Yoksulların hayatı her gün daha da kötüye gidiyor.

Я стала выглядеть хуже, а он становится только лучше, и это чертовски несправедливо.

Ben çirkinleşirken o güzelleşiyor. Bu haksızlık.